yitirdik ömrümüzü
aðrýlý sevdalarýn, eþdeðer kaldýrým taþlarýnda…
içine kapanýk ufak bir çocukken gece
yakar cebinde sakladýðý yokluk insaný
boðazýnda düðümlenir tomurcuklar adeta
içli bir bahar suskunluðuyla
damarlarýnda gezinir hasretin yakýcý soðukluðu
soluk soluða can çekiþirken
ve geçerken yaný baþýndan kayýp düþler
silik
ýssýz bir kervan olur aþk uzaklarda
çok uzaklarda
`olmak ya da olmamak´ derken kendine
biter aslýnda hiç yaþanmamýþ koca bir ömür
iþte o an çakýlýrsýn olaðanca kuvvetin
ve süratinle
dipsiz
simsiyah bir kedere
baþladýðýn noktada sabit
bir gider
bir daha gelemezsin
oysa sadece
umutsuz bir tanrýnýn canhýraþ halidir
kabullenemezsin
aþk
yanarken yüreðinde olaðanca kuvvetiyle
ruhun buza keser
kýrýlgan
hüzünlü hatýralarla bir sabah ölürsün…
Harun PEHLÝVANOÐLU