Dü
Kuran İle Diyalog Beş
& Kasas &
Olaylar ve hikayeler Kasas’ýn manasý
Anlatýlýr insanlarýn neler konuþtuðu
Anlatýlmaz her olaylarýn gerçek olduðu
Söylenir geçmiþin geleceðe taþýndýðý
Açýk kimi olaylarýn hikâye olduðu
Kiminin gerçek kiminin uydurma olduðu
Tartýþýlabilir doðruluðu yanlýþlýðý
Birçoðunun da apaçýktýr masal olduðu
Kuran tüm insanlara öðüt veren öðütçü
Onlara en uygun doðru yolu gösterici
Kötülükten arýndýrýcý sakýndýrýcý
Doðruya götüren yollarý mubah bilici
Doðrudur anlatýlan þeylerin doðruluðu
Söylenir kuþlarýn ordularý taþladýðý
Bu sözler söylemez onun gerçek olduðunu
Gerçek olan þudur yazýlýp konuþulduðu
Bilim ortaya çýkarýr her türlü gerçeði
Nerde atýlan taþlar ölenlerin kemiði
Benzer bir olayýn olamaz bir tek tanýðý
Nasýl düþünülür Tanrýnýn taraflýlýðý
Hangi yetilere sahipse insanýn beyni
Ýnsan gibi düþünebilirsiniz Kuraný
Her çeþit manayý taþýr insanlarýn sözü
Ayný þeyleri söylemekte Kuran’ýn dili
Doðru olmaz Kuran’ý baþka türlü düþünmek
O yüzden mümkün olmadý doðrusunu bilmek
Musa’yý ölümden kurtardý bindiði sepet
Harun’u kurtaran neydi kanýtlamak gerek
Herkes duyar hayvanlarýn kuþlarýn sesini
Hiç kimse anlamaz onlarýn ne dediðini
Kuran savunur bilimin gerçekliliðini
Ayetleri ile giderir tüm kuþkularný
Her ayetin var baþka surede eþ ayeti
Ýþte o’dur ap açýk oluþunun ispatý
Benzer ayetler hafifleten onun yükünü
Her þey ap açýk hiç yok tutarsýzlýðý
Neml ayet on beþin Kasas on dört de delili
Bak nasýl savunur bilimin üstünlüðü
Musa’yý yiðitlik çaðýnda ödüllendirdik
Olgunlaþýnca ona ilim ve hikmet verdik
Davud’a ve Süleyman’a da aynýný yaptýk
Onlarý Rablerine hamd ederlerken gördük
Diðer mümin kullardan onlarý üstün kýldýk
Güzel insanlarý güzel mükâfatlandýrdýk
Cennetlik olmak için þart deðildir inanmak
Bilimciler de gider anlayýp kavrayarak
Allah güvence vermektedir ayet yedide
Musa’nýn annesidir güvence verdiði de
Birebir diyalogdadýr Allah onun ile
O güvence ile býrakýldý Musa nehre
Vaadini yerine getirir ayet on üçte
Gören gözler gerçekleri böyle görür iþte
Kuran demek Allahtan gelen hak söz demektir
Tevrat Zebur Ýncil ve Kuran bir tek kitaptýr
Onlar birbirinden ayrý kitaplar deiðldir
Ayrý ayrý peygamberlere inmiþte deðildir
O Ýbrahim’den günümüze gelen öðütlerdir
Doðruluðunun Tasdikcisi de Muhammed’dir
Kuran’ý yeni din sanýr insanlarýn çoðu
Ne Arabçasýný anlar ne kendi dilini
Ya kuran’ý duymuþtur ya görmüþtür yüzünü
Kuran’ýn yüzünü gören göremez içini
Bilmez Ýbrahim’in dinidir Muhammed’inki
Tevrat Ýncil Zebur Muhammed’in kitabý
Kuran Kutsal kitaplarýn tamamýnýn adý
Kasas elli üçle elli dört kesin kanýtý
Kuran’dan önce hak kitap verilenler
O kitaplara inanýp da iman edenler
Kötülükleri iyilikle savuþturanlar
Sabredip Allah’ýn rýzasýný kazanandýlar
Kuran için Allahtan gelen rahmet diyenler
Biz kuran’dan önce de müslüman’dýk dediler
Doðruluk ve adalet içinde yaþadýlar
Öyleler mükâffatýný ikiye katladýlar
Onlar müslümanlýðý iki yerden aldýlar
Müslüman iken tekrar müslüman oldular
Kulaklarý duyuyorken gözle de gördüler
Üçe katlarlardý akýlla da kavrasalar
Gerçek müslümanlarý müslüman bilmez cahil
Kendi dinli onlarý dinsiz sanýr cahil
Onlara Kasas suresi elli dört kâfidir
Kâfir sandýklarý Kuran için Müslüman’dýr
Bilimle beraberken büyüleyici sýrlar
Cahil onu Karun’un zenginliðinde arar
Onlarý oyalar boþ istemler boþ arzular
Ayet yetmiþ dokuz seksen son hatýrlatmalar
Dünya nimetinden üstün der manevi nimet
Bunu görüp kavrar kime verilmiþse hikmet
& Ýsra &
Ýsra suresi dörtten yediye tam bilimsel
Ýsrail halkýndan söz etmektedir tarihsel
Söz etmektedir iki büyük felaketinden
Gerçeði görür tarihi doðru bilebilen
Ýlki milattan önce beþyüz seksen yedi de
Babil kralý Kudüs’ü iþgal ettiðinde
Babil Kralýdýr o vakit Nabukadnezar
Davud ailesinin yurdunu iþgal eder
Davud soyunun’sa son varisi Sidikya’dýr
Gördüðü zulümler dayanýlýr cins deðildir
Çocuklarý gözlerinin önünde öldürülür
Sonra Sidikya’nýn gözleri de kör edilir
Tahta çýkmak Davut soyuna yasak edilir
Halký Mýsýr ve Babil’e sürgün gönderilir
Sebep her þeyin sahibi Ýsraillilerdir
Güya Ýsrailliler Rabbin evlatlarýdýr
Diðer tüm insanlar onlarýn hizmetkârýdýr
Bu batýl inanýþa böylece son verilir
Daha sonra Babil ve Mýsýr’ý Persler alýr
Sürgün edilenler vatanýna gönderilir
Ýkinci’sinde Roma felaketi getilir
Onlardan Ýsa’yý öldürmeleri istenir
Yahudiler isteneni yerine getirir
Tüm saraylar ve mabetler yine yok edilir
Ýsa’yý öldürmeyi iyice düþünmüþler
Var olan yasalarý iyi incelemiþler
Aðaçlara asýlanlar lanetli imiþler
Ýsa’yý lanetli diye çarmýha germiþler
Çarmýha gerildi ama o lanetli deðil
Onun ölmesi lanetliliðine kanýt deðil
Düþünceleri yaþar beden önemli deðil
Gerçek lanetli öldürenlerdir Ýsa deðil
Bilime devam ayet otuz beþ otuz altý
Bilim demek gerçektir bilim gerçeðin adý
Bilime þahitlik eder akýl kulak göz
Doðru olmaz tanýk olmadýklarý tek söz
Ölçerken dost doðru teraziler kullanýn
Ölçtüðünüz þeyleri ise tas tamam ölçün
Ölçerken akýl bilim ve vicdandan þaþmayýn
Gerçeði ararken arzunuza yaklaþmayýn
Allahýn Kanunlarýnda deðiþiklik olmaz
Kanunlarý hep geçerlidir hükmü hiç kalkmaz
Bu hususlar bilimseldir tutarsýzlýk olmaz
Ayet yetmiþ yedi ispattýr kuþku taþýmaz
Kuran’ý çeþit çeþit misallerle anlattýk
Anlatýrken de gücümüzü boþa tükettik
Gerçeði çok azýna kabullendirebildik
Çoðu inkâr etti seksen dokuzda belirttik
Zamanla anlayanlarýn sayýsý azaldý
Bu günlerde anlayacak hiç insan kalmadý
Ayet yüz altý da der ki kolay anlatýlmaz
O hýzlý okunmakla anlaþýlýp kavranmaz
Dura dura okumayan okumuþ sayýlmaz
Gerçek eðitim þart yoksa dursa da anlamaz
Seksen sekideki sözünden büyük söz olmaz
Derki Kuran’ýn eþi benzeri yazýlamaz
Tüm insanlar bir araya gelse baþaramaz
Böyle bir þeyi Rabden baþkasý gönderemez
Ayný þeydir Kuran’la bilimin dediði
Deðiþmeyen tek þey Allah ile kanunlarý
Kanýttýr Fatýr kýrk üçle Ýsra yetmiþ yedi
Deðiþmediðini söyler deðiþmezin dili
Ayet elli beþte ise inanca deðindik
Zebur denen kutsalý Davud’a verdik dedik
Zebur þiirsel öðüttür onu belitmedik
Baþka mezmurlarý yazanlardan söz etmedik
Asaf Musa Davud oðlu Süleyman demedik
Zebur’da onlarýn da sözü var bildirmedik
Þimdi bambaþka bir dönüm noktasýna geldik
En büyük sýrlarý þu dört ayet’e gizledik
Yetmiþ üçten yetmiþ altýya dek sýraladýk
Gerçek müminlere onlarý ap açýk ettik
Allah ayrýcalýk tanýmazý kanýtladýk
Muhammed peygamberliðinden emin deðildi
Peygamber olduðunu sadece hissederdi
Yüksek insandý onlardan eksikliði yoktu
Onun sözleri gerçek yaþamýn sýrlarýydý
O yasalarýn akýldan baþka yok ölçeði
Güneþe gidip de kimse tutamaz metreyi
Newton ölçerken hareket eden gezegeni
Muhammed ölçerdi hareket eden sözleri
En kesin yasalarýn neyse kesin kanýtý
Muhammed’in öyle kesindir peygamberliði
Müþrikler istedi onlarý dinlemesini
O takdirde onu dost edineceklerini
Rabbe isnat et bizim yalan sözlerimizi
Ýnananlara deki bu Allah’ýn sözleri
Onu saptýracaklardý sebatkâr kýlmasak
O takdirde onlardan olurdu kalmazdý fark
Ölümle hayatýn yükü gelirdi artarak
Bulamazdý kendini dertlerden kurtaracak
Uysaydý ona dünyayý dar edecklerdi
Kendilerine de aynýný yapacaklardý
Müþrikleri dinler mi Allah ile konuþan
Gece gündüz Cebrail ile Rab’den söz alan
Ellinci sure iken Ýsra göklerden inen
Kuþku duyar mý ceprail’i Tanrý’yý gören
Göklerden deðil Kuran gelmiþtir iç dünyadan
Göklerden gelse olurdu onu baþka gören
Maddi dünyada yoktur gerçeði engelleyen
Öyle bir þey olsa çoktan yok olmuþtu Kuran
Rabbin olmadýðý yere gitmiþ mi Muhammed
Bilirim Rabbin olmadýðý yer olmaz elbet
Cebrail nasýl Rabden alýp getirir ayet
Aralarýnda mesafe mi var onu belirt
Ayet on dörtteki sýr en büyüðüdür sýrlarýn
Yeter insana hesap soran nefsi insanýn
En sorulmayacak sorularý soar Kuran
Yok sorusuna kendinden baþka cevap veren
Odur mucize olduðunu iddia eden
Yine odur iddiasýný ispat eden
O günden bu güne odur kendini savunan
Var mý Kuran’ý savunan bendim diyebilen
& Yunus &
Allah deðil Muhammaed ile görüþtüm diyen
Kuran ’da deðil onu rab ile buluþturan
Kimlerdir bilinmez böyle þeyleri uyduran
Yunus suresidir bu gerçeði ispatlayan
Ýsra’yý tam desteklemekte Yunus suresi
Doksan dört doksan beþ doksan altý doksan yedi
Muhammed’den istenir Kuran’a inanmasý
Kuþkularýnýn Tevrat ile giderilmesi
Andolsun’ki Rabbinden sana Hak söz gelmiþtir
Sözler özünden gelip aklýna yazýlmýþtýr
Hiç þüphe duyma þüpheden arýndýrýlmýþtýr
Sendeki þüphe bilimselliðin þüphesidir
Olma Allahýn ayetlerini yalanlayan
Sonunda olursun ziyana uðrayanlardan
Batýl nasiplensede her tür mucizelerden
Ýnanmaz elem verici azabý görmeden
O görüþmedi melekle Rab ile yüz yüze
Aklýna yazýlanlarý okudu bizlere
Ýçindeki þüpheyi de paylaþtý bizlerle
Þimdi gelelim þüpheyi doðuran sözlere
Müþrikler istedi hak sözden baþka sözleri
Kendi lehlerine idi her tür talepleri
Ýstediler onu Rabbe isnat etmesini
Dost görünüp sandýlar kandýracaklarýný
Açýk açýk görünür sözlerdeki manalar
Muhammed’den dostluk talep etmiþtir müþrikler
Bilgili ve kurnazmýþ talepte bulunanlar
Kölelerle bir mi olacak demiþler beyler
Nasýl eþit olsun cariye köle ve beyler
Onlar yükselmekteyken alçalmaktayýz bizler
Nasýl eþit olabilir zenginle fakirler
Ayný olabilir mi cahillerle aydýnlar
Seninle oluruz bizleride düþünürsen
Sana tüm insanlar inanmakta sen ne dersen
Seninle oluruz sözlerimizi dinlersen
Taleplerimiz için Allah söylüyor dersen
Müþriklerin sözleri onda kuþku yaratý
Kabul etsem mi etmesm mi diye düþündü
Onlara kýsmen inanýp kýsmen inanmadý
Ýki zýt düþünce arasýnda gidip geldi
Yaratan tarafýndan sebatkâr kul kýlýndý
Gerçeði söylemek Ýsra ve Yunus’a düþtü
Böyle aðýr yükü yoktur baþka surelerin
Daðlarýn yükünden aðýr yükü Muhammed’in
& Hûd &
Hûd’de çýkacaðýz tüm surelerin üzerine
Hazýrlanýn her konuda maddede manada
Hazýrlayalým kendimizi olacaklara
Gebeyiz madi manevi reaksiyonlara
Bilgi fakiri olanlar çekilsin kenara
Giremeyiz bilgi eksiðiniz fazla ise
Çýkarýz akýl mantýk ve bilimin üstüne
Savýmýz kanýtlanamaz hiç bir deney ile
Çürütülemez en güvenilir bilim ile
Bilimin dünyasýnda yer olmaz inaçlara
Astronutla kozmonot neyse uzaylarda
Benzer yetiye sahip olmalýyýz manada
Beyinler inançla deðil dolmalý bilimle
Bilimsel olmalý toplanacak bilgilerde
Bu özellikler olmalý saðlýklý akýlda
Akýlsa içseldir yansýyabilir dýþa da
Ayet yirmi dörtte hak ile batýlýn hali
Hak temsil ederken gören ile duyaný
Batýl da temsil etmekte körle saðýrlarý
Eþit olamaz denir bunlarýn durumlarý
Ayet on sekiz açýklamaktadýr yalaný
On dokuzda yapýlýyor yalanýn ispatý
Tarif ediliyor insanlarýn en zalimi
Allaha isnat eder onlar arzularýný
Yalandýr arzularý kendileri de yalancý
Onlarýn üzerinedir Allahýn laneti
Konuþur Tanrý gibi Rab gibi Allah gibi
Öðretmenini anlatamaz kimse o denli
Ýnsaný dinden uzaklaþtýrýr öyleleri
Allah böle diyor der bilmediði her þeyi
Rab’le beraber sanýr dinleyenler onlarý
Tanrý’dan uzaklaþanlar olur mu akýllý
Onlardýr insanlarý Allah yolundan ayýran
Hak olan dosdoðru yolu eðri gösteren
Yalan yoldadýr doðru sanýp eðride giden
Ýnsanlýk kötü yoldadýr öyleler yüzünden
Yazýlýp söylenenlerin ilgisi yok dinle
Hiç bir tutarlýlýk yok Kuran’ýn yorumunda
Ahlaksýzlýklar ahlak diye savunulmakta
Herkes yorumluyor çýkarý doðrultusunda
Bilim Kuran’ý terk etmiþ býrakmýþ inanca
Ýnançlýda düþürmüþ hiç düþmeyecek yere
Temizlemek isteyen bulaþtýrmýþ çamura
Tanýyan da yok deðil tanýnacak durumda
Kötülük taþýmayanlardan kötülük gelmez
Allah kötü deðildir onda kötülük olmaz
Her þeye yardým edendir iyilik esirgemez
Kendini terk edenlerin ardýndanda koþmaz
Batýl yoldan gerçek Tanrýya ulaþýlmaz
Allaha kötülüðün gölgesi de yakýþmaz
Kötüler kötülük taþýr baþka yük taþýmaz
Ýyilik Allahtan gelir baþkasýnda olmaz
Kötülere kötünün Tanrýsý Yardým etmez
Onlarýn Tanrýlarýnda yardýmda bulunmaz
Kötüler kötülükleri kötüye yüklemez
Kötüler iyiye kötü der kötüye demez
Onlar kendi kendilerine körülük etti
Kötülüðü kötüden deðil iyiden bildi
Kendi de en zalimleri de iyi sandý
Suçunu kendine deðil Allaha yükledi
Bunlarý söylemektedir yüz birinci ayet
Mucizeler üstü konumuza geldik nihayet
Soru sormaktan geçiyor felsefenin yolu
Kuran en büyük felsefedir yok daha üstü
Yaratýlýþ tartýþýr insanlarýn yobazý
Biri boþ bilimi temsil ederken diðeri
Olmuþ olay gibi savunur hiç olmayaný
Hûd Suresi ayet yirmi yedidir mucize
Orda sorularýn en aðarý sorulmakta
Sorulansa en kolay soru görünümünde
En elit tabakadan soruyu soranlarsa
Diyorki kavimlerin en önde gelenleri
Ýþaret ederek Hazreti Muhhammed’i
Sana uymuyor en alt tabakadan baþkasý
Görüþümüzden çok basit onlarýn görüþü
Bilin sizi insan olarak gördüðümüzü
Görmüyoruz,bize karþý üstünlüðünüzü
Görmedik ileri gelenlerin uyduðunu
Düþünüyoruz yalancýlar olduðunuzu
Olamaz bundan dah açýk daha net soru
Ayný niteliktedir sorununsa yanýtý
Görünüz ayet yirmi sekizle altmýþ üçü
Nasýl görür edeyim der beden gözü körü
Ey kavmim her gerçeði açýkça görmekteyim
Sizden saklanan o rahmeti ben bilmekteyim
Beni doðrulayan delillerle beraberim
Bana açýk sizle kapalý ben ne yapayým
Gördüðüm þeyleri size nasýl göstereyim
Kör olan gözü görür yapýn ben de yapayým
Siz istemiyor bense göstermek istiyorum
O yüzden sizleri fazla zorlayamýyorum
Eðer gerçeði demesem asi olurum
O zaman sizler gibi ben de ziyan görürüm
Aklýn iþidir maddeyi manaya döndürmek
Rab’bin iþidir manayý maddeye çevirmek
Amacý görünür tutulur tadýlýr etmek
Bir sonraki âleme bizleri hazýrlamak
Gerçeði görmektir burdaki manayý çözmek
Akýl iþidir maddeyi manaya döndürmek
& Yusuf &
Bir öz eleþtirim var insanlarýn özüne
Ondan sonra gireceðim Yusuf Suresine
Deðineceðim akli uyanýklýklara
Aptallýklarýnýnsa sýnýrsýzlýklarýna
Yok olmaktadýr Rabbin kusursuz varlýklarý
Yok olmasýnýn vardýr bir çok nedenleri
Yok olanlarýn yerine var olur benzerleri
Yok olmayana çekmek isterim dikkatleri
Hiç yok olmaz onun yasalarý adaleti
Açýk görür bunu akýl bilim insanlarý
Hiç yok olmaz yardýmý sevgisi merhameti
En sahipsiz sanýlanlarýn odur sahibi
Köpek kadar olamaz insanlarýn nicesi
Bilinir onlarýn sahibine baðlýlýðý
Ýnsanlar Allaha baðlý deðildir o denli
Ben baðlýyým diyenlerin nedir derecesi
Kuran için diyorlarki Allahýn kitabý
Buna inanýyor müslümanlarýn geneli
Gözlemleyin diyenler samimi mi deðil mi
Gerçeði yansýtýr onlarýn gittiði yolu
Samimi olan bilir her sözün manasýný
Bilmese de arar bulur onun doðrusunu
Dinleyiciyle dolar taþar mitinð alaný
Günlerce tartýþýlýr onlarýn boþ sözleri
Allaha yoktur siyastciye olan talep
Sebep var mý vasa nedir bilen varmý acep
Onlarý birleþtiren yalan dolandýr ancak
Neden ebedi yaþama var daha az talep
Rabbe inançsýzlýktandýr olan duyarsýzlýk
Dinlemeyen olmaz kouþacaðýný duysak
Dilemek isteriz öleceðimizi bilsek
Her yere gideriz göreceðimize inansak
Her þeye katlanýrýz gerçekten inanýrsak
Cahiller anlatýr biz dinleriz inanmazsak
Kuran apaçýk ne var onu anlamayacak
Anlamak için o tane tane okunacak
O ne söylüyorsa söylediði dinlenecek
Ne dediði anlaþýlýp iyi kavranacak
Hiç bir þey yoktur anlaþýlýp kavranmayacak
Varsa anlaþýlmayýp þüpheye düþürecek
Baþka ayette ispatý vardýr bulunacak
Hiç bir þey yoktur bizi þüphede býrakacak
Anlamak için akýl þarttýr düþünülecek
Düþünmeden yoktur onu anlayabilecek
Yusuf Suresinde akýl inanç iç içe
Ayet yüz sekizle dalalým biraz derine
Onda vardýr çok büyük edebi derin sanat
Ýkinci aðýzdan konuþturur edebiyat
Kendi yolunu anlatýyor bize Muhhammed
Anlatýrkende istemiyor yanlýþ anlaþýlmak
Kendi düþüncesine Allah’ý etmez ortak
Onun görevi hissetiklerini aktarmak
Kendi yoluna çaðrýyor aydýnlýk görerek
Ýnsanlarý o yola davet eder bilerek
Ayet üç ile yüz on birde belirtilenleri
Anlar bütün olarak düþünenler evreni
Anlatýlan olaylar taþýr insani yeti
Tam açýklýkla anlatýlýr olayýn tümü
Kuran’dadýr geçmiþ milletlerin haberleri
Saðlýklý deðildir düþünmek bunun aksini
Onu anlamak için bilinmeli öncesi
Sonrasýna bakanlar kaybedenler her þeyi
Onda bulamayýz Muhammed sonrasý günü
Kuran’da geçiyorken kölenin bile adý
Görünmez bu gün dünyayý yönetenin ismi
Bu Kuran’ý doðrular söylenmez çeliþtiði
Ondadýr geçmiþ uluslarýn tüm haberleri
Onda anlatýlmakta en güzel öyküleri
Muhammed’de anlatmakta öðrendiklerini
Ýtirafta eder daha önce bilmediðini
Anlatmasýnýn var çok haklý nedenleri
Kuran’da bütün peygamberlerin haberleri
Onda anlatýlýr her birinin ümmetleri
Anlatýlýr ne yaptýklarý ne ettikleri
Bize aktarýr kýssasý ibretlik dersleri
Terk edsinler diye insanlar kötü þeyleri
Anlatýlanlarý anlar akýl sahipleri
Mutlu yaþam sürer kuranlar saðlam düzeni
Kuran kendi ölçülerini tastik edendir
Ýnsanlýk için büyük rahmet ve hidayettir
Kesindir asla uydurulmuþ sözler deðildir
En büyük destekcisi akýl ve bilimdir
Kuran’ý desteklemekte her bilimsel bulgu
Kanýt olarak yeter bir tek Nuh’un Tufaný
Her bilimsel bulgu inanç defterini dürdü
Demirden yumruk olup kafalarýna indi
Ýnsanýn aklý maddeyi döndürür manaya
Herkes o yükü götürür gideceði yere
Einstein’in sözleriyle gidelim gerçeðe
Bölmüþtü kendini siyaset ve denkleme
Bunlar kendi sözleridir yok bizden ekleme
Siyaseti terk etmiþtir o geçici diye
Denklemleriyle gitmiþtir sonsuz âlemlere
Unutulmamasý lazým Yusuf Suresinin
Yüzde doksan dokuzu konusudur inancýn
En düþük seviyesidir inanç aklýmýzýn
Hatýrlamak yararýna olur bilmeyenin
Ayet dörtte Rüyasýný anlatmakta Yusuf
Kimseye anlatma der babasý önemseyip
Görmüþtür o güneþi ayý on bir yýldýzý
Babasý da anlatmýþ olmuþu olacaðý
Ayet yüzle yüz birdedir rüyanýn açýðý
On bir yýldýz temsil ederken on bir kardeþi
Ay temsil eder anayý güneþ de babayý
Her þey ap açýktýr bu Kuranýn yüceliði
Mümkün olmaz akýlsýzca anlamak Kuran’ý
Gerçek sanmaktadýr insanlar nice örneði
Kuran iþlemiþ aklýn en zarif nakýþýný
Geleceði gören önceden alýr önlemi
Yusuf suresinde görürüz benzer þeyi
Anlatayým ayet on üçle on ikiyi
Babadan izin ister Yusuf’un kardeþleri
Kardeþler bilmekte Yusuf’u çok sevdiðini
Ýsterler kýrlara Yusuf’un da gelmesini
Koþup oynamasýný gülüp eðlenmesini
Babalarýna söylerler temennilerini
Ýstemekteyiz bizimle yeyip içmesini
Ondan ayýrmayacaðýz hiç gözlerimizi
Sonra da söylerler hiç merak etmemesini
Ayet on üçle yanýt verilir çocuklara
Bilir çocuklarýn ne yapacaklarýný da
Korkarým der de kuþkusunu getirir dile
Yusuf’u kurdun yemesindendir korkusu da
Ayet on yedide korktuðu gelir baþýna
Minare çalýnmadan hazýrdý kýlýfý da
Kurdun Yusufu yediði söylenir babaya
Ellerindedir Yusuf’un kanlý gömleði de
Nasýl ihtiyacý olursa susuzun suya
Ýnananlarýn da ihtiyacý var bunlara
Kuran görenle duyanlarý düþünüp de
Hak olmazdý körle saðýrlarý düþünmese
Allah isteyene vermez her istediðini
Her þeye verir neye varsa gereksinimi
Masalý gerçek sananlarýn elinde kuran
Gerçek olmadýðýný bilenler uzak duran
Hiç yok asýl gerçekleri anlamak isteyen
Yaþayan ölüdür Kuran’ý hafife alan
Dünya Þairi Yunus Öztürk
Sosyal Medyada Paylaşın:
Dünya Şairi Yunus Öztürk Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.