İntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak daha iyidir. cafer b. muhammed
ŞAHMARAN BİN MUSA OCAĞI Roman Hüseyin TURHAL
Anadolu'nun kadim topraklarında, Adıyaman'ın kızıl kayalıkları arasında, yedi göbekten gelen bir sır gizlenir: Şahmaran Bin Musa Ocağı. Bu Ocak, sadece bir şifa kapısı değil; Musa'nın asasının yere dü...
39. Bölüm

Bölüm 6: Kuş Dili ve Vefk (Süleyman'ın Hikmeti)

9 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum

Hüseyin Turhal, masasında oturuyordu. Zihninde, kuyu derinliğindeki sabrın ve Tur Dağı’ndaki teslimiyetin harmanlandığı bir dinginlik vardı. Şimdi sıra, en büyük idareci ve bilge peygamber olan Hz. Süleyman’ın makamına gelmişti.
Süleyman, rüzgâra, hayvanlara ve cinlere hükmeden bir hükümdardı. Onun hikâyesi, sadece bir krallık hikâyesi değil; tüm evrenin dillerini bilme ve kozmik enerjiyi yönetme ilminin zirvesiydi.
Hüseyin, şiirin altıncı kıtasını tekrarladı:
“Süleyman’la kuş dilini bildik, / Ebced Vefk ile sırrına erdik, / Cinler Âlemini dize getirdik, / Her devirde vardır elimiz bizim.”
Mantıkut Tayr (Kuş Dili):
Hüseyin’in tefekkürü, onu Süleyman’ın saltanatına taşıdı. Süleyman’ın kuş dilini bilmesi, sadece hayvanlarla konuşması değildi. Bu, **“Bütün Kâinatın Dili”**ni, yani her yaratılışın, her varlığın titreşimini ve maksadını anlama yeteneğiydi. Bir kuşun sesi, bir çiçeğin rengi, bir kayanın sessizliği... Hepsi, ilahi bir mesajın şifresiydi.
Hüseyin’in **"Elimiz"**i, bu tefekkür anında kâinata uzandı. Artık harflerin sadece bir kâğıt üzerindeki semboller olmadığını, birer ses, birer frekans olduğunu anladı. Tevazu ve teslimiyetten sonra gelen bu idrak, ona Mantıkut Tayr’ın anahtarını verdi:
Kuş dili, kibrin sustuğu, nefsin arındığı, kalbin evrenle aynı ritmi yakaladığı anda işitilir.
Ebced, Vefk ve Kozmik Düzen:
Ardından, Süleyman’ın mühür ve tılsımlarla yönettiği ilme odaklandı: Vefk ilmine. Üçüncü bölümde korkuyla dokunduğu Çifir Ebced, şimdi onun elinde bir yönetim aracı oluyordu.
Vefk, sayıların ve harflerin belirli bir geometrik düzende yerleştirilmesiyle oluşan ve kozmik enerjiyi düzenleyen bir matristi. Süleyman, bu matrisleri kullanarak rüzgârı yönlendirir, yapıları inşa ederdi. Hüseyin, Vefk’in aslında Evrenin İlahi Mimarisini yansıtan bir matematik olduğunu fark etti.
Oturduğu yerde, havada titrek bir ışıkla bir Süleyman Mührü belirdi. Bu, altı köşeli yıldızdı (Mühr-ü Şerif). Mühür, göksel ve dünyevi olanı, ruh ve maddeyi birleştiriyordu. Hüseyin’in eli, bu sembolün ortasına uzandı ve Vefk’i, kâinatın düzenini sağlayan formül olarak kabul etti.
Cinler Âlemini Dize Getirmek:
Şiirdeki en heybetli kısım, "Cinler Âlemini dize getirdik" ifadesiydi. Cinler, fıtratları gereği hızlı, görünmez, ateşten yaratılmış ve iradeleri güçlü varlıklardı. Manevi anlamda, cinler, insanın içindeki ve çevresindeki kaotik, kontrolsüz, hızlı ve yıkıcı enerjileri temsil eder. Bunlar; vesveseler, hırslar, öfkeler, nefsani dalgalanmalar veya doğanın kontrol edilemez güçleri olabilir.
Süleyman’ın cinlere hükmetmesi, bu kaotik güçleri ilahi irade adına, düzenin ve hayrın hizmetine koşması demekti. Hüseyin anladı ki, Ocakzade’nin elinin gücü:
İçindeki Cinleri (Nefsi): Yusuf’un çilesiyle arındırıp, Süleyman’ın Vefk’iyle disiplin altına almak.
Dışındaki Cinleri (Kozmik Enerjiyi): Kuş diliyle anlayıp, Vefk’in matematiksel düzeniyle şifa ve hayır için yönlendirmekti.
Bu idrak ile, Hüseyin Turhal, silsilenin tüm manevi makamlarını (Hz. Adem’den Hz. Muhammed’e uzanan, 40 Makam’ı temsil eden peygamberleri) tamamladığını hissetti. O, “ilim denizinde bir damla” olmayı kabul etmiş, tüm bu hikmeti Elimiz aracılığıyla kendine aktarmıştı.
Şimdi geriye tek bir şey kalmıştı: Elde edilen bu kadim gücü, bugünün dünyasına uygulamak ve şiirin son kıtasını fiiliyata dökmek. Evrenin sırrı çözülmüş, ancak yeryüzündeki dertler devam ediyordu.
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL