ne içimizi ýsýtacak bir güneþ oldu
ne de dünyamýzý karartacak bir kara delik
yalnýz ve birbirimizde ikilemlerle aþka örüldük…
her gece yalýn ayak bir kovalamacaya uyanýrken düþlerim soluksuz
yüreðime saplanan çakýl taþlarýyla örüyorum duvarlarýmý
yalnýzlýðýn hýrçýn naðmeleri dolanýyor kanýmda
geceye asýlan yýldýzlar kadar uzak gölgen
yüreðimi eziyor gözyaþlarýmýn aðýrlýðýyla
saçlarýma tutunan papatyalarý savururken hapsoluyorum
aþkýn yakýcý hüznüne
serseri bir yaþantý yakarken martýlarýn kanatlarýný
günah denizinde yanmýþ tenimden kalan külleri süpürüyor rüzgar
bulaþýyor,
mühür vurduðun dudaklarýma acýmasýz þarap yalnýzlýðý
alabildiðine koynuna sokuluyorum ýssýzlýðýn
kýrýlan dal parçalarýndan yayýlýrken sessiz çýðlýklarým
olmalý diyorum
bir þey olmalý ve silkelenmeliyim ölümün tatlý uykusundan
aklýma sesin düþüyor
bin parçaya bölünüyor avucumda sýrça hayatým
ve son kez iþleniyor damarlarýma sigaramýn zehriyle aþk
boþ odamýn hüzünlü kasveti sýkarken ruhumu
isimsiz kitaplar arasýnda saklanan güller
içi delik ceplerimde biriktiremediðim umutlar
gidiþinle kundaklanan yangýnlar var çerçevelerde
yaðmur dolarken gökyüzünden gözlerime
intihara meyilli bir kurþun ýslanýyor dudaklarýmda…
zamansýz bir an seriliyor semaya
aþk sere serpe…
Harun PEHLÝVANOÐLU