Kahve Beyazımasüpürge çalılı cadılar, umudumu alkışladılar bugün. biraz biraz parkelerini temizledim, yer edindiğin her anın. yine de parlamadı, ay ışığında. tuttum, elde avuçta ne varsa eledim ben de, senden kalan. benden öteye girmesin, diye.. kendimi, kaybederim diye.. tutulur muy(d)um tutunur muyum sanıyorsun lakin şu havada şu ha va da sindirilmemiş bir şeyler var, meleğim. kapı gıcırtısına un değirmeni olmuşken günlerim, durur muydum sanıyorsun dalında sensiz gelen ilkbaharın. diyorum ya şu havada şu ha va da.. takati kesen bir ses dağı, şehir. ve izdihamına gebe büsbütün, zerrelerim her geçen her gece. ben de özledim, meleğim. ben de.. yine de sen, kahve beyazı siluetten öteye geçmeyesin. kendini yorma sen; anlatamam, anlattırma.. sadece ve inan, şimdilik; "sen, kendinin ellerinden tut!" |