Ne kadar da güzel söylemiþ Þükrü Abi, deðil mi?
/
Hayatýn mahsenine ayak bastýðýmdan beri, ayaklarým çamura bulanmýþ vaziyette yürüyorum sokaklarda. Bir insan ne denli kirlenebilirmiþ diye test ediyorum belki de kendimi... Bundan çok zaman önce "Hayat adalettir denilmiþti" diye baþlayan bir þiir karalamýþtým bu kara kaplý deftere, sonrasýnda anladým ki hayat kirlenmektir oysa ki! Ne denli kirlendiyse bir insanýn kaderi, o kadar tutmuyor adalet terazinde kantarlar birbirini... Kirlilik demiþken güzelim, kirlenmek hiç de güzel deðildir, bil hani!
Platonik sonbaharlar yaklaþýyor sanki,
raký kadehlerini yýkayalým en iyisi
yoksa çekilecek kahýr deðil ki bizimkisi!
Bendeki bu sevdayý, hayatýn suyuna býraksam
derelerin denize kavuþmasý misali
sana gelirmiydi?
Bilemem ki!
Oysa senden kaçarken ben
nelere yakalanmýþým,
kimlere aldanmýþým,
hesap da edemem ki!
Dedim ya güzelim! Ah sana bin defa dedim ya, adaletin sýrtýnda bir ekmek býçaðý var, ne zaman kaderimi bileylesem býçak daha keskin olup deliyor adaleti! Kimleri üzdük biz oysa seninle deðil mi? Ne âhlar, ne günahlar! Kimde kalacak bunlarýn vebali? Nerde kaldý senin Tanrý’nýn adaleti?
Kirlenmek ki
adaleti kirletense eðer!
Varsýn çürüsün bütün cellatlarýn elleri.
Önce sokaktan geçen köpeðin baþýný okþamayý kestiler,
þimdi benim rakýma göz diktiler,
hep hatayý kendime çaldým,
oysa bu memleketin sitemleri
içimden çökertmiþ beni!
Aþkýmdan mý sevdamdan mý vaz geçeyim?
Ben ki,
kime sorayým bu adaletsizliklerin,
vebalini!
Hüseyin Özkaymak
Eylül 2015