bilinmeyen bir zaman
bilinmez mekan
bir sorgucu cevaplar aradý
bulunmayan mozaiklerde
ertelenmiþ kayýplardan söz etti
dedim; geleceðe ertelenebilir mi kayýplar
kaybedeceðinden nasýl emin olur insan
bana çamura bulanmamýþ nehirler getirebilir misin
I
-ateþ çemberine gülümsedi cefa
o dedi
hayat maskedir
kurtar beni yüzümden
acýnýlasý bir söz yumaðý döküldü dilinden
dili pas tutmuþtu sýr ertesi mesafelerde
kaybetmek dediysen orada dur
ben zavallý deðilim
bulmak için aramam çürük yaralarý
onarmak için beklerim veremli aðrýlarý
kayýplar aramayý gerektirir yalpaladýðýnda
ararken anlaþýlýr kayýplarýn kayýp olduðu
ben O’na sýðýnýrým / bana bahþettiði duaya
beklemek mi zor, susarken inþa etmek mi sesleri
bekleniyor olmak mý yahut; yanký boþluklarýnda
yoruldum anlamaktan aynalarý, pusunu yýrt yüzümün!
II
-ateþ çemberine doðruldu vefa
o dedi
baðlýlýk ’bitmeyen bir senfonidir’
býkmadan dinlemek gerekir
ertelemek dediðin nedir
ölümü ertele gücün yetiyorsa
anlat
umut dediðin nedir
karýncalarýn kýrýntý taþýmasý mý yuvaya
ne biliyorsun yaþamak adýna
yüzünü saklamak mý günahlardan
sevaplarýn hatrýna
yaslanmak mý bilmediðin / günahsýz yanlarýna
yalanlamak mý us’suz aklýný
endiþem yanýyor derinimde / ayetlerimi kaybettim
hüzünlü yaðmurlarý içselleþtirdim adýnla
her gün batýmýnda
ekimlerime verdim düþman suretli acýlarý
ey huzur
hangi þarkýnýn nakaratýndasýn
hafýzama yenildim
ritmini tutturamýyorum
topraðýn kalbine sýðýn
bulutlarý kaldýrsýn umut
ilahi bir aþkla
III
-ateþ çemberine hapsoldu sefa
o dedi
sabýr umudun annesidir
’týrtýlýn kelebek olma beklentisi’
ateþe deðse kanatlarý çocuklar düþer rahminden
külüne su serpmesinler diye tuz akýtýr göðsünden
ölmek istedim kalbimi yakaladýðým yerden
boðmak istedim umudu
çýkar göðsümün þavkýný
düþtüðü balçýk denizinden
gidemediðim þehirler kovuklarda sýrýtýyor
piþmanlýklar çukurlarýndan sýyrýlýp sokuluyor yýlan gibi ruhuma
anlýyorum yollar yalnýzca haritalarda yakýn
ve daðlar uzak hayal kurarken fotoðraflarda
güya öldük yaþarken taþ kesiði egolarýmýzla
göðsünü söktük rüzgarýn ay ýþýðýnýn saflýðýnda
çamurlaþmýþ ellerimizle aðladýk sonra
IV
-ateþ çemberine uyandý rüya
dedi; O’na yürü affedilmek için
kendin olduðunda dön, ben beklerim
daha bu gece gördüm hu çeken derviþleri
tespih taneleri gibiydi gözyaþlarý mýrýldanýrken
ellerinden yükselen aminleri ruhuma sürmek istedim
aðladý bir adam, oku dedi
uzun bir þiirdi, sesi vardý üstelik
içinde adým geçiyordu
rüyalarý sevdim en çok, bir de kuþlarý
en çok da hatýrlamamayý; elimdeki sapaný
dedi;
diþlerini geçir gökkuþaðýna
keþfedilmemiþ o rengi getir
acý her renkte büyütür insaný
üvey acýlar yetiþtir, bu bir kabus deðil
-renksiz þiirler yaz bana, içinde gökyüzü olsun
fulya/ekim2011