NEDİM ABİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Yirmi yedi Mart 1994
Hiç bir suçu yokken Resmi bir ölüm onu aramızdan aldı Oysa Bize öğretecek o kadar çok şey vardı ki Ve verecek o kadar çok sevgisi... Her 27 Martta Tophanede yüreğini bağladığı kıyılarda Çekirdek yer bir kaç birayla Onu anarız Kendi aramızda Ve onun sevdiği gibi...
Pütürlü yakası, solmuş beyazıyla,
Her gün aynı gömlek, Mis gibi ter kokulu sırtında. Dört mevsimde, dört defa, Ceviz kokulu siyah boya dokunur kundurasına, Tabanında delikler engel tanımaz karda, yağmurda, Yılmadan birbiriyle yarışmakta. Devşirmiş umutlarını, kaç bin parçaya, Fırlatıp atmış, Hiç gitme olasılığı olmayan uzaklara. Her sabah dilinde besmele, Rabbim şükür uyandırdın diye. Her sabah yedi on beşte, Şişli’den biner aynı otobüse, Üç beş kelamı esirgemez, Hizmet eden şoföre. Yedi kırkta iner, Tarlabaşında mağrur bir caddede, Köşede simitçisi ekmek derdinde, Alırken simidi, ekmek bırakır yerine. Uzanırken elleri ucuz gezeteye, Para vermekle yetinmez,birde bereket diler, Elin büfesine. Döner adımları geriye, Koşar gibi yürür bir kaç yokuş aşağıda Dolapdereki duvardan teknesine. Otomobil boyarken, Gökkuşağının her rengine bürünmüş, Yoldaş olmuş tulumunu kuşanmadan üzerine, Bölmez simidini ortadan ikiye... ``Fakirdi İşte bu yüzden Adam gibi Adamdı Ustaydı ama az para kazanırdı Tek suçu; Ay ışığında yürürken bir Akşam vakti evine, Biri sarhoş kavga eden iki arkadaşı ayırmaktı. İŞLEDİĞİ SUÇUN CEZASI Sorgusuzca savrulan bir COPUN Boynunda yarattığı Tahribattı... Gidişinin on dördüncü yılında, Sesin ilk günkü kadar kulaklarımızda Her sabah sevgini yeniden bölüşürüz aramızda Seni seviyoruz NEDİM ABİ Sende bizi unutma... ```DEMOKRASİYLE YÖNETİLEN ÜLKEMİZDEN Kuş kanadına yüklü Sevgiler yolluyoruz yaşadığın CENNETE... Sorti(ben), Kevaşe, Zıpzıp Orhan, Miço, Derya, Selçuk(sarı), Karakız(Yasemin),Çingene Elif, Ve emanetimiz Kardeşin Refika, Seni hiç unutmadık Biliyoruz sende bizi hiç unutmadın... |
duyarlı yüreğine hayranım...