Sana þiir yazmak için çýktým, bu akþam Beyoðlu’na
Garson geldi; isim taktýðýmýz gömlek yakasýna
Yine aynýsýndan mý dedi, tanýdýk yüze, ama niye tek?
Yüzüne gülümsedim tabi, ayrýlýrken mekanýndan
Ellerimi kotun cebine sýðdýrýp, yetimliðini sakladým...
Sana þiir yazmak için çýktým, bu akþam Beyoðlu’na
Sokuldum terasýna, kýrmýzýlý kafenin, ayný masasýna
,
Nargilemi istedim hemen, kavunlu, az nane, elma
Ateþine girdim, ýsýnamadým; yazýn serini dedim, geçtim
Kýrmýzýlar yeter sandým, kýþtan kalma düþmanýma...
Sana þiir yazmak için çýktým bu akþam Beyoðlu’na
Zaman akmýþ, Beyoðlu ayný kalmýþ, tranvay yolunda,
Ziyaretçileri sürüyle insan, birbirine benzer
Tanýdýk yüz yok! Her defasýnda, Beyoðlu ayný,
Karmaþasý ayný sokaðý ayný, Galata kulesi ayný...
Sana þiir yazmak için çýktým bu akþam Beyoðlu’na
Her zaman ki Beyoðlu iþte dedim, kandýrmaca
Ýçimden seslenen yabancý, kavga etti peþimden
’ Hadi caným ayný Beyoðlu olur mu?
Öyleyse hani nerde? beyin oðlu ! ’
Sustum! Yine Beyoðlu kandýrdý ,kanmadý bana
Ayný BEYOÐLU , demiþtim sana....
(Þirin kelebek)