Bu eseri yazmaya iten temel motivasyon, İslam ümmetinin yaşadığı derin anlam krizi ve kaynaktan kopuş gerçeğidir. Son birkaç yüzyıldır, Batı'nın ilerlemesi karşısında kendi medeniyet değerlerini sorgu...
20.1. Rızık Kaygısı ve Tevhid İlişkisi Kur'an'daki İslam'da rızık (geçim kaynağı) kavramı, sadece maddi kazanç değil, aynı zamanda Allah'ın bir nimeti, emaneti ve bir deneme aracıdır. Rızık kaygısı (korkusu), iman eden bir bireyin en büyük zaaflarından biri olabilir ve bu kaygı, Tevhid inancıyla doğrudan ilişkilidir. Tevhid ve Rızık: Kur'an, tüm canlıların rızkının yegâne kaynağının Allah olduğunu (Rezzâk) sürekli hatırlatır. İnsan, üzerine düşeni (çalışmayı) yaptıktan sonra, sonucu Allah'a bırakarak (Tevekkül) rızık kaygısından özgürleşmelidir. Çocukların Rızkı: Kur'an, anne babaların fakirlik korkusuyla çocuklarının geleceği endişesini yaşamasını kesinlikle yasaklar. Bu, rızık endişesinin insana yaptırabileceği en büyük ahlaki hatalara karşı bir uyarıdır (İsra, 17:31). Hüseyin Turhal bu çerçevede, rızkı sadece paraya indirgeyen kapitalist veya tamamen pasif bir kaderciliğe iten mistik yaklaşımların Kur'an'daki dengeyi bozduğunu belirtir. 20.2. Helal Kazanç ve Çalışma Etiği Kur'an'daki ekonomi ahlakının temel direği Helal Kazanç'tır. Bir kazancın helal olması için sadece kendisi değil, yöntemi de Kur'an'ın adalet (Kıst) ve dürüstlük (Emânet) ilkelerine uygun olmalıdır. Dürüstlük ve Ölçü: Ticarette haksız kazanç, hile ve ölçüde noksanlık (Mutaffifîn, 83:1) kesinlikle yasaktır. Çalışmak ibadet sayılır, ancak bu ibadet sadece ihlaslı niyetle değil, aynı zamanda etik eylemle de tamamlanmalıdır. İşçi Hakları: Kur'an ve Sünnet, işçinin emeğinin karşılığını tam ve zamanında ödenmesini emreder. Çalışanın hakkını gasbetmek veya emeğini sömürmek, ağır bir zulüm sayılır. Riba (Faiz) Yasağının Ekonomik Gerekçesi Bölüm 5'te değinilen Riba yasağı, Kur'an ekonomisinin temelini atar: Haksız Kazanç: Faiz, emek, risk veya üretim olmadan sermayenin pasif bir şekilde büyümesini sağlar. Servet Dolaşımının Engellenmesi: Servetin adil dolaşımını (Haşr, 59:7) engeller, zenginliği belli ellerde toplar. Risk Paylaşımı: Kur'an ekonomisi (örneğin mudarebe, muşareke gibi), kâr ve zararın risk ortaklığı yoluyla paylaşılmasını teşvik ederek, üretimi ve dayanışmayı artırır. 20.3. Kanaat ve İsrafın Reddi Kanaat, Kur'an'daki mutluluk ekonomisinin en önemli bireysel erdemidir. Kanaat, var olanla yetinmek değil, rızık peşinde koşarken açgözlülükten (hırs) kaçınmak ve nimetin kadrini bilmek demektir. İsraf Yasağı: Kanaatin karşıtı olan İsraf (savurganlık), Kur'an'ın en şiddetle reddettiği ahlaki kusurlardan biridir. İsraf, sadece maddi kaynakları değil, zamanı, yeteneği ve sağlığı da boş yere tüketmektir (En'am, 6:141). Mütevazı Tüketim: Müslüman, ne cimrilik yapmalı ne de gösteriş için savurganlık. Tüketimde orta yol (iktisat) Kur'an'ın emridir. 20.4. Bereket Kavramının Anlamı Bereket, Kur'an'daki ekonomik ve manevi bir terimdir. O, miktarın (niceliğin) ötesinde, faydanın, verimliliğin ve tatminin (manevi niteliğin) artmasıdır. Bereket Nasıl Kazanılır? Bereket, çalışmayla, dürüstlükle, infakla (paylaşmayla) ve şükürle ilişkilidir. Az bir mal, bereketle çoğalabilir ve çok fazla mal, bereketsizlikle hızla tükenebilir. Şükür ve Bereket: Kur'an, nimetlere şükredilirse artırılacağını (İbrahim, 14:7), nankörlük edilirse (israf ve haksızlık) ise bereketin kalkacağını bildirir. Bu, ekonomik faaliyetin manevi bir döngü içinde gerçekleştiğini gösterir. 20.5. Toplumsal Ekonomi ve İnfak Bilinci Kur'an'daki İslam, ekonomiyi bireysel çıkar maksimizasyonundan çıkararak, sosyal sorumluluk alanına taşır. İnfak (Paylaşma): Zekât, zorunlu bir mali ibadet olsa da, infak gönüllü bağışları ve sürekli yardımlaşmayı kapsar. İnfak, malı eksiltmez, aksine temizler ve bereketlendirir. Karz-ı Hasen (Güzel Borç): Faizsiz borç vermek, toplumsal dayanışmayı güçlendirmenin en önemli aracıdır. Toplumsal Güvenlik: İslami ekonomi, kimsenin aç, barınaksız veya yardımsız kalmayacağı güvenli bir toplumsal ağ oluşturmayı hedefler. Bu bölüm, Müslümanın zenginliği bir amaç değil, Allah'ın rızasını ve sosyal adaleti tesis etmek için bir araç olarak görmesi gerektiğini vurgular.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.