/benim güzel nef(e)sim geri ver beni geri
benim güzel nef(e)sim beri gel bana beri/
bayat bir ekmek gibi küf kokuyor umudum
cennet uzak bir hayal, vicdan azabý çekenler için…
suya düþürülüyor cennet, iyilikten caydýrýlýyor
ve sonra cennetin kalbine çomak sokuyor günah
cehennemin dibine arý kovanýyla iniyorum
kaygým, suç ve azap kokuyor, ellerimse nikotin
kýsa ve öz yankýlanýyor zavallý/mahsun sesim
yakaladýðým gençliðimi kýnýndan çýkarýp soyuyorum
onaramadýðým ne varsa birer birer sobel(en)iyorum
yorgun sabahlara öfkeli baþ aðrýlarý biriktiriyorum yine
en üzgün anýmda mide aðrýlarý yokluyor, kývranýyorum
derdimin derdinden önünü göremiyor aklým -çaresiz(im)
bütün uyumsuzluklara uyum gösteriyorum -avareyim
imansýz soluklara þemsiye olsun diye iman(ým)
dualarýma yakarýþlarýný topluyorum cennetliklerin
soluðumu kesen nef(e)sime, haraç verip kurtuluyorum
ölümün ve ölümsüzlüðün güvenli kollarýna
adým adým müebbete yürürken aheste adýmlarým
rezilce bir ömre dönüþmesin diye hikayem
diyorum ki;
ölmeden ölmek ya da ölümsüzleþip ölme(me)k
‘iþte bütün mesele bu!’