* Kentimin ayrýlýðý sýrtýma kambur olduðundan beri
Tut(a)maz oldum ellerini. *
Âh Tâmârâ!
Gökyüzünün yýldýzlarý yýrtýlýrken göðümde
Sütü bozuk bir þiir týrmalar kulaklarýmýn iç sesini.
Daha âþk(ýn)la aklýmý çelmemiþken
Seni haykýrdým þehrimin küf kokan sokaklarýna.
Oysa
Vakti gelmemiþti bu ayrýlýðýn.
Daha dudaklarým ellerinin çizgilerini tadacaktý.
Ve sen üstü açýk gitmeyecektin vedalara.
Biz bu kadar küçülmeyecektik
Ölüm büyümeyecekti kuytumuzda.
 þ k!
Kaç kez terk eder bizi Tâmârâ?
Sen gözlerini baþka bir tene çeviriþinde
Kayýp gider ellerimden ömür!
Yüreðimde hastalýklý bir ölünün çürümüþ günâhlarý.
Vebâli büyük bir aþk doðdu içime.
Sýrâtýna yüz çevirmemiþken öteki yaným
Tökezledim durdum merdivensiz sensizlikte.
Uçuklu bir terk ediþ kabuk baðlarken dudaklarýmda
Seninle ayný acýnýn üzerinde â þ k olabilmek.
Göbeðimin ipinden sallanýr ayrýlýk
Demiþtim sana;
Gidersen boynuma dolanýr ölüm.
G i t m e Tâmârâ
Ayrý kalmak için çok geç…
Âh Tâmârâ!
Dokunma þiltesi yýrtýlmýþ ruhumun ipliklerine.
Býrak ayaz kessin içimde ki Céhénnemi.
Býrak kýrýlsýn iliðimde sen çekiþen hasret!
Ve feryat etmeye yüz tutan
avuç içlerimden baþlasýn kýyamét
Hadi Tâmârâ
Beni kendine kýyam ‘ et!
Yýrtýlýr üstümde ki topraksýz beden
Bilmelisin ki ben öldüðümden,
sen gittiðinden beri
Karýncalar ýsýrýr kemiklerimi.
Hiçbir kaygýnýn yer etmediði beynimde
Bir örümceðin sesinden duyuyorum âþk’ýn ayak seslerini.
Þehrin gök gürültülü duvarlarýnda
Yaðmur tadýnda özlemek seni.
Yað dudaklarýma Tâmârâ…
Yaþlanmýþ taþlarýn iniltisi kadar
Ç a r e s i z i m.
Âh Tâmârâ!
Harflerim yetmiyor seni yazmaya.
Þiirlerimi saçlarýnda daðýt
Beni kendin(e) b / aðla Tâmârâ.
Ölümün bérzâhýnda adýný sayýklýyorum defalarca.
Senin adýn benim alýn y â z g ý m
Senin adýn ölüme son ç a ð ý r ý l ý þ ý m.
Þimdi topla günahlarýmý avuç içlerinden.
Ve yýllardýr déstur çekmeden dilinde inlettiðin âþk’ýn
Çýðlýklarýndan duy beni.
Gecenin ýslýðýndan düþüyorum gitmelerine.
Tâmârâ g e l m e artýk!
Çünkü iyi g i t m i y o r s u n…