Bir lâhza ýþýk yeter, ol gecenin göðsüne
Renge düþmüþ aksiyle bir çift mâh-ý sûretten.
Râh-ý aþk silsilesi, eyyâm-ý bâhur güne
Gelen geçen zamandan, kalan âh-ý sûretten.
Elim, kolum, ayaðým, gövdem civana durur;
Baðým, bahçem, baþaðým gönlüm divâna durur.
Ýlmim ilmin yüzüne, cehlim þivâna durur,
Ol cemâlim hakkýna, cümle þâh-ý sûretten.
Âb-ý meþvet döþünden, dokuz tekbir alýma,
Yedi göbek öteden, tel-duvaklý çalýma;
Evvel göðün göðüne, üç zürriyet dalýma,
Nice ihsân, kemâlat, hayýr dâhi sûretten.
Vârak-ý gülde neþir, ricata tomar benim,
Topyekûn cinn û cinnet, zebûna kumar benim,
Velev aþkýn nârýnda, âþýka humar benim;
Gâhi ruhun sübûtu, bilmem gâhi sûretten.
Adým, adýmým, çaðým yerin yaðýz yüzüyle,
Sofram, rýzkým, nimetim baharýyla güzüyle,
Kurtbala kurt huyunda ol Tanrý’nýn sözüyle,
Bir ömr-û insan ile nefsim sâhi sûretten.
11 Kasým 2011 / Gaziantep
Hakan Ýlhan Kurt