önce,
aðlamaktan az önce vazgeçmiþ sesiyle
’ kahvaltý hazýr’ dedi annem,
sonra,
gözlerin göbeði çatladý,
kirpikler arasýndan çapaklar ayýklandý,
ve paslý çeþmemizden gece boyu sizan su ile,
yine paslý suratlar yýkandý...
az öncesiydi...
’çýtýr ekmek aldýn mý anne’
sözü yankýlandý depremlik odamýzda...
iþte yine bir sabah,suskun bir ekmek kahvaltýsý
ve dört yaþýnda bir bayat ekmek...
babasýz bir evin en baba ismiydi çýtýr ekmek,
ve yetim bir çocuðun iftarsýz oruca niyetli nefesinden dökülen,
kenar direklerine asýlmýþ ekmeklerin adýydý, bayat ekmek...
.........................
’kýzýmm!!!’
’çýtýr ekmek doyurmaz ki hepimizi’...
dedi annem, her günkü gibi...
bayat ekmek olmazsa yiyebilir miydik ki?...
iþte yine o ses...
ve ayný suskunluk, ayný sancý,açlýk...
SELÝM YILMAZ
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.