masumca ve haylazca oynadýðým oyunlar geliyor aklýma hep bizim kazandýðýmýz mahalle maçlarý komþu kýzlarýný sýkýþtýrmalarým ve güneþi sapanla avlayýþlarým
oysa hiçbir oyunu sen öðretmemiþtin bana belki de bu yüzden mýzkçýlýk yapan hep ben oldum
bak baba ! saydamým içimden gün ýþýðý geçiyor ama ardým hep siyah beyaz hep sepya tonlarýndayým
senden duymadýðým her nasihat yýllar boyu her uçurumluk anda aðýr aldanýþlar býraktý sýrtýma ve hep ezildim yokluðunun varlýðýnda...
ah baba ! üþürken avuçlarým neden saran sen olmadýn ve neden bana hiç oðlum demedin
neden bana hiç hediye almadýn ve neden bana hiç dað olmadýn sýrtýmý yaslayabileceðim omzunda hýçkýrýklarla aðlayabileceðim
ve neden baba ! sakal týraþý nasýl olunur öðretmedin bak ! þimdi yüzümün yarýsý yok !
ýslatamýyor gözyaþlarým baba yarýsýný ve de yarasýný iþte bu yüzden kabuk baðlayamýyorsun kanayan yüreðimde...
ah baba ! o kadar yýldan sonra þimdi ismin ayný boðazýmda düðümlenen bir yutkunuþ gibi yutmaya çalýþtýkça acý veren yutamasam kan kusturan
ayný; baba deðil babam kelimesi gibi...
Harun Sinan
Sosyal Medyada Paylaşın:
Harun Pehlivanoğlu Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.