kimliksiz bedenler geçiyor ellerimin arasýndan
her birinde ayrý tat
ayrý özlem topluyorum
eski bir þarkýyý andýran
yataðýma iliþiyor hissiz bir soðukluk
tuz basýyorum kapanmamýþ yaralarýma
avlanan serçeler kadar narin
avlanan bir seri katil kadar masum
ve donuk kalýyor bakýþlarým
onuruma giydiremediðim intikam gülleri yetiþiyor arka bahçemde.
sessiz çýðlýklara dönüþürken yüreðimin naðmeleri
yitirdiklerim kaplýyor gökyüzünü
...sonsuz bir mavi
günbegün darbeciler yetiþtiriyorum ruhumun ütopik bölgelerinde.
devrim kaçýnýlmaz
ya þanlý
ya kanlý
fakat hep maðlubiyetler içinde
dirildikçe sesin kulaklarýmda
sahil çekiliyor ayaklarýmýn altýndan.
usul usul ölüyorum aþka
derdime ne bir sihir
ne bir çare
ki
çökerken puslu bir kabulleniþ omuzlarýma
sönmeden yanmak düþüyor payýma
her gece ayný saatlerde
ayný dua dökülüyor gözlerimden
- Tanrým! ben´i azad et -
Harun PEHLÝVANOÐLU
dokuz þubat iki bin on