bu ablak yüzlü asfaltlardan bilmem kaçýncý geçiþim
sýrýtkan uyumsuzluðumla kaplýyorum geçmiþi
þiddetin dokunuþlarý hala sýcak ve ne kadar da sahici
galiba çýldýrtan karmaþalar edindim
kimse sormuyor nerelerden geldin, neden böyle delirdin
neden sýkýlýyorsunuz anlatýn birilerine
veya þöyle soralým; neden bizim gibi sýkýlmýyorsunuz siz de?
hali hazýr kalabalýk kadar katý olmadýðým için baðýþlayýn
ben bir aðaç gibi dimdik adamlarýn
salyalarýndan saçýlan þereflerinden söz ediyorum
basmayýn yerlere köklerini inciteceksiniz diyorum
ben taraf olmak istemiyorum
sað elimi de seviyorum, sol elimi de
ilk önce hangisini uzatýr ki insan yangýnlara düþtüðünde
ilk önce hangisini feda eder, hangisinden vazgeçer kangrense?
sað elimi de seviyorum, sol elimi de
sað yahut sol olduðu için deðil
elim olduðu için seviyorum
sol gözümü de, sað gözümü de
ayaklarýmý da seviyorum yön belirtmeden
ama ille taraf olacaksýn diyor bu bahar dallarý
mevsimini seç diyor yapraklarý
ben sonbahara koþuyorum
tavaf tavaf ediyorum ruhumu
ben bertaraf, ama hep araf
kabuðuna çekiliyorum dünyanýn öfkesinin
duvar içlerine siniyorum tarumar
aklým tahttan düþmüþ padiþah gibi
hâlâ ’’sað’’ elimi de seviyorum ’’sol’’ elim gibi
ve onlarýn birleþtiði kalbimi..
memleketimi..
fulya/haziran2013