‘’ben daðlarda uçan kuþtum,uçan kuþtum
kanatlarýmdan vuruldum’’
bir çýkrýkta çarkým ben
iplik misali ömrüne dolanýyorum
bu dönemeçte kangren oluyor kalbim
ya kesip at, ya onar beni sevgili
kan kaybýndan tükeniyorum
sevinci bilemeyen çocuklar gibiyim
bir baba þefkatiyle sarýl hayatýma
ben aþký yazamam
yazarsam yaþadýklarýmý kýrýlýr kalemim
duygularým daraðacýnda sallanýr…
buz kesiyor parmaklarým donuyorum
aþkýn ruhuma býraktýðý aðýrlýðýyla sendelerken bedenim
gökyüzü bile benden daha çok yaklaþýyor sana biliyorum
anlýyorum ki türkülerimiz sevda/sevdamýzsa hasret kokuyor
sonra;
baki(re) bir aþka teslim ediyorum kalbimi
baðýmlýlýk yapan gaddar bir acýya siper oluyorum
hükmüm verilmiþ, suçum sabit
müebbet yiyorum aþktan…
gece saðýr ve kör etmeye meyilli
ilk kez sükuneti fark ettiðimde geldiniz
yaðmura kurban verirken kuru tenimi
güneþ gibi ýþýk verdiniz…
öyle istekli öyle çok geldiniz ki
yokluðumu var edecek kadar
varlýðýma meydan okurcasýna dimdik
bildiðim her þeyi unutturacak kadar
beni/siz’i yeniden yazmak için geldiniz
toplayýp daðýnýklýðý(mý) nasýl da güzeldiniz
önemli deðil isminiz/
nerden geldiðiniz/nereye gittiðiniz
sadece diyorum; sevebilir misiniz beni
yargýlamadan/yadýrgamadan
ve hýrpalamadan duygularýmý
hiçbir þey almadan, hiç bir þey vermeden
ama en çok almadan verebilir misiniz sevginizi
çaresizce özlemekten yorulmadan hiç
siz diyorum…evet siz!
ayrýlýða direnirken yüreðiniz
yol gözlerken, yorulduðunda gözleriniz
hala beni sevebilir mi düþleriniz
sahi, siz hangi iklimden gelmiþtiniz
benim coðrafyamda
aþk hep kurak topraklarda can çekiþir
iki yüzü vardýr akan nehirlerin
siz akýntýsýna kapýlýp karýþýrsýnýz denizlere
ben asice daðlarýn yolunu tutabilirim
gökyüzüne yakýn olmak isterim
kanadýna takýlýp bir kuþun
fütursuzca uçmak isterim
siz diyorum, iþte s i z!
elime bakýyorum
parmaðýmdaki ben’e
bir ben bile böyle yakýnken bana
siz diyorum, neden uzaksýnýz böyle
yada ben
s i z’e…
vurgun yemiþ gibi duruyorum aniden
anlýyorum, anlýyorsunuz
belki en iyi yaptýðýmýz þey bu!
yanýlgýlarla geçen bir ömrü
kurtaramayacak olmayý bilmenin
verdiði sancýlý bir umutsuzluk
belki umutsuz bir sancý
bunun adý bozgun
hayatýn bir çalýmýdýr içimizin ezgisine
ama diyorum
yine de sarýlýp tutunabilir miyiz sizinle
umudun iki yakasýna yapýþabilir miyiz
kalplerimizle sýðýnabilir miyiz sevdaya
düþlerimizle yol alýr mýyýz sonsuzluða
a y n ý t u t k u a y n ý h e v e s l e…
fulya
eylül/2010