kavis
cepleri cehennem doluydu geldiðinde
kurada çýkmýþ bozuk saat
ve terkisinde acýklý gözler biriktiren adam
melul bir sancý bu
biraz hasret biraz dert
biraz yanký yanýðý süsler bulaþmýþ geceye
kývrandýðým bir tek kelimeler þimdi
kývrandýran kelimeler..
hangi kavise çevirdiysem yönümü
güzel olan her þeyi bir çýrpýda
marifet bu ya!
yitirenlerdenim ben de..
heba edenlerdenim kendi elleriyle!
yine zehir gibi bir yanýk kokusu
genzimi yaktý dumaný yine usulca
ama ben arýndýrdým ruhumu
sende arýn ve sonra dinle rüzgarýn çýðlýðýný
ahh bu ömrümün kavisli yollarý
ahh bu engebeli araziler ne sinsi
ve geçilmesi imkansýz dikenli teller
öldürecek beni ve gömecek içine
desem ki; vazgeçilmezler ki kurnaz ve haylaz?
/akýtma bana zehrini/
sözlerim ki
dayanýlmaz hafifliðindeyken
çok uzakken buralardan
neden gittin, neden gittin?
gömdüðün o çukurda unutup beni
neden gittin? ve þimdi neden geldin geri!
dönüp dönüp kendine dolanýr tilkinin kürkü
kürkçü dükkanýnýn geçtiði o kavisli yoldan geri dön! geri dön!
al göðsümdeki þu yumruyu ve geri dön geri… dön…
‘kanatlarýmdaki har’ý al ve serinlet biraz…
akrobatik yalanlar seni yaralar, ahh cambaz..
geri dön, kurda kuþa yem olursun.. geri dön..
adýmýzýn baþ harflerini býrak avucuma…
býrak inadý, þimdi geri dön, o geldiðin kavisli yola…
fulya/mart2011
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.