Ne zamanlar geçer ömrün tarifsiz taraçalarýnda
rüzgârlý bir terastýr acý göðsüne vuran
sel basar anýlarý
takatsiz kalýr koynunda eller
s/dökülür sayfalara
eþyalarda çürür çocukluk izler
kýrýk þiþe, çerçevesiz tablo
körüklü fotoðraf makinasý
rutubet kokulu çarþaflar
yaðmalanmýþ hatýra izi
kayýp kitaplarda okunamayan sözler
yýrtýk romanda anlatýmý eksik
talan hayatlar
bir bir gözlerimde…
ne hiddetli bir çýðlýk
ne suskun bir dil
dilinde alaca bir karabasan
baðýrsan sussan nafile
gidenler geri gelmiyor
ne topraktan ne zamandan
yaþlarý yýllara satan bayat insanlar
sis öncesi bir uðultu gökyüzü
þimþeklere eþittir bazý patlamalar…
gittiðin kadardýr hayat
boyadýðýn kadardýr gökyüzü
yaslandýðýn kadardýr bir omuz
bir fýrça darbesi bozar hayatýn resmini
ya da yanlýþ bir renk ahengini
hiç gözyaþlarýnýn rengi deðiþir mi?
seviþir mi güneþle ay
tersine akar mý nehirler
kelebekler hey gidi kelebekler
uzar mý ömürleri acep?
efsunlu bir çiçeðin çanaklarýnda
rengi ahenkli
notalar uçarsa kanatlarýnda
ne hoþ bu dünya...
...
nane þekeri oysa
nefesinde soðuk soðuk eser
üzerine içtiðin her bardak su…
hiç giymedim hayatýn sökük elbisesini
halý altýna süpürülmedi saklý çöpler
ne zaman alnýma dokunsam
berrak bir su geçer çaðlayarak
bir atýn yelesinde dört nala hayat
nasýlsa eski bir gam kalýr taþ plaklarýn dönüþüne
birlikte çalarýz neþeli müzikleri...