Kapý aralýðýndan fütursuzca dönüþü bedeninin
Gözlerime satýr satýr son kez düþüþü bakýþlarýndaki mazinin…
Al sana bir “baþ yapýt” dercesine
Baþýma çalarak; zillet gibi
Ve daha bir “merhaba”ya sýðdýramamýþken hissiyatý
“El/veda“lara çivi çivi sökercesine…
Mahpusta atýlan bir volta gibi
Tam alýþacak gibiyken
Þimdi, “senden gitme” vakti…
Tertemiz bir nefes ciðerlere seyahat
Tut tutabildiðince içinde dercesine; kýsa ve öz
Þehla bir göz, tokat gibi bir söz…
Zaruri bir ihtiyaç senli kokularda pusulanmak,
Zembereðinden boþanmýþ bir silah kirpiklerin
Biz kez ben ol da; mahzun penceremden kendine bak…
Eminim, kahrolacak; tutuþacaksýn kar tanelerini
Ellerinle ayýrarak…
Bir Cuma idi tüm olanlar
Minyon bir sevgili avuç içlerinde konaklar…
Unutamam ki; sahne sahne oynuyor her hafta
Beynimin acý taraflarýna düþen ülkesinde…
Biletler giþe yapýyor
Mahalleli teyzelerin dilinde…
Aldýrýyorsam, namerdim…
Ah görsen ne kadar nam(a)erdim
Sayende; manþetlerindeyim uçan kuþlarýn haber salan
Ehlinde…
Siyahi bir gündüzdüm ben,
Ne güneþ doðdu içimde,
Ne de ay ilkdördünü gördü, düþümde...
Gitme ihtimallerinde hep takýlý kaldým,
Zýrvaydý hep;
Kalpte bir mafsal aðrýsý belki
Ve akabinde
Malulen emekli; aþk’a…
Muþtu!
Beklediðim;
Eklediðim nazýmdan manzuma lirik ruhumun dikiz aynasýnda
Meftunluk adýmýzýn koluna girerken
Yanaðýnýn alý bir güle çepeçevre can vermiþti,
Þahsýmýn memleketinin meselesiydi þahsýn
Ve mendebur bir özlemin gölgesi düþmüþtü alýn yazýma
Müspet bir yürek üþümesinde migren düþkünü aþk’lara...
Doð/muþtu,
Dol/muþtu
Bir damlaya muhtaç
Bir denizde yanar aþk...
Aç be aç...