Gecenin Sığınağı

Yorgan... O, sadece bir kumaş katmanı değil; o, bedenin sığındığı ilk liman, dış dünya ile kurulan son ve en kalın sınır hattıdır. Ağırlığı, bazen bütün günün yorgunluğunu, bazen de üzerinize çöken bütün kaygıları temsil eder.

O, yalnızlığın en sıcak arkadaşıdır. En karanlık gecelerde, en soğuk sabahlarda, tenin aradığı o güvenli kucaklayıştır. Altına girdiğinizde, sadece vücut ısınız değil, ruhunuz da yavaşça çözülmeye başlar. Sanki o yumuşak pamuk ya da yün dolgusu, bütün telaşınızı emer.
Yorgan, aynı zamanda bir hayal gücü sahnesidir. Altında fısıldanan sırlar, kurulan düşler, yaşanan en mahrem anlar... O, uykunun ve arzunun, gerçeğin ve rüyanın birleştiği o sihirli alandır. Her kıvrımı, bir önceki gecenin huzurunu ya da fırtınasını saklar.

Bize verdiği sıcaklık, sadece fiziksel değildir. O, korunmuşluğun ve bakılma ihtiyacının karşılandığı bir metaforudur. Yorgan, hayatın en büyük keşiflerinin (rüya ve dinlenme) sessiz tanığıdır. O, bize, yeniden başlayabilmek için bazen bütün dünyayı dışarıda bırakıp, sıcacık bir mola almanın ne kadar hayati olduğunu fısıldar.

Hüseyin TURHAL