Buralar benzemez þehere
elimiz, avucumuz neyse o kadar dünya
Mozart çalmaz radyomuzda
kilim motifli aþklar dokunur
dudaklarýmýz aðýt çekerken
sinemiz halaya katýlýr
toprak kokar her biyerimiz
nedense!
puslu sarý ýþýkta kalýr düþlerimiz...
topraktan damlarda
boyasý soluk pencerelerde
kaç kez balçýkla sývadýk rüzgârý
o yüzden duvarlarda kaldý el izleri
parmaklarýmý sayar dururum
o gün
bu gün
bir büyüsem küçüklüðümü unutsam
bitse içimdeki sürgün!
köy kaderini eker topraða gün be gün
bulutlar gözlerini býrakýr çok kez berekete
çamurdan kaplar çatlak ellerde þekillenir
karný çýkýk testiler yüreðimizdir en geniþinden
aðzýnýn darlýðý dilimizi tutmaktan
belki de
kara topraklý canýmýzdan...
odun yanar kuzinelerde
kimi tezek
babam sýrtýna yükler hayatýn küfesini
anam tarhana kokutur
ne zaman düþ kursam yýllarýn önünde
oturur dalgýn yaným
eski pencerede yenilenir umutlarým...
bakmayýn küçüklüðüme
hayallerim öyle büyük ki
saysam bir daha saysam
yetmez parmaklarým...
Neslihan YAZICILAR
Fotoðraf. Ýsmail Ertin