MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

YARATANDAN ÖTÜRÜ...
ali mehmet türkoğlu

YARATANDAN ÖTÜRÜ...


Yaratandan ötürü yaratýlaný sevmek,
Yaratanýna götürü âdetleri kadar demek;
Yaratýlanlar bir türlü götürür yaratanýna,
Ama yaratan her türlü tür vermiþ yaratýlana;
Yaratýlan türlü türlü olsa da, götürür bir türlü,
Bu da “Oku!”da örtülü; oku da oku her türlü…
Aþk olsun o okuyana, bu bir tür Alfe-be demek...
Okuyaný okutana bu okumaklýk götürü.

Bilebil Elifi Bê ile, Bê’ yi de o “Oku!” daki
ilm denilen metâ’ ile; onsekizbin okuldaki
âlem denen detay ile düþün düþün, hoþtur iþin;
Düþünmeyip, hata ile gaflet etsen boþtur iþin;
Hoþ iþ aþktýr Hudâ ile, fenâ denen edâ ile,
Caný ona fedâ ile; aþk seyfinde ceydâ ile
Uzandýðýnda hoþtur iþin; bak keyfine ukbâdaki
Meyvesine bu eriþin, tâ tadýna þeydâ ile.

Doy tadýna sevdâ ile o demde yansa da canýn;
Sevdân yoksa Hudâ ile, o demde çýksa da canýn
Tûba aðacýna cudâ ile, dallarý ýraktýr sana,
Olmak seyr-i Hudâ ile halleri firâktýr sana;
Eller olur Hudâ ile, sen cüdâ ile, olur mu?
Olanlarda cüdâ ile, berhudâr hâli olur mu?
Fedâ ile ola edâ o cânâna tatlý canýn;
O cânânýn Hudâ, sana yârken bu canýn durur mu?

Cânân heyecâný ile malvetini bitiriverir
Can atar cânâný ile, halvetini getiriverir;
Hemen makberdeyken bile alýr cinân kokusunu
O cinân kokusu ile koklar cânân kokusunu
Cinân bile cânân ile kokar, bilmek gerek aslýnda
Onu can bilemez bile ikinci malvet vaslýnda
Ortalýðýn kokusunu alýnca deliriverir
Anlar yârdan olduðunu koklarken halvet faslýnda.

Ucu þu dem o reyhânýn, yanýk kokusudur tende
Dumaný vardýr yananýn, iyi bakýn, bedeninde
Vech-i âþýkta, inanýn þebnemidir hep ter gibi
Bulaþan fem-i âþýðýn, neþvesiyle hep yer gibi…
Yaptýðýnda o âþýðýn, çeþmî giryânla karýþýk
Yuttuðunda, o ataþýn hararetine alýþýk;
Elhamdülillâââh… der gibi inlemeler kýldý bende;
Yaktý beni ciðer gibi, kara kömür gibi, yaklaþýk…

Buna deniyormuþ sevdâ, karalýðýndan, yaktýðýndan…
Arada naz denen vedâ aralýðýndan baktýðýndan,
Uzanýrmýþ hemen ceydâ aha vur diye cânâna,
Olmamak çün ondan cüdâ, daha da vur diye cana;
Zaten aþktan vurulmuþa vuramaz seyf onun gibi,
Acý ile yoðrulmuþa olamaz keyf onun gibi;
Nedir bu firâk bu cana diye nice yandýðýndan,
Gözünden de yaþ aktýðýndan, bulamaz keyf onun gibi.

Bulacak ama cinânda ondan a’lâ cemâliyle,
Olacak ind-i cânânda seyr-i cemâl ahvâliyle;
Dön can, rabbin cânânýna! râzýca hâlde o-l rûzda…
Dediðinde cânân cana, o ahvâlde oluruz da…
Buluruz caný cinânda cânânýyla kýlmak için;
Can, cânânýn demek ise, cânânla olmamak niçin?
Ýnþeallâh oluruz da ondan cinân malvetiyle,
Uzz’da cânân halvetiyle hep sýçrayýp durmak için.

Medâr-i cezbeymiþ o dem ehl-i îmân ben-i âdem’e
Mevlâ’yý sevmekmiþ bu dem o cezbeden ilk kademe;
Ya nâr-i cehîmde o dem nâr, ya nâr-i aþkta bu dem;
Yanmayan nâr-i aþkta bu dem, yanar nâri cehîmde o dem;
Nâr beðen ey ben-i âdem iki nârdan! Aklýn varsa
Nâr-i aþký beðen, madem yaratanýn sana yârsa;
Onu yâr bilmeyen, bu dem olsa bin canla idâme,
Yanar kademe kademe, her yanýný deryâ sarsa.

Na’palým? Nefs serkeþ kalmýþ, ama sev der bana gönül;
Nefsim Leylâ peþine dalmýþ; Mevlâ peþineyse, gönül;
Nefsim gönülle dalaþmýþ; gönül gâlib, hele þükür…
Dedim gönlüme: Kudurmuþ nefsime þöyle bir tükür,
Aklý baþýna gelsin hele bir… Âkil iþi sevmek imiþ
Allâh’ý sevsin dedim bir; sevmek de bu sevmek imiþ
Nefsim emmâreyse de , þükür, Allah’ý seven gönül;
Sevince aldý bir ödül, o da hep sevilmek imiþ.

Yasak konulsa seven çün cennetin sekizine de
Kilit vurulsa bâbýna cehennemin yedisine de,
Tutulmayacak ýkâbýna sevmeyenleri Mevlâ’nýn,
Cezâsý yok tamamýna gönül vermenin Leylâ’nýn…
Denilse de, tamaýna kapýlmam Mevlâ’m tek yârken
Bir can cânân olmaz cana, bu caným Hakk’a yanarken;
Cihân denen züleyhanýn Yûsuf deðilsek gözünde,
Cânân sanýp, koþturmanýn anlamý neydi kaçarken?

Caný nâ cânân Züleyha, görmüþ Yûsuf’da cânâný
Demiþ, heyte lek, gel, ey ha…! Karýþtýrmýþ canla cânâný;
Mefarr kýlmýþ kenâný ha Yûsuf da, …düþmüþ zindana
Ancak can olan züleyha nâ cânânýnýn inadýna.
Züleyha dahil her Leylâ, can Yûsuf’dan geçememiþ
Bilememiþ, cânân Mevlâ; candan cânâný seçememiþ
Geçememiþ hak cânâna, düþünürken has canýný;
Geçince candan, bu kez de cânândan caný seçememiþ.

Geçmiþ cânâna o caný kullanarak tam deminde,
Ezerek biraz o caný, caný çün taht-ý kademinde;
Dar etse de bin Kenan’ý o cana cânân bu diye,
Bildi mi aceb o caný, cânâna salan bu diye?
Cânândan geri kalaný, can Yûsuf’uysa da bilmez
Bilse bile de o caný, çaðýrdýðýnda tam gelmez
Gelse de isteksiz gele, bahâne eder þu, bu... diye
Benim sevdiðim Hû diye, eski Züleyha gibi sevmez.

Eskiden kovalýyordu onu cânân sandýðýndan
Þimdi de oyalýyordu Hakk cânâna yandýðýndan;
Sevgisi çoðalýyordu cânâna, unuttukça caný
Caný hep unutuyordu hatýrladýkça cânâný;
Can, bir mi’râc oluyordu cânâna bin neþve ile
Baþtan sevseydim diyordu cânâný, bin keþke ile;
Can Yûsuf’tan oluyordu Hakk aþkýný tattýðýndan,
Vazgeçti can Yûsuf’undan, cânâný iyi seçme ile.

Belki de nice aðladý iki göz-iki çeþme ile
Önceleri hep aldandý hep canlara iliþme ile;
Candan cânâna saðladý geçmeleri, andýðýndan
Kenan’a haber yolladý, caný cânân sandýðýndan;
Önce cana yandýðýndan, cânân dururken en yakîn
Duyulmadý bandýðýndan böylesi aþka tiryâkin
Aldý aþk istidâdýndan rûhta bir geliþme ile;
Ol cana iliþme ile oldu cânâna pür yakîn.

Cânândan firâk, mazhar-ý nâr ki, cehennem türünde;
Firâk nasýlmýþ âþikar, cehennemi bir görün de…!...
Anlarsýnýz bu firâklar firâkýnýn dehþetini,
Hem de en dehþet duraklar duraðýnýn vahþetini;
Ama, ne vahþet…! Besbeter…! Yakmaða nice ðarâmâ…
Hakk’a firâkýndan baþlar, hiç ýraðýnda arama,
Kim ki harâma ðarâmâ, hayat sürerken ömründe,
Yandý demek öbüründe, hiç de kurtuluþ arama.

Firâkýný ýrak et ki, ýraðýný yakýn ede;
Yakîn cânândýr hep cana, can cânâna akýn ede;
Sakýn etme hiçbir caný cânânýndan, yazýk ola
Caný cânânýndan edene cehennem azýk ola;
Azýcýk olmaz, çok ola, bol ola, bundan uzak dur!
Uzak durmazsan yol ola buradan nâra, tuzak kur;
Tuzak, ballandýrmaktýr caný aþk ile; yakýn ede;
Canlar kýzaktýr, caný cânâna kaydýrýr, kýzak vur.

Gayya imiþ hep oralar, Yûsuf’u da atsalar da
Caný onun cânân çün atar, yaban ele satsalar da;
Hem yaban el, hem yaman el; ellerde ne eller varmýþ…!
Hem kapan el, hem satan el, hem el atan eller varmýþ;
Allâh’ýn eli en üstte; el atan, etse de gayret
Köleye köle olmuþ melîke, melik’e raðmen, hayret…!...
Melîke melikin deðil, köleyi zindana týksalar da
Çok Leylâ, karþý çýksalar da, Mevlâ neyler, bak, seyret…!...

Kuruldu Yûsuf’a Kenan ellerinde çifte tuzak
Biri kuyuda pek yakýn, öbürü kuyudan uzak;
Ýlki, yýlandýr dil uzatan çýngýrdaklý türünde,
Öbürü, yalandýr dil uzatan, fingirdekli türünde;
Þükür çýngýrdaklýsýndan kurtuldu, izn verdi Mevlâ,
Fingirdeklisinden çekti, ismi Züleyha, kendi Leylâ,
Ýþi mümâzeka, diþi kiþi, elinden gelen mazak,
Ne gömlek dinler, ne kazak…Esirgesin yüce Mevlâ.

Canýna can attýðý çün, zindanýndan bir býraktý…!...
Pir býrakmadý; aþký çün melikeliði býraktý;
Hiç candan cânân olur mu, can feleðin çarkýndayken?
Gayri, cânâný bulur mu can, baþka can derdindeyken?
Kenan, diþdi çark-ý feleðe; Yûsuf’a, takvâsý yaðý;
Benzese de huy meleðe, çizdirdi libâsý bayaðý…!...
Libâs mazýk, yola devâm… Kuyu, zindan, taht… duraktý;
Yûsuf hepsini býraktý kaptýrmadan eli-ayaðý…

Kurulmuþ kurban pazarý Kenan ellerinde, candan,
Eller kurban derdinde, kurban can derdinde, ondan;
Ama can, cânân derdinde, çün can atar hep cânâna;
Can böyle atýlýr, önce kuyuya, sonra zindâna…
Visâl, firâk ile lezîz de ondan firâk vardýr biraz
Önce ýrak, sonra firâk, yani durak vardýr biraz;
Bu biraz da nazdýr cana, aþkýn özü olduðundan;
Cânândan cana imtihâna,yapmamak gerek i’tirâz;
ALÝ’ye yapýn i’tirâz, þaþkýn sözü olduðundan...
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.