suskunluðun örtüldü üstüme bir yorgan gibi gözlerim açýk sonuna kadar, kalbin kapalý çekmiþ fermuarýný dilin gözlerin ölgün suretinde tavan fareleri gezinir kemirir geleceðe ait senli düþlerimi
konuþ isterim dünden bu günden memleket sorunlarýndan, insanlýktan sesinden duyayým, dünyanýn iyi yöne gittiðini umut ýsmarlamayayým gelecek baharlara usul usul açsýn sevgi çiçeðim
susma! þimdi tam sýrasý konuþmanýn elden çýkarmadan hayat dizelerini þiiri kaçmadan anlamýn iki elini birden uzat, yakala içi aþk dolu bir balon deðil dünya
akýp giden ömür nehri sensiz ýpýssýz çarpa çarpa ilerliyor taþlara yosunlar sarýyor çevresini çirkin sesli kurbaðalar výraklýyor daha deðmemiþti ayaklarýmýz birlikte söðüt gölgeli kuytu, serin sulara
suskunluðun hayatý olmaz inan ki cenaze yüzlüdür, alnýmýzý buruþturan günleri çehresiyle devirir geçer mat olursun her sabah ölürken yeniden doðmaya acýkýr güneþ, öyle kararýr ki yüzler..
susma! çek suskunluk yorganýný üstümden doðal bir þok olsun bana konuþman sesinde uyanayým sabaha..