BEN MANZARA, SEN MANZARA...
Ben manzara, sen manzara, o manzara; Hep manzara…
Dalmýþ manzara nazara, ama kendi de manzara
Bunca manzara, kazâra gelmemiþtir bu hazara,
Ki, hazarda yükü yükleyip, hazýr olmak çün pazara…
Ama gel, gör, bak! Hemen kurulmuþ pazar hazara
Hazar, pazar için mi? Bak, uðradýlar zarara;
Hazar, yük yüklenen bir dâr; hiç deðer verme bu dâra
Hazara hiç kurma pazar, kavuþamazsýn dîdâra.
Hýzlan gayri, vakit yakýn, debreþ sýk-sýk, ara-ara…
Hazýrlan gayri pazara, kavuþmak için dîdâra
Dîdâr içindir bu pazar; insan seçilir dîdâra
Seçilmek için dîdâra, gelinmez bir daha bu dâra.
Kurulmaz bir daha pazar; duyurulur bu, hazara
Manzara derdinde hazar, olduðu halde manzara
Hep hakikate kýl nazar, geçerken bak bir mezara…
Hazýrlan sen de azar azar, varmak için o pazara.
ALÝ, sen de hazýrlan ha, gidilecek o pazara
Yakýndýr pazar bu dâra; bak, uðrama o zarara
Düþünme sonra kara kara; sen, var hazýrlan bu ara
Gitmemek için o nâra, aþký ile var o yâra.
Sosyal Medyada Paylaşın:
ali mehmet türkoğlu Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.