Okuduğunuz şiir 28.2.2016 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Terastaki immortalis kedisinin gece tevatürü
Göğsüme saplanan hurafelerin sahiciliği nabzını körüklüyor müzmin çirkinliğimin kaybetmemin sebebi hangi maideyle izah edilebilir bugünün fıtratına bakarsam gece düşer gökyüzünden alışkınsa eğer gözlerim saçlarının gölgesini tarama zahmetinden alı koyma ellerimi arzularım kan kusturmaktan dem vurur kahrolmaya alış nasibime düşeniyle yetinmiyorum ve bu tuhaflık hazza erişiyor böğrümde gırtlağımda bir ıslaklık yalnızca bu fazlasını uyandırma
Akıntıda unuttuğum şehvet manidar buluyor nefesten bir harfin esikilmesini acelem var çünkü hayretim alelâde dönüştü döndü fakat acayip kulaklarım kabul edilmesi güç bulanık mesafelere tutunmak ne çare tuhaf birleşmelerin tanıklığını biliyorum bu yüzden belliyorum toğrağa akan zifti
Terasın gönlü açık kırılan aynaların kuşkuları vehimlemek şöyledursun söbelendim bünyemdeki kin ihtimalini buruşturmaya ikna edemiyorum kızarıklığı beyaza çalarken suratımın: natür mort kulak hizamda değişken bir kıpırtı hışt ve kış ya da kuşlar benzer iki tevatür zırvalığı bedeli örselenmiş günahlarıma adanmış bağıl uçuklar azalan başka şeyler varsa unufak ederek bana bırak heybeni duyduğum sadakatten ölüme düşen pay çoğalır nasılsa gerisi ibretlik vaka elimden gelenin fazlalılık derecesi noksanlığımla eşdeğer dahası beni ellerimden koklayarak işaretle bu itiraf bütün çapraz ilişkilerini diriltecek cinsinden
Sorularımın elbette iğneliğici yanı ağır gelecek ağzına ikimiz yasaklarımızdan büyük lafları sakınarak gizlendik misal adını bağışla bahanesi ırgalamaz hazzımı yolları kalın şehirlerin kıskançlık evhamı başka bahaneler bulma lüksümüz tedirgin kedi diyelim susalım terasta
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Terastaki immortalis kedisinin gece tevatürü şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Terastaki immortalis kedisinin gece tevatürü şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Okuduğum "Terestaki İmmortalis Kedisinin Gece Tevatürü" isimli şiiriniz çok hoş. Taktir edilecek dizeler... Beğendim… ....................................... Saygı ve Selamlar...
siteden ümidi kesmemek lazım olduğuna tekrar inandım, gerçekten çok iyi yazan kalemler var tam da üstad edasında, kaliteli okunaklı okunası tekrar okunası ve tekrar... çok güzeldi tebrikler...
Schrödinger denen bir adem varmış, bu ademin bir sürü sorunu. Sorun olarak gördüğü ve günü birlik olarak kullandığı materyallere uygulanan kuantum mekaniğinin farklı yorumlatını düşünür, çizmeye çalışırdı. Bir kedi düşünün, bu kedi ölü ya da diri olabilir. Bu kedi rastgele bir duruma bırakılıyor ve onun hakkında bir karar vermek için gözlemlemeye ihtiyaç duyuluyor. Bu tasarlanmış, planlanmış deney, denemesi özellikle kuantum mekaniğinin pratikten yoksun teorik yorumunun tartışılmaya açılmış olmasıdır...
Şair deneydeki gibi, mikro alemde feveran eden bilinmezliği, belirsizliği ve anlamsızlığı bir maide üstüne makro aleme taşıyıp bize göstermek istemiştir belki... Biz de onun şiirine değil, şiirinin bize ne anımsattığına, ne çağrıştırdığına bakarız...
Ve fakat; Mevzu derin. Şiir de iyice ancak gereksiz kelimelerle boulmuş şiir. Daha sade olamaz mıydı diye düşünmeden edemiyor...
Şiirin başlığı fazla iddialı mesela. " Gece tevatürü..." şiirsel ve kulağa hoş geliyor evet ama tevatür kelimesi toplu rivayet; büyük bir topluluğun yine başka topluluklara naklettiği haber demek ve başlığı kanırtmış.
Bağışla şiir. Şiir ölümsüz, kedi ölümlüdür..
LaEdry tarafından 2/29/2016 12:34:34 AM zamanında düzenlenmiştir.
her müstakil evde bi teras vardır...bi sandalye...bi şezlong...deniz havasını getiren terasları ayrı seviyorum...bazen yürüyüş yaparken en çok dikkatimi çeken şey, bahçesi ağaçlarla-örtülerle kaplı bağımsız bu evlerin geniş terasları olur...hep iç çekerim önlerinden geçerken..."bu bahçe bende olacaktı ki.." falan diye...domates mi ekeceğim? -yok çimleri mi biçeceğim?-yok... ama o bi sandalyenin rahatlığı o havanın yeri farklı işte...her boş gördüğüm sandalyenin o davetkâr görüntüsünde kendimi elimde bi kitapla dinlenirken hayal ederim çünkü...o selvi boylu ağaçlarla örtülü bahçede, dışarıyla ilişkisini kesmiş farklı bir dünyanın olduğunu iliklerime kadar hissederim...bi off da burdan gelsin...
şiirin işte bu havayı veriyor...sen kedi diyorsun ama bende bıraktığı etkisi biraz martı, biraz da deniz oldu:)
terasta yosun kokusuyla susmayacaksın da napacaksın...işin ilginç yanı öğle vakti böyle geniş teraslı bi evin önünde iki-üç tur atmışlığım var yine bugün...
ellerim boş dönüyorum her seferinde ama en azından gittiğim yerden biraz çakıl taşı biraz da kum topluyorum saçlarıma...
susardım susmasına ya ama baktım deniz taaa ayaklarıma kadar gelmiş...o sudan bi yudum içmeden gitmek olmaz...
peki bu söylenti kimin söylentisi? terastaki kedinin mi, yoksa zaten orada bir kedi yok da kendi kendimize ürettiğimiz bir yalan mi bu kedi de, birçoklari gibi.. kuşlardan kediye bir geçiş belki.
peki aslinda kin dediğimiz şey, zaten toprağa akan ziftten başkaca nedir?
sorgulamalar ve içimizdeki huzursuzluklar. rahat bir gecemiz yoksa bu elbette kedilerin suçudur. ve hangi maide? belki sadece 3'tür...