güneþe bile kýzýyorum
hiç bir gidiþte açmýyor
açmýyor iþte
hep ay kalýyor gözlerimizde...
kavuþsan iki gün sürmüyor
yine ay çýkýyor
sabah, kýrýlmýþ iki fincan
bir ayna
iki kalp
yüzüne yüzüne vuruyor
ve
sanki
güneþ hiç doðmuyor
tuttuðun her kalemin ucu kýrýlýyor
yazamýyorsun
ezbere hep aðlýyorsun
ruhun kapýya doðru yürüyecek iken
düþman zaman
dur !
bak burda ömür diyor
fakat...
gördüðün tek þey
Fransýz ihtilali
asil sandýðýn aþklar savaþýn tam ortasýnda
Roma yangýnlarda... yýkýk
imanýn sana el vermese
sen de bir harabe olucaksýn
ey gönlüm,
sarhoþ bir kahvedir þimdi zaman
telvesi bol
tadý acý
dibi siyah...
aþký az köpüklü
alýþkanlýðý bol þekerli
yanýnda suyu
o kadar
hatýr desen...
o koca bir masal
bir üst geçitin tam ortasýnda duruyorsun,
bir sigara yakýyorsun.
sigaran bittiðinde
ölüm cesaret iþi diyerek, merdivenlerden iniyorsun
vazgeçiyorsun...
bir sonraki acýna dek.
beton sevdalara harç hazýrlayan
amele bir ruh
senden þerbet bile alamýyor
üzerine kum atýyorsun
ufalanýyor, daðýlýyor
bir rüzgar
binaný alýp götürüveriyor
onlar...
fakir tekneme bile tiryaki
ama...
binalarým hepsini ezer
kumdan kalelerim olmadý benim
olmayacakta...
buyrun minareyi siz çalýn
kýlýfýnýz hazýrsa(!)
Üç günlük kalbe,
üç günlük kelebek ömrü yakýþýr
//kavuþmak için ayrýlmayý göze alýr mýsýn?
- Alýrsýn! //