Kalemin ahfir çizdiði bir anda
küstürmeyecektin temmuzlara
oysa biz
masrafýný çekmiþtik o ayýn
þimdi
üstümüze kaldý borçlarý
aslýnda rayiha kadar güzeldi o þizofren
bildiklerimi
saatlerle paylaþtým
anlattým da anlattým
o geçti ben kaldým
gurur ile ikiz kardeþti zayýflýk
yenilmedim cesaret kobaylarýna
kardeþimi de geçtim
tek çocuk kaldým
inançlarými kuma çizdim
dünya döndü rüzgar esti
yine
ayný kaldým dokuz canlý
tüm planlarým ahiretlik gibi
buralardan ýrak
bi-haber olan bitenden
ah sen
yalancý mevsimler gibi beni
küstürmeyecektin temmuzlara
ömrümün
ekvatorudur bu yaþým
Paylaþmak için mutluluðum
sarýnmak için umudum
acýnýn bir molasýnda
güneþi çalýp
küstürmeyecektin temmuzlara
mazeret
geç kaldýn der
zaman
aþký bekledim der
sevgi
sonsuzluk istedim der
ne yani
suçlu ben miyim þimdi
hayatta bir seni bu kadar istedim
ama bir ömürdü hayalim
sonrasý olmalýydý
öncesi artýk önemsiz
en kötülerini düþünüyorum
anýlarýn sevgilim
o yüzdendir böylesi
suretine nefretim
sanma ki
bir daha güneþim doðmaz
Ben ay’a düþkünüm
gülüþüm solmaz
hani bir gün aðlýyordum
neden diye sordun
heybem düþmüþ dedim de güldün
seni sýrtýma yüklediðimi unutmuþtun
sonra bana baktýn
sadece aðladýn
bu defa ben anlamadým
kaybolduðunda
iþte seni böyle aradým
senin için uçurtmamdan vazgeçemem
ama
gökyüzümü verebilirim
hem de
üzerine a y dökülmüþ g ü n e þ aromalý
yalnýz bir þartým var
benim için yaþayacaksýn
küstürmeyeceksin temmuzlarý
bir daha.
ÞÝRÝN KELEBEK