"keçemize baðdaþ kurup çökelim;
kör feleðe içimizi dökelim!"
Tunç metânet fýsýldaþýr cesaret,
Baþý karlý yüce daðlar beyazda…
Hýrs türküsü yarýnsýz her esaret;
Ata-baba ‘hû’ deyince ayazda…
Zaman yürür zemin çürür niyâzda!
Alataylar al taylara binende
Uz yaylaðýn kokularý sinende
Adak denen buluttan dal inende
Alageyik yelegeyik av olur…
Buða Daðý mavzer mavzer savulur!
Tebdilî hâl ebem kirmen eðirir
Dert kýlýný naz yününe deðirir
Yaprak yaprak çile gözü seðirir
Nasýrlaþmýþ bir yüreðin belinde…
Gün bereket gece rahmet elinde!
Akça dedem körüklerken közünü
Neþesinde çoluk-çocuk sözünü
Yâda çalar alaz alaz özünü
‘Pek sýrtýnda kuþ tüyünden kepenek’
Der tutulur pençe pençe epenek!
Kýl çadýrlar caðý düþer dürümlük
Gölük gölük yollar darda sürümlük
Seyri keyif yýlda iki görümlük
Dem toylaþýr cem büyüklü küçüklü…
Emmi dayý teyze hala göçüklü!
Tanrý hakký hoþ sohbetler yâdýný
Kýr çebiçten kavurmalar tadýný
Bulak baþý gökçen kýzlar þadýný
Seyrân edip yalýn kalmak bahtýmýz…
Aþk baðýnda sükûnettir tahtýmýz!
Kan tutanda davul-zurna bilenmez
Heybe kilim hasret taþýr çilenmez
Hoyrat baþý barak döþü dilenmez
Doruk doruk yücelttikçe barkýný…
Kýrk bismillah döndürür rýzk çarkýný!
Nazarlýðým baþta tacým beleði
Aksakallar nefesinden bileði
Mavi göðe hasým olan dileði
Yaðýz yeri sele vurur ansýzýn…
Dik baþým ki ecelidir kansýzýn!
Gökte þana yerde hana yürünen
Ay dolanda dolun heybet bürünen
Uluyan kurt duruþunda görünen
Tan aðartan hecelerde sözleri…
Tanrý nuru doðan gündür yüzleri!
Aman da hey aman kemler bakmaya
On bin yýla hüküm çakýn çakmaya
Kurtbala ant nice dolup akmaya
Ölen ölür kalan kalýr misâl et…
‘Yörük’ kalan cânýz kanda asalet!
17 Temmuz 2005 // T A R S U S
Hakan Ýlhan Kurt