HİÇ OLMAMIŞ PENCERE
… bilir misin? hep orda, kýsacýk düþlerimin uzun dehlizlerinde
oynak bir ýþýk çizgisi kâh görünüp kâh yitiyor. bitiyor en son
mecalim ve sanki en son nefesimi veriyor gibiyim. tan yerinde
þu gecikmiþ ömrümün en ýslanmýþ kuruntularýný taþýyan fayton
hýzla geçiyor o hiç olmamýþ pencerinin altýndan. dan dan dan
bir kilise çaný ölüye çalýyor öldürücü vuruþlarla ve kaldýrýmdan
soluk soluða geçtiðini görüyorum kara kaftanlarla kararmýþ kap-
karanlýk bir kalabalýðýn. korkuyorum. neden korktuðumu bile
bilmeden üstelik. avýný yitirmiþ bir avcýnýn olanca telaþý ile
hiç olmamýþ pencereye koþuyorum gözlerimde yaþlý bir mehtap:
candan kopmuþ
bir tel gibi
baðlamana
baðla beni.
baðlar mýsýn bilmem. ama öyle düþtü dilimden, gönlümden öyle
geçti iþte. çünkü çimen yeþili geceliðinin içinde taze, yeni açmýþ
bir gül gibi baðlamanla dertleþirken duymak isterim seni, þöyle
olanca içtenliðinle, ruh yangýnlarýndan tüten yanýk sesinle. kýþ
yaz demeden, ara vermeden kaçýrdýðýmýz trenlerin hepsine inat,
hepsine inat gelmeyen mektuplarýn ve tükenmiþ saatlerin. rahat,
umutlu ve güçlü, baðlamanla söyleþirken duymak isterim seni.
düþlediðin gemileri kaçýrmaný isterim, uçurmaný tutsak kuþlarý,
ama aþký suçlamaný asla. aç dünyaya o hiç olmamýþ pencereni
ve gerekirse yargýcým ol, yüzüme haykýr bildiðin tüm kargýþlarý.
kor nefesli
bir el gibi
acýmadan
daðla beni.
yapamam mý diyorsun, ölürüm mü diyorsun, ne diyorsun acaba?
duyuyor gibiyim, ama anlayamýyorum söylediklerini. yeni yeni
okumayý öðreniyor gibiyim kitabýný yüzünün ve sanki hesaba
hiç katmadýðým bir sýr var, perdelemiþ iri gözlerinin harelerini.
bakýyorsun ama gördüðün ben deðilim, gördüðün baþka dünya,
on beþlik uykulardan çýkmýþ bir düþ ki, kýyamazsýn dokunmaya.
hep o uykuda kal, uyku yakýþmýþ sana, uyu ey uyuyan güzel,
öyle uyu ki, o hiç olmamýþ pencereden süzüleyim ýþýk örneði
odana senin, yüzüne dokunayým, saçlarýný okþayayým tel tel
ve sen eþsiz kirpiklerinden yaðmurca süzülen incilerle iri iri
mecnunlaþmýþ
bir sel gibi
gece gündüz
çaðla beni.
oysa ne gezer, ben burdayým, dýþardayým, bakýþlarým pencerede,
kapý çalamayacak, sadaka almayacak denli onurlu bir dilenci;
dalgýn bir tacir belki, servetini arayan önceleri unuttuðu yerde,
ya da tekkesine dönen günahkâr derviþ, göze almýþ her ilenci.
dýþardayým, soðuktayým, üstelik çýrýlçýplak. soyundum çünkü
günahlarla kirlenmiþ giysilerimi. omuzlarýmda bir vicdan yükü.
iki büklüm olmuþum, yorulmuþum yoklamaktan yolunmuþ
yelelerini piþmanlýk denen atýn. sen delice sevip de, hayatýnda
sevgiyi tatmayan kadýn, bak seni sevmeyenin halleri nice olmuþ.
ah bir de ölümüm olursa burda, hiç olmamýþ pencerenin altýnda
doðma yetim
bir yel gibi
aðýtlarla
aðla beni.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Ahmet Emin Atasoy Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.