SÖNMÜŞ MUMLAR SOKAĞI
BORSA VE KRİPTO", "KREDİ, HIRS, BORÇ" ve "BİR ELEKTRİKÇİNİN YÜKSEK VOLTAJLI YAN
Ama bir gün, hayatın yavaş akımına kapılan Hüseyin Usta, hızla yükselen voltajın cazibesine kapıldı. Komşusundan duyduğu "kolay para" hayali, birikimi, onuru ve ailesinin huzuru üzerine çektiği devasa...
Sönmüş Mumlar Sokağı 4. Bölüm: Riskli Bağlantı Hüseyin Usta, banka memurunun önünde otururken kravatını gevşetti. Kravatını sadece düğünlerde ve cenazelerde takardı; şimdi, hayatının en büyük kumarı için resmiyete bürünmek zorundaydı. Pencereden giren Kasım güneşi, masanın üzerindeki 180.000 TL’lik kredi sözleşmesini aydınlatıyordu. Bu miktar, yirmi beş yıllık esnaflık hayatının, gece yarılarına kadar süren arıza tamirlerinin, soğukta titreyen ellerle taktığı sayısız sigortanın ötesindeydi. Bu, dükkânın ipoteğini temsil eden 45.000 TL’lik birikiminin tam dört katıydı. Bankacı, genç ve kayıtsız bir adamdı; sadece rakamlara bakıyor, Hüseyin Usta'nın alnındaki ter damlalarını görmüyordu. “Ustam,” diye seslenmişti Murat iki gün önce, bir kahvede elindeki son model telefonu gösterirken. “Güneş Coin’deyiz. Daha dün 0.05’ti, şimdi 0.08’e çıktı. X Hissesi zaten tavan yapacak. Korkak oynarsan kazanamazsın. Sigortayı atacaksın ki, devredeki voltaj artsın.” Hüseyin Usta, o an Murat’ın gözlerindeki ışıltıyı değil, Ayşe’nin yorgun yüzündeki buruk tebessümü düşünmüştü. Kızı üniversiteye başlayacaktı, bir deniz kenarında küçük bir yazlık hayali vardı. Kendisine borçlu olduğu bir hayat vardı. Neden bu hayatı, on yıl daha çalışarak yavaş yavaş inşa etmek zorundaydı ki? Dört yüz seksen liranın kolaylığı, bu sorunun cevabını çoktan vermişti. Bankacının kalemi uzattığı anda, Hüseyin Usta’nın içi buz kesti. Sanki elinde bir havya değil de, hayatının geri kalanını yakıp kül edecek bir meşale tutuyordu. Bir an durdu, geri dönmeyi düşündü. Dükkanına, mütevazı ve huzurlu hayatına. Ama hırs, soğuk bir dalga gibi beynine yayıldı. “Benim de hakkım var!” dedi içinden. “Ben de bir kerede kazanmalıyım.” İmzalar atıldı. Hüseyin Usta’nın eli titrek çıktı, sanki mürekkep değil, kendi geleceğini çiziyordu. Bankadan ayrılırken, kapıdaki güvenlik görevlisi bile ona daha saygılı bakmış gibi geldi. Oysa o an, Hüseyin Usta sadece borçlu bir adam değildi; hayatının kontrolünü, dijital dünyanın rastgele dalgalanmalarına teslim etmiş bir kumarcıydı. Hesabına geçen paranın sesi, beyninde bir siren gibi çalıyordu. Eve gitmedi. Doğruca dükkanına, loş ışığın altına geçti. Telefonunu çıkardı. Yüz seksen bin liralık kredi ve bütün birikimi olan kırk beş bin lira. Toplam 225.000 TL. Gözleri, uygulamanın kırmızı ve yeşil renkli grafiklerine odaklandı. Parmakları ekranda gezindi. Tüm parayı, Murat’ın "gözde" dediği iki araca bölüştürecekti. Bir tık. İki tık. X Hissesi, sepetin %60’ı (135.000 TL). Güneş Coin, sepetin %40’ı (90.000 TL). Onay tuşuna bastığında, derin bir nefes aldı. Sanki yirmi beş yıldır tuttuğu nefesten daha ağırdı bu nefes. Ekrandaki rakamlar anında yeşile döndü, küçük bir kâr görünüyordu. Güneş Coin, birkaç dakika içinde 0.01 yükselmişti. Hüseyin Usta gülümsedi. Kazandığına dair bir kanıt. Kolayca gelen paranın tadı, lezzetli bir baklava gibi damağında kalmıştı. “Gördün mü Ayşe?” diye fısıldadı boş dükkanda. “Hepsi düzelecek. Birkaç ay sonra, o yazlığı alacağız.” O gece, Hüseyin Usta hiç uyuyamadı. Bir elektrikçi olarak, bir devredeki en riskli şeyin aşırı yüklenme olduğunu bilirdi. Şimdi kendi hayatına aşırı yükleme yapmıştı. Ama geri dönüşü yoktu. Ya bu bağlantı onu zengin edecekti, ya da bütün sigortaları attırıp her şeyi karanlığa gömecekti.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.