lütfen alýn
lütfen kýrýl söyleyeceklerime
kýz
öfkelen
benden nefret et
yalvarýrým
bir kalbin olduðuna inanayým
//Beþerler//
teselli edecek bir cümlen yoksa lütfen sus!
zaten ihtimallerimi sende yitirdim
(galiba bu acýmtýrak yüzünü de öðrenmeliyim sevmenin)
yanlýþ þehirlerde yakalandýk geveze ayrýlýða
bir beyaz mendil bile sallamadýn ardýmdan
ben sana neden tutuldum
nerden takýldýn da girdin görüþ alanýma
hem nerede aykýrý bir söz ettim duvarlarýna da; hatrýndan düþtüm
’devrime inanmak gibi bir þey’ deðil miydi
bir zamanlar ’yolunu gözlemek’ oysa
Ýdris Özyol öyle söylememiþ miydi Petra’ya da?
ama istemiyorum artýk
süsleyip sözlerimi boyamayacaðým yamalý çatlaklarýný
sýzýmý sýzýnda
rengimi avuntularýnda kaybettim
tüm tuvaller yakýlsýn umurumda deðil
ufalanan kýrýntýlar gibiyim
beklentisiz nasýl sevildiðini bilmiyorum!
duygularým çapraz meridyenlerde istikametini þaþýrdý
kamburu çýkmýþ aþk ekseninde dönerken
kýblem tersyüz edildi senden taraf / bertaraf
tavaf ettin/ettim/edildim ama nerdeyim
kargacýk burgacýk bir el yazmasý
ve Ankara’da fena ayaz var
(ha bir(e) de yaðmýyor hala siyah kar)
hakmýþ hukukmuþ! senin olsun baldýrý çýplak satýrlar
eski zaman armaðaný imtiyazlarýmý
yine sana baðýþlýyorum
yüze çekildi öfkem
karaya vurdu aþkým
dibe çöktü parmak uçlarýnýn deðdiði þiirlerin lekesi
gitmeli! benden taraf
içimde yüzlerce fýrça darbesi
geçmiþin hesabý çeteleler ve isyan ve karmaþa ve dirençsizliðim
benim kabahatim
parmak hesabý yapmaktan bile aciz hesapsýzlýklarým var / sana dair
elimde spatulam geçmiþi kazýyorum
kazýyorum da çýkmýyor, oyuklar açýlýyor içimde bin kat
midem bulanýyor
bir þey olacak
kafiyesiz dizelerle kalem kaðýt kusasým var
içimi döksem içine
içimi ayýklar gibi ömrümün kalan sefilliðine
bir yaprak daha düþmüþ ne çýkar
’varla yok arasýndayým’ KeskinBirHAN kadar
anlat desen anlatamam
þeffaf bir dosya gibi kaldýr ruhumu da bir bak
hadi_sene kýrýk omurgalarýmý teyellesene derime
’yýldýzlar dökülüyor’muþ öyle diyor Turgut Uyar
hiç özlemedim dersem ne yazar
gerçekten özleyenler mecalsizdir biraz
sözlerim aðzýmda bir yumru kadar
y u v a r l a k
yükü aðýr ve geçiþ dar
aðrýlar biriktirdikçe gördüm
kýzýldan bir ýrmakmýþ saçlarýmda tutunduðum örgüler
sorgusorguvesorgularlabeynimikemirme
ben þimdi güçsüzüm ya
bir itirafsa bu; hepsi bu kadar
Allah aþkýna üzerime gelme
anlatabileceklerim þimdi bunlar
-dilimi onaramadým
hala
kekeme bir vahþiliði var-
bir yerden gelmiþtim; yarým
bir yere giderim; yarýn
beni de unutacaklar nasýlsa
içlensem ayýp olur mu?
bölünmemiþ ekmek gibiyken kalbim büsbütün
hiç paylaþmamýþken hecelerimi
mýrýldanmamýþken bir tutam bile
ölmeyi bildiðim için daha önce
yaþamamý isteyecekler bu kez
bu kez onlarý dinleyeceðim gibi
öyle ya; herkesin umudu bildikleri kadar
ey ölüm!
boþluklarda sancýyasýn
sevdiðim herkesi aldýn
baðýþlamadan kimseyi devirdin aklýmý uçurumlara
siyah, simsiyah bir kabuk baðladým
denizler gibi yosun tutarken maviliðin
içimde eridin, sonra, sonrasý kavim kýrýklýðý
yaðmur soðukluðu
ve devrimlerin edilgen cesurluðu
yüzüm diyorum sude
gözlerim bak sude
ayyaþ ve sað salim hala korkum
açýða çýkmasý yakýn
hayatý yumruklayasým var / bezeye be(n)zeye
niyet ettim onu sevmemeye
’aslýnda!’ aslýnda; çok zavallý bir kelime
ümidi hep biriktirir ya ceplerine
benim acým senin sevincini incitir
benim sevgim senin kederine denk gelir
diye bekleye bekleye tükendi hevesim
ki uyuþmuyor artýk tutuþmalarýmýz
yokluðunu ihya ettin, beni harap ettin
ne ferfecir yanýlgýymýþ bu!
çoktan eskidi yüzün
ekþileþti sohbetlerimiz
tüm saçma sözlerime binaen
bizi azat ediyorum
ne diyeceðimden emin deðilim
varlýðýný içimden de olsa es geçiyorum
benden daha mutlu deðilsin biliyorum
beyazlýða doðru yürü
ama karanlýðýma karýþma
ve bu kez sakýn korkma!
dokunmayacaðým yalnýzlýðýna...
fulya/ocak2012ninilkþiiri