En delikanlı gerçekleri...Yorgun bir köle gibi Düşeceğim ayak uçlarına Dil çıkaracağım yalan gülüşlere Bir adam tokatlarken geceyi Kopacak çığlıkları köy ağasının Elinde eski bir oyuncak Çocuk olamadığı çocukluğunun gizemi Ayak seslerinde kaybolan Yerin dibine batasıca insanlık Gözlerimin en derininde Çukurlar açarken hüzün şehirleri Eyyamcılar sokağında Yıldızlı ihtiraslar korosu Ve aklımda Yağmurların iç karartan çaresizliği Müphem duyguların esrikliğinde Darma dağın olmuş etnik yalnızlıklar Geçme adam artık bu mahalleden Bu sokaklarda boşuna söylemedik Çocukluk ve gençlik aşkımızın şarkılarını Sarıp sarıp götürdüler uzaklara Umutlarımızın cümlesini Bize kalan Bir avuç boş teselli Çarmıha germişler delikanlı bakışları Gök aynı gök de Yer aynı yer değil Sen bilmezsin kaç gecedir İçtiğim sular burnumdan gelir Şiiri yazılmamış bir sevdadır mutluluk Gözlerimin sensizlk sokağında Üç beş mülteci selam durur Yalnızlıklar şehrime Renkli hayatın renksizliğinde Deli kavurmasıdır acıkmalarım Merhaba ey hüzünler Merhaba kılıç dilli insanlar Siz de gideceksiniz bir gün Mahşeri kalabalıklar ülkesine Takılacaksınız üç beş ayrıntıya Kedilere, köpeklere gün doğacak Et, kemik yığını umutlar şimdi Şimdi anladın mı niçin ağlıyor gökyüzü Yumruk yumruk açacak bir gün Bizim de içimizde yasemen çiçekleri Ve haykıracak zaman yüzümüze En delikanlı gerçekleri... Oktay ZERRİN-Bafra 13-03-2016- 03.35 |
Gönülü gönüle bağlayan duygular kuvvetli…
Beğendim...
....................................... Saygı ve Selamlar...