Mum karasý dudaklarýna düþtüm
bir ölünün gözlerinden öper gibi...
I
Yorgun yüzlü masallar da
bir aþkýn kalbinden kovduðun çocuktum
çýplak umutlarla kalakaldým düþ yanýnda
artýk özlemlerini giyen resimleri kucaklýyorum
ellerimde bitmiyor yangýnlar
ateþ oldum sana yandým
rüzgâr oldum kül diye savruldum
ayazýn iþliyor içime
-üþüyorum
ýsýnamýyorum sensizliðe...
II
bir þifaydý oysa kerbela gönlüme býraktýðýn son hatýra
leyla esintisi gibi
meleklerin þahidi gibi
hangi göz seni bana gösterir
hangi yüz seni bana benzetirdi
silsen diyorum þu gözlerimdeki yalnýzlýklarý
yaðmurum olduðun bir an da
hep kendimden gidiyorsun kimse bilmiyor
karanlýða sarýlýp aðlýyorum
ne zaman gözlerin düþse geceye
dudaklarýmýn kelepçelerinden kaçýrýyorum küfürleri
adýn ki dilime kördüðümlenen kýrýlgan bir gülüþ
ceplerimde siyaha boyanan düþlerim
günahsýz ölümlerle sende kalan yanýma göç ediþim
bilmiyordun ki gölgende tükendim
çaresizim
arkana bak
ayaklarým izinde gömülü duruyor
yolum yollarýna düþtü
peþim sýra koþup geliyor karanlýklar
kaldýr kirpiklerini yorgun þehirden
açýlmayacak kilitler vurma yüzüme
III
’aþk ve kin’ eþlik ediyordu acý bir senfoniye
sensizliðin kömür dumanýyla tütsülenen akþamlarýnda
ne kadar sevdiysem o kadar çulsuz
ne kadar sevildiysem o kadar fakirdim sende
kýrmýzý isyandý
gözbebeklerindeki kadehi kýrýþým
kasvetli bir rüzgârdan ç/almýþtým hýncýmý
infilâk ediyordu attýðým her çýðlýk
pervazýmda asýlý sâlâ sesinde
bir dua yamala yaralarýma sevabýna
akýbetim n’olur bilmiyorum ama
ezelden sürmüþtüm hüznüme sabýr tanelerini
dilini bilmediðim kentlere sürgünüm
sireni çalýyor gitmelerin
dudaðý çatlak bir türküye bulanmýþým
gidiþinin izlerini taþýyor ayaðý kýrýk yollar
aðýz dolusu küstü iþte vedalarýn
IV
ceylan uykularýný yüzüme çarptýðýn günbatýmýnda
sustum
gülüþüme inþa edilen aðýtlar peydahlandý
üstün körü büyüyen þehrâzât çocukluðuma
ve ben
ortalýk yerde hayatýma kastediyordum
ö l ü r c e s i n e ...
Yalnýzlýk Abidesi.
Kýbrýs...