yaþýmýn içinden çok sensizlik geçti
yokluðunda 40’ýmý da çýkardý seneler
gün vardý daðlarýmýn ardýna
anamýn gözlerindeki son gurbetti’m
10’unda anýzlara düþen ateþ gibi
takvimlerde kuruyan yapraktý eylül
beþiðime kertme’dilen kýza verilen ad
ve henüz sev(il)mekten uzak bir muhitti
sit alaný ilan edilen kalbimin etrafý
uzaklara aþk taþýyan turnalardan
saadet dil(en)iyordu çocuksu ellerim
çamur sývarken yüreðimin duvarýna
avluma kahýr yaðýyordu sabýrla
‘’bunda da hiç akýl yok ’’ demiþti
aklýyla dünyanýn sýrtýný yere getiren köyün delisi
okkalý gülüþünden býrakýp kaçmýþtý yanýmdan
her payîz
ayný hüznün kenarýna
bahar toplamaya gider
her defasýnda ayrý hüsranla
eli boþ dönerdi çocukluðumun kýrýk yaný
solumdaki çýkma yalnýzlýkla
berdel ettiler nazlý bir ayrýlýðý
karanlýðýn içinde býrakýlan
rüyalardan öteye gitmedi mutluluk
sonumu hazýrlayan
baþlangýç çizgisindeki ilk payîz’di
dul býrakýlmýþ erik aðacýnýn gölgesinde
yetim kaldý hayallere sardýðým yarýnlar
orda kilitlendi üzerime bahara açýlan kapý
-kýþ neylesin bana
o’gün fit oldum ölümün soðuk yüzüyle…-
Cömert Yýlmaz