Ýlikledim yüreði ateþe, Sustum, þiirler demledim S’özümde, Asya’m, içmeden bir yudum gitme..! ömür ardýn sýra düþer ayak izlerine. Vuslat d’aðlanýr gittikçe uzaklaþan gölgene. Bir sýzý ki tarifsiz , gelip oturur döþüme. Sahibi olduðum ne varsa, Gidiyorsun ya artýk yok hükmünde. Kýrýldý yüreðimin testisi ardýndan; Aramýzda kalan hasreti yakýp’ta gittin.
Tütün sarýsý eylüller döküldü; Ayrýlýðý dirilten ayaðýnýn tozlarýndan. Gidiþin gözlerimin buðusunda , közdeki çay misali kaynar durmadan . Âh içimin bi yakýmlýk türküsü, hâlâ yanýyorsa gönül çeraðý, O zaman ellerimde ki bu üþümeler neden? Ýlk defa bu denli korkuyorum kendimden. Sarýp sarmalýyorum dokunduðun yerleri, Durmadan erteliyorum güne aymayan uykularýmý. Zira öyle gözüküyor ki; Gidiþin tekdüze ve kavi.. Omuzlarýmdan düþüyor, ellerin ve dizlerin ile haldaþ, baþ aðrýlarýmýn kimsesizliði. Biliyorum gelmeyeceksin, Ama neylersin, umut kuþatmýþ; Terk etmiyor göðüs kafesini...
Âh benim kadim surlar gibi þehrine sadýk kalamayan yürek göçüðüm ! Yüreðin kapýsýnda beklettiðim güllerin bir tek dikenleri kaldý. Kýrmýzý karlar yaðdý, kum fýrtýnalarý çýktý! Toprak damlý evlerde anlatýlan masallarýn sade izi kaldý. Þehir yedi sefer yýkýldý , yýkýntýlarýndan gene var oldu. Sen yine de gelmedin gelmedin...
Zaman, Küflenmiþ içerimden damýtýr beyhude ve biçareliði. ömür dediðin nedir ki, hançeremde ki ahlar birikintisi. Aynalara sýrrýný döktü yüzüm, Yüzüm ki, çizgilerinden görünür göðsümün hicran aðrýsý. Asya! ömrümün z’amansýz en güzel serencamý. N’olur ört gayrý avuçlarýmýn üzerini, Kuþlarý öldüren üryan Feryat figânlarým kaplar göðün yedi katýný.
Gençliðim aðýyor esmer yüzlü çocukluðumdan, Amedin daracýk küçeleri de artýk saklamaz oldu kaygýlarýmý. Çekin perdeleri, kapatýn kapýlarý ! Zifiri geceler kaplasýn saçýmýn aklarýný. Kahretsin, tel tel takvim tutuyorlar , bana gelmediðin yýllarý. Annem okuduðun ayetlerle, bir daha sýva metruk kalbimi Durmadan yüzümü öpüyor, ayrýlýðýn alaza çalan rengi.
Asya’m, Ütopyam, Anadilim Yürekçe’m.. Kavlayan yaralarýn uzun susuþudur ardýnda kalan. Ciðerlerim sökülür tutuklanýr kelepçesiz ’! Vurulur bir sabah havadislerini getiren güvercin, Muþtulanýr ellerimde kanayan kan kýrmýzýmsý bir karanfil.. Büyür aðaçsýz avlular, yükselir güneþi kapatan duvarlar. Ve aðýtlarýn üzerine kurulur kapkara barikatlar.
Suya kýymet veren içimde ki Kerbela ve Ekmeði piþiren ateþin nârý bilir... Bölüþtüðümüz zeytinlerden, cebimde sakladýðým uç kuru çekirdek ve sana yazdýðým hiç okumadýðýn þiirleri þahit tuttum.! Büyümek ve Seni sevmek benim tercihim deðildi...
Asya’m Vuslatý olmayan menzilim. Kaderim olamayan, kederli aðýr imtihaným. Ant olsun umudu kuþanmýþ bi sýkýmlýk ömre; Þehadet getirip sana öleceðim! Savrulunca bozkýrýn kavruk kum taneleri üzerimden, Ve koparýrsa yüreðimin yelesini senli özlemler; Yemin ettim, kirpiklerimde kuruyan hüzün çiçeklerine. Seni bir daha, bir daha seveceðim yeniden...
Fýrat YETÝÞ Sosyal Medyada Paylaşın:
Fırat YETİŞ Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.