soðuk ve ýssýz
tren vagonlarýnda kaldý çocukluðum...
doruðuna kar sevdalanmýþ
eteklerine bulut yapýþmýþ
o kompartýmandan buna
akýyordu dað
minik kardelene
kar suyu niyetine / çýlgýnca kýraðý halde
biletci amcalarým vardý benim
alýn çizgilerinde kesilen biletlere esaret
gözlerinde boy boy çocuklarý
nasýrlarmýþ avuçlarýnda
akþam evlerine götürdükleri emek
ve ekmek parasý
þarkýlarým vardý maviyi andýran
dilini kendimce tutturduðum
anlayamamalarýný umursamadýðým
’sustur þu çocuðu kadýn!’ demelere
hiç mi hiç aldýrmadýðým
hýnzýr ve ümitli düþ
aç kalmýþ bir çocukluðu
hiç mi hiç doyuramaz artýk
ufak ve büyük
yarým bir hayal dolanýyor içimde
maviye sarýlmýþ
vuslata yetiþememiþ bir tren
ve dizlerim hâlâ yara bere
parmaklarýmda çikolata lekesi
bir de ilk aþk
yan kompartýmandaki
mavi þapkalý þiir
ah!
aldýlar çocukluðumu demir raylar
vermiyorlar geriye anne!...
Harun PEHLÝVANOÐLU