zaman avuçlarýmdan akýp gider
anlarým ki boþa bu serzeniþler...
yangýn bir düþle vurulur anýlar
serilirken hüznün kollarýna
sýcak öpüþler birikir yüreðimde
akýp ruhumun ücra köþelerine
düþlerimden kalma arayýþlarda
ýlýk bir ilk aþk takýlýr gözüme
kapý arkasý saklanýþlarýmý vururum
yeniden baþlamak için hayata
kurumuþ bir gül dökülür avuçlarýmdan
yapraklarýnýn uçlarý kývrýk kara
bir yürekten diðerine geçip
kokusunu yaymýþtý ya aþk adýna
þimdi acýmasýzlýðý
ve gözyaþlarýný serper ömrüme
gençlik yýllarýný es geçerken
zorlu bir yutkunuþ olur her an
zorlandýkça boðazýmda düðümlenen
temennim bir nefes olur Tanrý´dan
ürkek bir güvercin titrekliðindeki tenim
ateþe hasret acýmasýz bir soðuklukla seviþirken
suskun bir silahla
umutlarýn katlediliþleri düþer geceye
tüm cepheler düþürülür
esir tutulurum alýn çizgilerimdeki yalnýzlýðýma
kýrýlgan umutlarýmla düþen kirpiklerim
dudaklarýmýn kývrýmlarýna serilirken
yankýlanýr semada duam
gözlerimi sýkarým düþmesin diye yýldýzlar
sýktýkça yüreðim sýkýþýr
sýkýþtýkça sevdanýn çýkmaz sokaklarýnda
dayanamam
aðlarým mavinin vuruluþlarýna
hüzün kilitli odanýn kapýsýndan
pencereye çekilmiþ ince çizgi
ölümle hayat arasýnda
aþk
dokun parmak uçlarýma...
Harun Sinan
on þubat iki bin dokuz