MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Kuran İle Diyalog Yedi
Dünya Şairi Yunus Öztürk

Kuran İle Diyalog Yedi



& Zâriyât &
Ben mananýn madde þeklini almýþ Kuran’ým
Hak olduðuma en büyük antlarý içerim
Güvenirliliðime Rabbi þahit ederim
Eðer yanýlýrsam yalancýysam alçalýrým

Kendimle beraber Rab’bimi de alçaltýrým
Böyle büyük bir riski nasýl göze alýrým
Öyle ya Rabbin görevini almýþ olurum
Onun adý þaný ile iþimi görürüm

Rab’bin adýna iþ gördüðümü savunurum
Kendi yaptýðým þeyleri Rab istedi derim
Hak olmayan þeylere hak der hak bildiririm
Ýnsanlarý inandýrýp Rab’bi küçültürüm

Hayýr hayýr ne yaptýðýmýn bilincindeyim
Allahý nasýl kendime düþman edinirim
Öyle þeyi asla yapacaklardan deðilim
Kuþkusuzun hiç kuþkusuz güvencesiyim

Zâriyât Suresine ant içip de girelim
Kimler adýna girdim örnekle açýklayým

Hiç kimse uykusundan bilerek uyanmaz
Ben gidip þu bedenime gireyim diyemez
Ben þu bedenimi terk edeyim de diyemez
Neye ihtiyacý var dýr onuda bilemez

Hep bedenin dýþýndadýr içine giremez
Organlarýnýn iþine müdahale edemez

Ýlk ayette onlar adýna içilir ant
Söylenen sözlerden zordur onu anlamak
Hangi dille mümkündür olanlarý anlatmak
Çok zordur sözlerdeki gerçek manayý görmek

Þunlarý diyor bir iki üç dördüncü ayet
Onlarýn her biri manevi ayrý þahsiyet

Ant olsun estirip tozdurup savuranlara
En aðýr hem en zor görevi yüklenenlere
Sonra kolay þekilde süzülüp akanlara
Görevi eksiksiz yerine getirenlere

Sözü getirenle ayný mý rengi getiren
Ayný mýdýr doðru ile yanlýþý söyleyen
Ayný þey midir onu bizlerde çözümleyen
Hak olan Haklarý Hakkýn sahibine veren

Þimdi çýkmalýyýz surenin biraz dýþýna
Ýçinde kalmamýzýn yok hiç gereði de
Deðinilir orada inancýn öðütlerine
Bizlere des vermek öðütlerin amacý da

Daha deðerli des var anlatacaklarýmda
Anlayýn düþünüp dura dura okuyupta

Nasýl koyunlar koyun olduðunu bilirse
Kendilerince bir topluluk oluþturursa
Aynýsýný yapar karýncalar arýlar da
Pek farklý deðildir bizlerdeki hüçreler de

Benzer þeyler hissediyorum tüm canlýlar da
Bendeki özellikleri görürüm onlarda
Kendimi görüyorum onlarla ayný gurupta
Doðruluðundan yok en ufacýk bir kuþkum da

Nasýl farklý hüçreler oluþturmuþsa beni
Benzer þeyler oluþturur güneþ sistemini
Ýnsanlarý nasýl insan ederse organlarý
Güneþi de güneþ etmekte gezegenleri

Güneþin Güneþe yakýþmakta yüceliði
Kim aydýnlatýr aydýnlattýðý karanlýðý
Taþýyan var mý ona bakabilecek gözü
Maneviyatýmýzýn Kuran’dýr tek ýþýðý

Güneþ etrafýnda dönerek yayar ýþýðý
Etrafýndakiler de yapýyor ayný þeyi
Tüm ýþýðýnýn yasýmasý dönüyor geri
Ayný zamanda dolaþýyor bütün evreni

Demek de sanmak da deðiþtirmez bu gerçeði
Deðiþtirmeye yetmez baþkalarýnýn gücü

Bizler gibidir bizden çoktur onun gözleri
Hiç bir gözle yapýlmaz gözünün mukayesesi
Senin fersiz gözün nasýl görürse uzaðý
Düþünemezsin gözünün gördüðü menzili

Evren büyümeden bekleyen var kýyameti
Ýnsanlar daha yeni çatlattý yumurtayý
Uçmayý baþaramadýlar bitmedi tüyü
Evreni bilecek bildiði gibi dünyayý

Ölü sanmaktadýr onlar canlanan topraðý
Beden gibi bilecekler o zaman dünyayý

Yararlý varlýklar oluþturur canlýlýðý
Kimi kartalýn kanadý olur kimi gözü
Kimi onun sesi olur kimi rengi
Batýl yoldakilerse olur acaba neyi

Sen Allah’ý bilirsen Allah terk etmez seni
Kanýt istersen dünya dolusu var kanýtý
Ýnsana ne yaparsa yapar yanlýz kendisi
Çoðu putperes sanýlarý olmuþ Rableri

Kuran gibi insanýn eline ver kendini
Herkes okusun onu Kuran’ý okur gibi
Tanýyabileni hiç bulamasýn kendini
Elindeki kendi olsa da sanýr yabancý

Hiç þüphesiz kesin bu sözümün doðruluðu
Bulamasýn Kuran bulundurmayan tek evi
Okuyaný yoktur açýlmaz tozlu kapaðý
Bu yüzden pek yoktur Tanýyansa Muhhammedi

Muhhammed’i bilmeyen nasýl bilir kendini
Oysa ondan çok düþünmüþtür Muhammed onu

Onu peygamber etmiþtir iþte bu yetisi
Buna kanýttýr Kuran ayetlerinin nicesi

& Gâþiye &

Kuran’ýn amacý insaný zararsýz yapmak
Yakýp yýkýp yok etmelerine engel olmak
Onlarý yaðmur güneþ gibi verimli kýlmak
Yabanilikten kurtarýp verimli bað yapmak

Ýki ana yol belirledik ilki eðitmek
Mümkün olmaz ise eðitimden sonuç almak
O zaman ikinci yola gidilir korkutmak
Gâþiye bunu yapar sopa göstererek

& Kehf &

Kuran’ýn görkemi görünür Kehf suresinde
Hiç bir yerinde yoktur zerre eðriliðide
Bunu ispat etmekte Kuranýn kendisi de
Önce çýkalým uzak yakýn gezintilere

Gerçek görünür yýldýzlarýn yanmýþ külünden
Her þey olmuþtur Kuarklarýn zerrelerinden
Bilinen daha küçük madde yoktur onlardan
Baryon mezonlar oluþur birleþmelerinden

Proton Nötron olur atom çekirdeðinde
Baryon ile mezonlardýr dönüþen onlara
Elektronlar da döner onun etrafýnda

Elektronun elemanýdýr fotonlar da

Yörünge deðiþmlerinden çýkar ortaya
Enerjiyle ýþýða döner gider yoluna

Ayasofya yapamaz görünmezi görmeyen
Onu ayakta tutamaz yükünü bilmeyen
Kuran’ý da görmez akli gözü olmayan
Nasýl Müslümandýr akli Kuran’ý görmeyen

Açýk Kuran’ý akýl sahiplerinin gördüðü
Ondandýr bilgelerin ümmetten üstünlüðü

Gözle görünmez bu dünyada gerçek manalar
Görmek için gezilmeli manevi dünyalar

Her þeyin bulunmaktadýr bir anti maddesi
Bilinmektedir tüm yüklerin nötörlüðü
Kuvarklarýn da bulunur bir anti kuvarký
Ýnsanlarýn da bulunur bir anti insaný

Ýncelemekteyiz insanla anti insaný
Sorgularýz dünya ile anti dünyamýzý

Iþýk hýzýdýr maddelerin maksimum hýzý
Vardýr maddelerin bilinen bir kütlesi
Ondandýr ýþýk hýzýný aþamamalarý
O hýzý aþarlar yok olursa kütleleri

Her âleme var sonsuz noktadan sonsuz kapý
O kapýlardan geçenler görür antibeni
Ordadýr Ayasofya’nýn Kuran’ýn manasý
Oraya varamaz ýþýktan yavaþ gideni

Yasa olmuþ orda Kuran’ýn her teoremi
Yasalar apaçýk yok hiç tartýþýlýr yaný
Her þeyi görür kaldýrabilenler perdeyi
Henüz görünmedi Kuran’ýn gerçekliliði

Kuran’ý þifre sanýr sözde bilim insaný
O þifreyi nasýl çözsün onlarýn cahili

Kuran’ý gören ayýrýr gerçeði sanalý
Nasýl tanýrsa hiç görmeden tavuk doðaný
Ýnsanlar da öyle görmekte gerçek olaný
Eðer körlenmiþse göremez akli yetisi

Unutuldu Arap’ýn Kuran’a düþmanlýðý
Hüküm sürmekte sanýlýr onlarýn dostluðu
Emin olun görünen Kuran’ýn suskunluðu
Her an gelebilir ölümsüzlerin buyruðu

Dün neyse bu günde ayný deðiþende yok hiç
Onlar o günlerden bu günlere etmiþler göç
Allah’ýn varlýðýna isterler kesin kanýt
Dünya da var mý padiþahý tanýyacak it

Kesinlikle sanmayýn sözlerimi hakaret
Hangi insanda hangi yetki var bilir mi it
Allah’ý görebilmek için kendini eðit
Hak yolu bilip öðretmeyenden iyidir it

Bu kadarlýk seyhatimiz yeterli þimdilik
Böyle bir seyhat iyi gelir diye düþündük
Ol deyince olu inananlara býraktýk
Rab her þeyi aþama aþama yapar gördük

Ol demekle oldururken onlarýn Allah’ý
Bir senede bitirir bizim rabbimiz otu

Kehf elli dörtte bütün perdeleri kaldýrdýk
Kuran’da her þeyi inanan için açýkladýk
Her türlü misali baþka þekilde anlattýk
Onlarý görür duyar anlar edemedik

Tekrardan dirilmeyi gerek gördük ispata
Biz inananlarý hiç düþürmedik kuþkuya
Ýnananlar için hiç gerek yoktur deneye
Eðer olsaydý giremezdik bu tür yollara

Üçyüz yýl uyuttuk biz yedi uyuyanlarý
Dilden dile dolaþmakta efsaneleri

Tarsus Benelüs daðýnda þimdi maðralarý
Bilimsel bulgularla kesinliði kanýtlý
Sabah akþam ona düþmez güneþin ýþýðý
Görülmekte onun bilim ile örtüþtüðü

Efesin Encülüs daðýndadýr diðer öyküsü
Kuran’la bilimle yok onun tutarlýlýðý
Sabah akþam görmekte o maðra güneþi
Mabet kalýntýlarý yaratan kuþkularý

Bilinir yedi uyuyanlarýn isimleri
Kýtmir’dir onlarla uyuyan köpeðin adý
Açýk deðil Kuran’da insanlarýn sayýsý
Eskilerin de vardýr masalý hikâyesi

Kolay mý insaný kötülükten uzak tutmak
Gerekir onun inancýný saðlamlaþtýrmak
Ýnanýlmasý çok zor þeydir tekrar dirilmek
Öyle bir þeye yoktur dünyada bir tek örnek

Kuran istemiþtir orada bunu ispatlamak
Baþarmýþtýrda insanlarý inandýrarak

Nedense mümkün olmamýþ Kuran’ý anlamak
Sürekli saptýrýlmýþ keyfi yorumlanarak
Mümkün olmamýþ kelimeleri deðiþtirmek
Öyle gelmiþ günümüze korunmuþ olarak

Mümkün olsaydý kelimeleri deðiþtirmek
Ýmkânsýz olurdu Kuran’a ulaþabilmek

Her insanýn gönlünde var Kaf Daðý’nýn ardý
Dünyayý dolaþýyordu Ayasofya adý
Görkhemi ihtiþamý muhhammed’e de vardý
O görkheme ihtiþama Kuran yakýþýrdý

Oydu peygamber Muhhammed’in yapacaðý da
Biliyordu onu o gidip hiç görmese de
Allah’ýna yalvardý ellerini açýp da
Kuran yakýþýrdý ancak öyle bir mabed’e

Allah katýnda kabul oldu o dilekleri
Ayasofya’da öðretildi öðretileri

Ayný görkemlikte Ayasofya ile Kuran
Kuran’da var mý görkemliliði görüp yazan
Þu açýk gerçekleri var mý dile getiren
Varsa getirsin ellerinde kanýtý olan

Kehf suresinde üç beþ deðil çoktur alemet
Musa ve hýzýr’dan söz eder yirmi üç ayet
Hýzýr var mýdýr yok mudur var mý onu gören
Ölmüþ müdür yaþýyor mu var mý bunu bilen

Gýlgamýþ’týr ilk ölümsüzlük otunu bulan
Bilimsel bilgidir bu gerçeðe ýþýk tutan
O otu kapmýþtýr onun elinden bir yýlan
Ölümsüzlük umudumuz kalkmýþtýr ortadan

O umut yoksa saðlýklý olmaz insan
Hýzýrdýr onlara ýþýk olan umut olan

Peygamber deðil mi Allah’tan emir alan
Musa’dýr Rabbi ile karþýlýklý konuþan
Kime karþý aciz olur böyle bir insan
O’dur Hýzýr’dan köle muamelesi gören

Çocuktan beter Musa hiç bir þeyi bilmeyen
Ayet elli dokuzdan baþlasýn inanmayan
Seksen ikiye gelince kalmaz hak vermeyen
Olmuþ orda Musa inanýlmaza inanan

Haklý olabilir mi çocuklarý öldüren
Hangi adalettir katledeni haklý gösteren
Allah deðil midir ölen çocuðu yaratan
Katile inanýr mý Allah ile konuþan

Âlimler âlimidir anlayanlara Kuran
Onda akmaktadýr ne kadar vasa çaðlayan
Su deðil bilimdir onda çaðlayýp çoþan
Yýkar o önüne gök kubbeyi baraj koysan

Mekedonyalý Büyük Ýskender’dir Zülkarneyn
Bunu anlayamaz Ýskenderi tanýmayan
Bundan hiç kuþku duymaz Ýskender’i tanýyan
Hem bilim hem kuran bu gerçeði kanýtlayan

Ayet seksen üçle söze girelim Kuran’dan
Gidelim eksiði tamamlayarak bilimden

Biz onu iktidar ve kudret sahibi kýldýk
Ona batýl deðil hak olan yolu tutturduk

Batýdaki insanlarý batýl yolda gördü
Hakký güneþ bilip çamura batýyor dedi
Persler gelmeden biz Perslere gidelim dedi
Hak için bu haklý nedeni kabul görmedi

Persler kötülükle avrupa’ya gelmiþlerdi
Onlar için yoktu baþka canlarýn anlamý
Tüm aileyi öldürüp býrakýr kýzlarý
Sonra o kýzlar olsun istiyorlar eþleri

Bu yüzden Allah muafak etmedi Persleri
Kaçanlar zor kurtardýlar kirli canlarýný
Ölenlerde býraktýlar mundar kanlarýný
Ýskender istemedi tekrar gelmelerini

Romalýlara peþlerine düþelim dedi
O öneriyi Romalýlar kabul etmedi

Güneþin batýda çamura batmasý budur
Kanýtý ise Ýsa’yla Pavlus’un sonudur

Ýskender aklý ve bilimle Asyaya çýktý
Özüne hak ile batýlý tanrý yazmýþtý

Batýl’larýn peþine düþüp cezalandýrdý
Hakka dönenleri af edip ödüllendirdi
Ýndüs nehrini aþarak Hindistan’a vardý
Orda krallarý olmayan topluluk gördü

Toplum temizdi güneþin doðduðu yer dedi
Güneþle aralarýnda yoktu hiç bir örtü
Onlarla anlaþarak barýþý imzaladý
Daha sonra onlarla hiç sorun yaþamadý

Devam edip iki daðýn arasýna vardý
Orda hiç bir söz anlamayan kavim buldu
Encelüs benelüs daðlarýndan esinlendi
O bozguncu halkada Yecüc ve mecüc dedi

O bozguncu denen kavim Türklerin atasý
Köpek deðildir onlar Atatürk’ün Bozkurt’u
Ýmkansýz esir edilip köle yapýlmasý
Buna mani damarlarýndaki asil kaný

Yarý göçebe yaþýyordu o zaman Türkler
O hayata zorlamýþ onlarý doðal þartlar
Rahat býrakmamýþ Anadolu’da barbarlar
Medeni insanlar medeniyetten olmuþlar

Okumauý yazmayý ilk bilenlerdir Türkler
Bunun kanýtýdýr orhundaki kitabeler
Okumayý yazmayý daðda öðrenmediler
Tüm kuþkuyu giderir Sümer’deki yazýtlar

Onlara baþ eðdiremedi Persler Ýskender
At ile bir bütün olmuþtur o savaþcýlar

Anadolu’dan kovulup çýkartýlmýþ onlar
Düþmana esir düþmüþtür analar bacýlar
Orhun kitabelerini yazmýþ son bilgeler
Ergenekon’u kendilerine yurt etmiþler

Ýndüs nehri yanýna kamp kurunca Ýskender
Hayrete düþmüþ onlarý orda gören Türkler
Onlara vatandýr uçsuz bucaksýz boz kýrlar
Merak etmiþler nerden gelmiþ bu yabancýlar

Nehrin bir yanýnda Ýskender karþýsýnda Türkler
Savaþmak için Ýskenderi savaþa zorlar
Onlarla savaþmayý Ýskender manasýz bulur
Sebebi Türklerin konar göçer olmasýdýr

Savaþmaya meçbur etmiþtir Türkler onlarý
Macaradan baþka þey deðil Türkün amacý
Nehirden geçirince Ýskender ordularý
Baþlamýþtýr Türklerin merakýnýn savaþý

Yenilir cinsten deðil Ýskender’in ordusu
Görmüþler papuç sandýklarýndan çok pahalý
Kaçmayý yeðlemiþler býrakýp savaþmayý
O sebepten denmiþtir onlar için bozguncu

Doksan ikide baþlar Ergenekon destaný
Demirle kapatýlýr iki daðýn arasý
Bilimsel destanda demirin eritildiði
Bir sýra odun bir sýra demir dizildiði

Benzer þeydir Zülkarney’in orada yaptýðý
Birbirine yaklaþtýrmakta o iki daðý
Demir cevheri ile doldurur aralarýný
Sora emreder üfleyerek erimesini

Bekleyip görür tüm iþlemlerin bittiðini
Sonra döker üstüne erittiði bakýrý

Kuran anlatýr eskilerin anlattýðýný
Hiç tartýþmaz doðruluðunu yanlýþlýðýný
Yapýyor o gökteki güneþin yaptýðýný
Iþýða karþý olan kapýyor gözlerini

Çok acý fakat gerçektir cahilin yaptýðý
Körün önüne yýðarlar gör diye þeyleri
Körse anlatýr kapalý gözle gördüðünü
Düþünür cahilin hakkýnda düþündüðünü

Asabý Kehf anlatýldý inananlar için
Ardýndan Nahl geldi akýl sahipleri için
Kehf’ten iki ayet aldýk buna kanýt için
Manasý þudur yirmi beþle yirmi altýnýn

Ne kadar uyuduklarý açýk yirmi beþte
Üçyüz dokuz yýl uyunmuþtur kime sorulsa

Bu kesin süre kesin olmaz yirmi altýda
Bilim ve akýl dýþý olmasý sebebide

Görüldüðü gibi sýr var burada sýr içinde

Bunu çözemez bilim adamý ulemasý
Çözse boþa geçirmezlerdi bin dört yüz yýlý
Akýl sahibi olmayanlara ayetin ilki
Akýl sahiplerine söylenir ikincisi

Alt alta getirdik burada akýlla inancý
Üç yüz yýla olmaz inananýn itirazý
Ýmkânsýz akýl sahibinin kabullenmesi
Kuan onlarada verir beklenen cevabý

Asýl süreyi Rab bilir der bulur çareyi

Ýsteyenlere verilmiþtir her istediði
Ýnanan inanmayan alýr her istediðini
Kimsenin olmaz duyup gördüðü birbirini
Herkes kendi yoluna gider doðru bildiði

& Nahl &

Mucize üstü mucize var Nahl Suresinde
Uzun laf anlatýlýr insanýn aptalýna
Gerçek söz de anlatýlýr Allah’ýn kuluna
Kuran gerçeði göstermez þeytanýn kuluna

Göðe bak ayet otuz sekiz otuz dokuza
Pýrýl pýrýldýr gökyüzü rastlanmaz buluta
Bak gecenin ay’ýna gündüzün güneþ’ine
Bakma inananlarýn sisine dumanýna

Diriltmek Rabbin kendine verdiði sözüdür
Ýçimize yerleþtirilmiþ bir ön sezidir
Dirilmeden haktan sözedilmez bu açýktýr
Her canlý yapabileceðinin kanýtýdýr

O mükemmelliklerin eriþilmezliðidir
Sürekliliði tekrar dirileceðimizdir

Tekrar var olacaðýmýzýn kesin kanýtý
Ayet otuz sekizle otuz dokuzun sözü
Biraz daha açýpta kaldýralým kuþkuyu
Açýklayalým ölümün ne olduðunu

Ýnsanýn yarýsý madde yarýsý manadýr
Aklý var eden þey maddeyi mana edendir
Bir bakýma kendi gibilere çevirendir
Maddeyi mananýn somut þeyleri yapandýr

Maddenin hýzý maksimum ýþýk hýzýdýr
Mananýn hýzý hem sonsuz hem mekânsýzdýr
Madde ile yakalanmasý olanaksýzdýr
Çeþitli aynalarda yansýmalarýmýzdýr

Bedendeki manamýzý gölge gibi düþün
En hýzlýlarýndan o hem yerin hem göðün
Farkýna varýlýr gidiþinin geliþinin
Bir birine baðlý baðlarý yok hiç bir þeyin

Evrendeki her þeyi kuvarklar oluþturur
Bütün kuvarklarýn anti kuvarklarý vardýr
Kuvarkla anti kuvark ayrý deðil bütündür
Örnek istersen uzun bir mýknatýs gibidir

Mýknatýs örneðini çok çok uzunca düþün
Anlayýp kavrayamasan çok çok zordur iþin

Her sayýnýn bir karþýtý negatifi vardýr
Her negatif yükün pozitif karþýtý vardýr
Her maddenin karþýt bir anti maddesi vardýr
Ýnsanlarda öyledir anti benleri vardýr

Yarýsý maddi alem yarýsý manadadýr
Maddi alem sanal manevi olan asýldýr
Ölüm dediðimizþey maddeden ayrýlmaktýr
Ölmek dediðimiz þey gerçekten dirilmektir

Beden can ruh tamamen bir birindan ayrýdýr
Ruh ayrýlsa da canýmýz bedenlerde kalýr
Kanýt ölenin organý yaþayanlardadýr
Asýl olan bedenle canýmýz deðil ruh’tur

Ayet otuz dokuzda denen tamamen budur
Ýnsan orda kendi cezasýný kendi verir

Bu dünyadaki olaylarda buna benzerdir
Saðlýklý olan kendi cezalarýný verir
Saðlýklý olanlar dünyamýza pek az gelir
Var olanýnsa aklý vicdaný körelmiþtir

Ýnsan öncesiz mi sonrasýz mý tartýþýlmaz
O Allahtan baþkasýna yakýþtýrýlmaz
O halde var oluþumuz hiç þüphe götürmez
Var oluþumuz açýktýr deðil anlaþýlmaz

Ýki anti madda bir tek hüçrede birleþtik
Hem maddi hem manevi alemi vatan bildik
Bir yönümüzle madde diðeriyle manaydýk
Maddeden kurtulup tamamen saf mana olduk

Maddi yönlerimizide manaya çevirdik
Ne idik ne olduk ölünce onlarý gördük

Her gün ölüp dirildik bu gerçeði görmedik
Ýlk günden ölünceye dek kaç atom götürdük

Iþýk hýzýný aþamazdýk foton olsaydýk
Bir yüz yýlda ölmezdik eðer atom kalsaydýk

Sonsuzdur bizim gerçek âlemdeki kütlemiz
Sonsuzdur kuvvetimiz enerjimi zrhýzýmýz
Yýldýzýn yanmýþ tozlarýndandýr elbisemiz
Elbisesiz halimizdir ölüm bildiðimiz

Dünyadan hem gideni görürüz hem geleni
Bu ispatlamaz mý baþka dünya olduðunu

Ölümsüzlük yoksa söz edilmez adaletten
Tanrý olmaz adaleti saðlayamayandan
Adaletin varlýðý kesindir nerden baksan
Rabbide yok eder adaletini yok eden

Muhammed’e yolun en doðrusunu gösterdik
Ayet yüz yirmi üç güneþi eline verdik
Hak din olan Ýbrahimin dinine uy dedik
Yeni din vermedik eskisini tastiklettik

Dünya için dinin tekliðini ispat ettik

& Nûh &

Bilimsel Nûh Tufanýnýn ilk versiyonlarý
Sümerlerde ilki Babil’de ikincisi
Tartýþýlmaz dinsel olanlarla benzerliði
Anlatýr bilimsel olanlar efsaneleri

Boþunadýr din ile bilimin çekiþmesi
Kuran ile apaçýktýr bilimin dostluðu
Açýk dinselin bilimselden sonra geldiði
Açýktýr dinselin bilimselden beslendiði

Ýncildeki sözler Ýsa’nýn öðretileri
Kuran’da diyorki eskilerin bilgileri
Apaçýktýr bilim ile dinin uyuþtuðu
Zaten yoktu Ýsa’nýn incil denen kitabý

Kuran derki beni anlar akýl sahipleri
Akýl sahibi olmayanlar da var demek ki

Gerçek bilimin din ile olamaz savaþý
Gerçek inançlýnýn bilim ile yoktur iþi
Savaþ arada kalan sapýklarýn savaþý
Onlarýn yoktur gerçeklerle hiç bir ilgisi

Aradaki göremez ap açýk çeliþkiyi
Sonuç kesin ikiside akýlsýz demekki

Dünya Þairi Yunus Öztürk
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.