Gece Düşleri
Ne diyordum; sarih olmak dünden beri nereden takýldýysa dilime?
Hava buz gibi, kýþ yine yüzünü gösterdi. Hele de bu saatlerin hiç acýmasý yok. Yakalarýmý kaldýrdým. Ne de olsa yol uzun beni bekler...
Bir sigara yakmalýyým.
Ellerime bak, parmak uçlarým sapsarý ayný býyýklarýmýn sararmasý gibi...
Geceye dokunuyorum uzun yýllardýr. Hele de kýþýn, ateþ yakmýþ adamlarýn ateþin etrafýna ateþ böcekleri gibi dizilmelerini hayal ediyorum sahte bir yapmacýklýða ýsýtýyorum içimi ayný çakmaðý yaktýðýmda ki iki saniye veya içime soluduðum duman gibi...
Annemi özlüyorum... Çocukluðumu... Kapris yaptýðým alýnganlýklarýmý... Þimdi ben kime küseyim?
Kim bilsin beni... Biri beni sobelesin artýk!
Gecenin gizemini seviyorum biraz da ürkekliðimi sanki endorfin salgýlýyorum. Hani sessizlikte boðulur ya insan küçük bir sesle, bir gölgeyle, ensenizde bir nefes, omzunuza dokunan bir el...
Kaðýt toplayýcýlarýnýn bile yanýnda onlara eþlik eden köpekler var!
Yirmi sekiz yýldýr neredeyse geceye dokunuyorum. Geceyi çekiyorum ciðerlerime sigara gibi genzimi yakýyor ürkünç yalnýzlýðým!
Soðuk binalar, kedi mýrýltýlarý, ayyaþ saatleri, ayakta iþeyen adamlar, duvarsýz cami gibi sidik kokan ara sokaklar...
Þanslý mýyým yoksa þanssýz mý?
Öyle ya gündüz uyuyan gece çalýþan milyon insandan sadece biri / birisiyim. Mesela evli olsam gece iþi istemem sabah vardiya bitiyor yorgun, gözlerin þiþ eve varýyor yataða giriyorsun karýn kalkýyor yataktan. Yalnýz uyuyorsun.
Oysa beraber yatmanýn tadý, sarýlmanýn ve seviþmenin!
Þimdi arkasýný dönse ben ona sarýlsam. Ýlk deðil mi? Ýlkler unutulmuyor. Türkan’dý yanýlmýyorsam kadýnýn adý, kanserden ölmüþtü yýllar sonra... Halý yýkýyordu odamýn penceresi onun kapýsýna bakýyordu.
Ayaklarý yalýn eteði uzundu sarý bir tiþört vardý üstünde.
Cahildik, gözü kapalý dünyadan bihaber... Kadýn nasýl sevilirdi ki hem?
Filmlerde ki gibi tesadüfler treni mi buluþtur bizi hiç tanýmadýðýmýz onca insanýn içinde?
Sonra? Ya sonra? Kocaman bir hiç... Kalabalýk bir yalnýzlýk...
Usanmadýn mý cevabýný alamayacaðýn sorularý kendine sormaktan?
Gece çalýþanlarýn kaçý memnun iþinden, hayatýndan? Benim ki ayrý. Benim kendi istediðim bir yoldu bu. Bu yolda düþe kalka yürüyorum iþte. Bir bilinmezlik oyununda baþ rolüm. Rolleri kim daðýttýysa binlerce oyuncu arasýnda beni kendi hayatýma baþrol yapmýþ ne nimet!
Þu telsiz sesinden oldum olasý tedirgin olmuþumdur! Telsizle adamýn kafasýna vuruyor komiser... Nedense bu kurgudan bir türlü ayýramýyorum gerçekliðimi?
Güvenlikçiler... Okulun cadde üzerine denk gelen kulübeleri bazen bardak þýngýrtýlarý… Valla iyi böyle, açmýþlar televizyonu yarýþma seyrediyorlar.
Az ileride devriye aracý var zaten. Gecelerim aþina bu görüntüye. Kesin yine saðdaki gazete okuyor diðeri esniyor. Arabanýn içi de sýcaktýr þimdi. Asýl ben fýrýncýlara hastayým hem ekmek kokar, hem sýcacýktýr. Una bulalý bir yüz deðil benim kurduðum düþ, sadece sýcaklýðý cezp ediyor...
Ah be amcam kim dinler bu saatte senin duaný? Tanrý’mý yoksa yanýndan transit geçenler mi?
Yaþý haylice ileri bir amca hep ayný bankta... Bankýn üstünde ekmek torbasý, karton bir kutuda az bozukluk, elinde bir kitap... Gözleri de seçmiyor. Kör karanlýkta okuyor, babam okuyor... Göz göze gelmekten çekiniyorum. Sanki hesap soracak gibi...
“Sen; hani dünyayý kurtaracaktýn?”
Sahi ben dünyayý kurtaracaktým deðil mi?
Ne ara unuttum?
Oysa kaç kýrgýn insan göçtü?
-Sigaran var mý abi?
-Var... Sarma ama... Ýki tane al...
- Yok, abi döneriz biz...
- Ateþ?
-Var abi...
- Ýyi geceler...
Evleri barklarý yok mu bu çocuklarýn? Anasý babasý hiç mi merak etmez bu saatte, bu soðukta? Sigarasýzlýðý bilirim... Geri çevirmedim bugüne dek hiç kimseyi...
Kontrollü geçiþ için kýrmýzýnýn yanýp sönmesine bakýyorum. Birde kýrmýzý mavi polisin ýþýðýna... Ara da bir denk gelirse 112 iþte...
Neydi o söz; “Karanlýk diye bir þey yok ýþýðýn yoksunluðu var” vay anasýný...
Tespih adamlar bilirler mi geceye sallarken uzun uzun þýkýrdaklarýný?
Hava da iyice kesti... Yol uzun bitmiyor her gece ayný terane... Kýþý sevmiyorum... Üþümeyi de... Ellerim dondu... Yak bir sigara daha...
Kavgamý var yine... Araya dal oðlum, þimdi yazarlar sana yine!
Kimsin?
Nereye gidiyon?
Niye selam vermiyon lan?
R’leri eksik adamlar... Hahahahaha Beyaz gibi... Ama o þöhret bunlar papucumun kralý... Kumaþ pantolon beyaz gömlek... Üstüne birde ceget evet evet ceget öyle diyorlar...
Ýfrit oluyorum! Yan yan bakarlar hani sende baksan yandýðýnýn resmidir... Baþý eðersin öyle geçersin, geceden...
Gece korkularýn asýlýr yüzüne... Yüzünde diþlerin sýkýlýðý...
Kenar kenar gidersin kimse bulaþmasýn... Bu geceyi de atlattým diye dalarsýn eve... Gün güne döndüðünde gecenin ürpertisi kalmaz üzerinde...
Yürü be kim tutar seni yolu da yarýladýn zaten...
Elleri donar insanýn, zanneder ki öldüm. Ya için donarsa insana / insanlara... Kim kaldýrýr cenazeyi? Hiç sevmem... Acýtýr... Aðlayan insanlar en çok kadýnlar... Birde çuval gibi býrakýlýr ya topraða sevdiðin insan... Din gerekliliði... Ýyi de dayanýr mý bu yürek onu orqda yýlanla, böcekle býrakýyorsun eve gidip yastýða baþ koyuyorsun...
Yastýk duvar... Yastýk beton...
Uykularýn haram ya...
Gece iþte, insaný böyle acýtýr. Gündüz insaný o koþturma telaþýnda düþünmez bunlarý. Zordur hem gece çalýþmak hem düþünmek. Maaþlarda düþük olur niyeyse... Yetmez, anasýný beller yokluk... Kýt kanaat geçinirken “ben var ya ben... Ben olmasam, bi çekip gitsem bu patron batar...”
Hahayt gülerim bu martavala...
Öhö... Öhö... Öheeeeeð... Býrak þu zýkkýmý býrak o seni býrakmadan, ciðerim aðzýma geldi...
Gece çalýþanlarý bilir iþin zorluðunu... Mesela fahiþelik mesleðinin gecesi olmaz derler ama yine de ne bilim gece daha bir yerini buluyor... Hormonlar gece devreye giriyor...
Taksiciler deðil mi? Onlar ne yapsýn arlýsý, arsýzý, ayyaþý, berduþu...
Kim sapýk, kim psikopat... Levye yeter mi kendini korumaya?
Otelciler var birde... Birde yüzlerce hikayeler. Gelen anlatýr giden anlatýr þiþer adam acý dinlemekten...
Neymiþ birini sevmiþ gitmiþ oda bir baþkasýna vermiþ; “býçaðý sapladý mý karnýna þeytan diyor az kaldý kanýma girecekti...”
Otelci þüphe içeresinde ya yaptýysa?
Koca dayaðýndan kaçaný mý ararsýn iþ vaadiyle kandýrýlýp yersiz yurtsuz kalan mý? Ýnþaat iþçisi çok geliyor buralara salaþ bir otel bir haftalýk veriyor sonra kuru soðana talim...
Az dinlenmeliyim... Off nefesim kesildi. Soðuk zaten canýma ot týkadý... Yakma be yakma þu zýkký mý?
Püfff... Ýçim ýsýndý az...
Gece çalýþan mý? Evet ya kadýnlar var deðil mi erkeðin kölesi... Çocuk bak, yemek yap, sofra kur... Gece koynuna gir!
Birer birer sönüyor lambalar... Solgun, sarý ampuller kalýyor titrek hali ile...
Gökyüzüne bakmayý severim yaðmur veya kar yaðarken o ýþýðýn altýnda ok gibi düþer gözünün kenarýna serpilen ne ise...
Yere bakýyorum uzun zamandýr... Bakacak bir gökyüzü yok binalar kýsýtlýyor görüþümü... Gri hepsi ve soðuk... Ýçindekiler gibi...
Kaç zemheri günler...
Dilimde Ahmed Arif: Etme gel ay karanlýk!
Sosyal Medyada Paylaşın:
Kaan ali kolcuoğlu Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.