BOÞLUK- II
“Koyu bir yalnýzlýðýn içindeyiz ey sevgili düþlerimizde bahar vakti iki öpüþme izi ve þimdi birbirimizi ýsýtan tek varlýðýmýzdý ýslak fotoðraflar…”
Pazarlarda caným
Ýki kaldýrým birleþmez
Tezgahta tenim
Aynada paramparça yüzüm
Gözümde eski bir zaman…
Karþýda çarþý
Maydanoz yeþili bir dünya
Seni siyah beyaz sevebilmek her iklim
Her þiir zaten bir yorgan bana
Kapýmda Aralýk…
Ben on yedisindeyim
Konya’dayým
Aþk döner Þems susar kuyusunda
Celalettin yazar
Kiminin türbesi süslenir
Kuralsýz sevebilmek
Fakir topraklar da kutsaldýr…
-Gönlünü Hakka verenler süslenmek istemez hiçbir zaman-
Gitmek kalmak ince çizgi
Dergahýnda yaþayana
Kuru ekmek ýslah
Ve çilehane dardýr gerçeðe varmaya…
Þimdi bir þarap içip
Kefenimi etrafýmda döndürüyordum
Sularýn sesi Ney ki
Köpüren renkler gelinlik
Tamburamda
Tam buramda dönen bir kelebek yar ,,,atan…
“ Ya yak tüm kitaplarý bana öyle gel ya kuru bir ezber eyleyip bana bir þey söyleme. Aþk gönülde biter ki o da kuralsýzdýr her zaman…”
Þehzadeler yeþil derin iþlemeli yerde
AY kutsal kuyuda
Ya deli gibi seveceksin
Düþmeyi göze alýp gireceksin derin o kuyuya
Ya çaðýrmayacaksýn
Kurur yoksa toprak…
Dönmek geri getirmez gideni
Ya kul olacaksýn Aþka
Ya divane döneceksin
Piþmanlýk ezgisi kar etmez
Bu yüzden Kuyularda ölmek ne güzel….
“ Ya yak tüm kitaplarý bana öyle gel ya kuru bir ezber eyleyip bana bir þey söyleme. Aþk gönülde biter ki o da kuralsýzdýr her zaman… beni çýrýlçýplak ruhumla seveceksen sev gel gönlüme..”