I
Susarsan karþý pencerede güneþ batar
kalmazsan gecemin sabahýna
yüzümde uyur hüzün
gözlerime gecenin perdesi iner Zühre
burasý yorgun yüzlü hâyâllerin kenti þimdi
bir deliyi aðlatýrcasýna kanýyor gece
kan revan olup düþüyorum yanak kývrýmlarýna
bir masal yazýldý gecenin en sýð yerinde
ellerime bulaþtý tortusu dilsizliðime aðladý tüm cümleler
biliyordum
gitmeye hazýr bir yüreðin kanatlarýný büyüttüðünü
kaç farklý göç edebilirdin benden
yanýk yüzümü sýyýrýp gözlerinden kaç defa aðlatabilirdin beni
II
a y r ý l ý k deðildi bu sadece
beklediðim kadar kavuþamadýðýmýn acýsýydý
aþiyandý her defasýnda gidiþin
devralýrken soðuk bir ayaz geceyi
bir fýrtýna savurdu yüzünü
izini bulamadý yüreðim Zühre
hasta yüzlü gecelerim
saçlarý aðarmýþ bir adamýn tökezlediði vakitlerim oldu
sýðýntý yýldýzlarý yasladým gönlümdeki boþluða
teni yýrtýlmýþ bir kadýný uðurlardým
çok vagonlu yalnýzlýðýmdan
O sen miydin
yak(tým) Zühre
yüreðimde akladýðým vedâlarýný
alýn yazýmda saklanan son buseni
ne varsa sana deðen
ne varsa senin olan
vuslat aðlýyor kirpiklerimden sýzlayarak
içimde menzilsiz bir kurþun kendini vuruyor
kalbim aðýr yaralý
sefillik içinde aþka deðen sözleri senden kusuyor
müttefik ederek kelimeleri ve hâyâllerimi
III
boþluðundaki bir anda kirlendim ellerimle
yüzüm toz toprak içinde
senin masalýnda binlercesinin ayak altýndaydým
hýrpalandým resmin ellerimden düþtü Zühre
hâlâ aklým almýyor
duraðan sohbetlerimizdeki sessizliðimizi
karanlýk bir yalnýzlýk çöreklerinirdi üzerimize
enaz çakmak taþý kadar sert olan
oysa aklýmýn alabildiðince tutunuyordum sana
bu aralar buðulu camlara parmaklarým þair oluyor
dilimdeki karanlýða bakýp yargýlama beni
hiçbir þey bilmediðimden deðil
bu âþký yakýp yýkýp
gittiðin içindir kalemimdeki yara izleri
bu uzaklarýn kapýsýný kim açtý Zühre
hani ayrýlýk yoktu
hani diþlerimi saydýran gülüþlerimiz hep olacaktý
hani bitmeyecekti
bizim sözlerimiz buzdanmýþ çýkta erimediðini söyle
keþke becerebilseydik peruklu yaþamayý
kendimizle yüzleþmenin gerçeklerinden kaçtýk hep
çoðaldýkca keþkeler sana benzemeye baþladý her þey
mazisi yakýlmýþ bir kent
sessiz çýðlýklarým
boðazýmýn tam orta yerinde düðümlenen vedâlar..
bilmiyordum
keþkeler çoðaldýkca her defasýnda farklý acýlarýn canlandýðýný
bilmiyordum Zühre
her masalýn yanakta tuz kokusuyla bittiðini
IV
paylaþamadýðýmýz neydi
alt tarafý bir hayat
tek bir salýncaktan mý düþtük biz de bu kadar incittik her yanýmýzý
kalbimize saklanmasýný beceremedik
zaten içimizden biri bu oyunu bozuyordu
yine sabaha karþý kapattým gözlerimi sana
senin kaçýncý uykunun koynunda olduðunu bilmeden
rûyalarýn barikatlarýna takýlýyordu irkilmelerim
bir ölünün gözlerinden bulaþmýþtý sanki kokusu
yargýsý olmayan suçun gölge kuþuydum
kýrýldý kanadým
sualsiz kaldým
ne zaman adýný söylemeye yeltensem
infilak oluyordu her harf dilimde
yutkundum
V
kal Zühre
sesimdeki þiddete aldýrýþ etmeden
sen fýsýldayan sözcüklerime sarýn ve kal
atacaksa nabzým senin ellerinde atmalý
adýný iki hecede ezberlediðim yâr
sensizlik nabzýmýn durduðu noktadýr bilesin
n
e
r
d
e
s
i
n’olursun çýk ortaya
yalnýzca saklambaç oynuyorum de Zühre
Y a l n ý z l ý k A b i d e s i
infilak ederken gece...