" çok uzun anlatmak gerekti
ve biz, sadece ima ile geçtik "
h.yavuz
’bu þiir sana’*
alýngan kalabalýklarda
birer ikiþer
avucumdan kayýyor sevdiklerim
öyle uzak ki uzaklar
gözüm yemiyor gitmeyi
elinde sapanýyla bekleyen
bir çocuk þimdi zaman
ve ey sen !
cennetime kova kova
yangýn indiren adam !
cehenneme çevrilmiþ
irem baðlarýnda
ölen bir kadýn var !
inceldiði yerden kop(a)mayan baðlarým
aradýðýmýz unutkanlýklar kadar yavan
yol üstü molalarýnda dalgýnlýkla
terk edilirken aþklar
hatalar var
kundak yapýp ayaðýmýzda salladýðýmýz
savunmalar var
baþ ucu kitabý gibi saklayýp
geceleri zýrvaladýðýmýz
yanýlgýlar var
pamuklara sarýlý
üzerine toz kondurmadýðýmýz
heyecanlarýmýz var
kimsesizken sýðýndýðýmýz
biz söz-ü ile mucizeler yarattýðýmýz
insanlar var telaþlý
eskidikçe deðer kattýðýmýz
insanlar var
eksildikçe çoðalttýðýmýz
uzaktan izlediðimiz hayatlar var
içinde yabancýlar
dillerinde intiharlar
b/ölmek için can attýðýmýz
dünyalar var
sonunu kendimiz yazdýðýmýz
meridyenler var ceplerimizde
düþlerimizde uçurumlar, yar’lar
kuyularýna balon yuvarladýðýmýz
uçan hayal kýrýklýklarý
ve iðneli bir gökyüzü
gözlerimizde güneþten mýknatýslar
þövalemde zil sesleri
tuvalimde flamenko yapan bir kadýn
yeþil fonda kýrmýzý dokunuþlar
aynalarýmda yüzün
yaralarýmda izin var
fulya/nisan2011