MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

KAPILDIM HAVF-İ FİRÂKA
ali mehmet türkoğlu

KAPILDIM HAVF-İ FİRÂKA


Kapýldým havf-i firâka; gâh, ümit-havf denen tuvâ…
Düþmemek için ýraka, gâh sustum, gâh dedim rûha:
Kapýlma ha hiç meraka, iþte sana tenden yuva!
Havfden, bir ara býraka oldu; sükûnuna ettim duâ;
Yetiþti sûre-i duhâ; okudum durdum, sâkin oldu.

Kahr-ý ata ile sakîm buldu beni, kýldý devâ;
Ata saðsa da, bir yetîm buldu beni, kýldý evâ;
Nefs-û tâðûtla gittiydim; buldu beni, kýldý hedâ;
Fakîrlikten de bittiydim; buldu beni, kýldý ðanâ;
Teveccüh ettim ben de ona; andým durdum, zikir oldu.

Ana ana ben kâlbimi yaktým; derviþlik hoþ, bâba
Sevdim de ben bir rabbimi, baktým,; gidiþlik yok hûba
Hûba olmadýðý gibi, tutuþtu dîldeki sûba,
Hem de soba yakar gibi, çatýr çatýr oldu sûba;
Tûba dallarýndan þûba çattým durdum, pür nûr oldu.

Teselli oldu çok bana, ana ana nice daha…
Ýhtivâsý çok hoþ ma’nâ; tedavisi, dedim: Aha…!
“…vemâ kalâ…; …fe eðnâ…; kaldýrdý bu, beni þaha
Küheylân olup, o yana-bu yana sapmadan daha,
Çevirdim yönüm Allah’a; koþtum durdum, hýzlý oldu.

Demi, “Tarfete ayn” idi; bastý bir ayaðým maha;
Öbürkünün bastýðý þemsdi; sidre-i müntehâ aha…!
Oradan bir uçumluk idi; geçecektim öte daha…
Tabi ki geçesim geldi, gidesim geldi sekiz saha(!)
Ki, on sekiz binden bahâ; umdum durdum, güzel oldu.

Þems ve mah, muallâk taþý misâliydi bana, aha…!
Çünki, oradan tâ Arþ’ý aþýp gidecektim daha…
Sevdiðim Mevlâ’ma karþý kapýldým kaldým tamaha
Hâþâ! Nâ mekândýr zâtý; böyle çalýþtým izâha;
Gönül verdim Hakk ilâha; yandým durdum, sýcak oldu.

Ne, cehennemdeki sakar korkusu itti beni ona,
Ne de, cennetteki bahar kokusu çekti beni ona;
Çeken beni ona, esrâr imiþ zâtýndaki daha;
Nice cevherâttan ebrâr imiþ katýndaki bahâ ;
O da, aþk imiþ vallâha; çektim durdum, sevdâ oldu.

Gaybetim, benden göç imiþ benden içre Ben’e(!); zevâ;
Kaybettim beni, güç imiþ; ben, o Ben’deymiþ; çün, evâ;
Taatim, gece geç imiþ; devâ aþkmýþ, kâlbe revâ;
Saatim, gene üç imiþ; taat saattan da bahâ;
Saat üçten tâ sabaha… sevdim durdum, þeydâ oldu

Sevdâlanmýþ bülbül güle, misâli sevdâlandým ha!
Sadâylanmýþ hep bir güle visâli bülbülün daha;
Hep zâr yakýþýr bülbüle; sûzlarý bülbülün, bahâ
Þeydâlanmýþ, uçmuþ göðe tozlarý bir külün daha,
Þeklinde biri oldum ha!; Uçtum durdum, fenâ oldu.

Anca açmýþ gonca bir gül, anca sönmüþ bir küldür ha!
Ýçte koku saklayan gül, koru saklayan küldür ha!
Eh, gülden tutuþan bülbül, külden tutuþan kuldur ha!
Aðlama, gel, öl, ama gül! Tümü, zü-l celâl Allâh’a
Tutuþmaktýr hem vallâha; yandým durdum, hep kül oldu.

Deþileceðim eh bir gün(!) eski kül olduðumdan ha!
Sönmüþ olmaz külüm o gün, nohut kadar(!) korla daha;
Yanarken dirildiðim gün, dirilirken yanacaðýma
Epey inandýðým içün, yanacaðým Allah’ýma;
Sûr yeter tutuþturmaða, dedim durdum, özlem oldu.

Bülbülün hep yandýðý gül, anca açmýþ gonca daha;
Banaysa seher, gonca gül; çün, gonca gibi koka ha!
Kokuttu beni seher gül, ulaþmadan tâ sabaha;
Sabah çalýlýkta bülbül, duyunca kokumu daha,
“Sen, gülsün” dedi illâha; koktum durdum, mestân oldu.

Gül, ben deðilim a bülbül! Seherde kokan koku ha!!…
Seherden sürdüm be bülbül! Bülbül benim, koku aha…!
Daha yeni kokladým gül; koku verdi gülüm bana;
Ýster sevin, ister üzül, süründüm senden çok daha…
Ama, zerre aslýnda ha; sürdüm durdum, kürre oldu.

Onun medârý, habîbi; oluþturmuþ menbaýný ha;
Ne yapacaðým tabîbî? Buldum seher ânýný ha;
Bitirdi tüm dertlerimi, alýnca reyhânýný ha;
Bir reyhânýný deðil ki, reyhân saçan yaðýný daha,
Aldým dîl kabýna aha… Kattým durdum, kumkum oldu.

Aþk pazarýna bir celeb olmuþ tüm bunlar, bolu ha…
Halk hazarýna bir taleb olmuþ, kumkumlar dolu ha;
Bak, marazýna þifâyeb olmuþ kokular, koku ha…!
Hakk nazarýna bir sebeb olmuþ bunlar; buyurun ha…!
“Alýn ha, kokun ha, aha…!...” dedim durdum, alan oldu.

Geçemez tatta ilelebed ballar lokumlar bunu ha;
Banamaz hiç ilelebed ehl-i zakkumlar bunu ha;
Kýlarsa bir mü’min taleb, biraz yudumlar bunu ha;
Bazýsýysa, bir tek edeb ile vakkumlar bunu ha,
Ki onlar da, âþýktýr ha, Dedim durdum, yanan oldu

Kim mi yandý? Ben yandým be! Yandým be bülbül, Allah’a;
Ben hem yandým, hem koktum be; koktum be bülbül, vallâha;
Kokmamak, elde deðil be! Biraz gül kokusu koka,
Biraz yanýk kokusu be, götürdü beni Allah’a;
Koku derledim sabaha… yaydým durdum, akþam oldu.

Hayretle gözler çok gözler, semânýn encâmýný ha!
Ýbretle izler pek gözler, gecenin hencâmýný ha!
Seherde izleyen, izler nicenin endâmýný ha!
Gelir doldurur niceler, o seher meydânýný ha…!
Saçarlar reyhânýný ha! Aldým durdum, kokum oldu.

Be, her kokusundan alýp durdum heyacânýný ha!
Seher uykusundan kalkýp, buldum en nihânýný ha!
O, gül kokusundan olup, bildim öz ceyhânýný ha!
Hakk korkusundan aðlayýp, saldým göz seyhânýný ha!
Suladým gül fidanýný ha; döktüm durdum, güllük oldu.

Gül fidaný aþk fidaný; dîl meflahýnda bin vahâ…
Ýflâh ettim dîl meflahýný, yaptým vahâdan bin sahâ;
Þebnem sarmýþ fellâhýný, suya hacet yok bir daha;
Getirmeden sabahýný, oldurmuþ goncayý bir daha;
Topladým, elimde aha…! Sýktým durdum, yaðý oldu.

Dökmeyiz yere, errâbýz ne de olsa; epey bahâ;
Devamlý da yaðlanýrýz; eh, belki de peyderpey ha…
Seher gülü koparýrýz; seher varken, ne koklarýz ha?!
Cennet gülünü koklarýz koparýp koparýp daha…
Toplayýp toplayýp aha…! Yýðdým durdum, pek çok oldu.

Parladý yaðý mübarek, bî cihet oldu sahâ;
Doðu ve batý giderek, yoktu veya boldu daha…
Benlik karanlýðý, giderek ilk akþamdan soldu daha;
Geceye gündüz girerek aydýnlýk oldu tüm sahâ;
Hakk’ýn nûrunu bin defa dedim durdum, destân oldu.

Bülbül be, sev de sev gülü…! Açýk deðil gonca daha;
Hiç sevmeyen gonca gülü, âþýk deðil bunca daha;
Böyle uyardým bülbülü; dedi: yaðý onca bahâ…
Dedim: almýþ bu, ödülü; hani ödül? Dedi: aha…!
Eh, bayaðý yaðlý gaga; baktým durdum, ibret oldu.

Nasýl olmasýn ki ibret?! Demin konduydu o daha;
Gülistâna dalýp –hayret…!- emîn konduydu o dala;
Ýçi bülbülsü asalet, dýþý birazcýk budala;
Goncalarý femde seyret; gezer o daldan bu dala,
Þakýmaya dala dala… Duydum durdum, mestân oldu

Goncasýný seve seve… dallarýnda yata yata…
Hep kanýný döke döke… dikenine bata bata…
Sevdim diye öte öte… keyifleri çata çata…
Duyurur sesini öte… nâralarý ata ata…
Femde gonca; yapmaz hata; baktým durdum, hayret oldu…!...

Fem-i bülbülde gülden tatlý, diken elemiyleyken
Ve gül deminde gül adýylayken her hâliyle diken;
Ödül deminde gül gibi iken her tadýyle diken,
Güle ne hâcet bülbüle, femi diken tadýyleyken?
Dikensiz halinde iken baktým durdum, sessiz oldu.

Baþlar femi, güle hasret bülbülün gülle siftaha;
Alýr fem, tattan bin huslet, ama dem ile müntehâ;
Dem-i müntehâyla uzlet tabii, deðil dem-i mübtedâ;
Yani beyne-d demeyn lezzet bula; eh, sonra müntehâ;
Sonra bir daha müþtehâ; gördüm durdum, sekte oldu.

Sektesizken a be bülbül, icrâ kýl aþký, ille ha!
Sekteliyken býrak bülbül aþký icrayý, n’ola ha?!
Güle yâr denmez be bülbül, zâr denir; bî zâr etmez ha!
Gül-i zâr ki, aðlayan gül; aðlatýr da güldürmez ha!
Tamam! Belki, öldürmez ha!.. Dedim durdum, yorum oldu

Çün bülbül, ne yer, ne içer; … ne sever…? Yaradan salar
Onu gülistana; n’eder, eder, bir aradan dalar,
Bulur bir gül, sever sever, sonra öter, meþke baþlar;
Nasýl bir aþksa… kim bilir?!.. Bayaðý bir aþka baþlar;
Ama, aþka baþka baþlar! Yordum durdum, güzel oldu.

Aþkýn hâlinden bir hâlet alýp durmuþ aþka, aha…!
Dedim: Alýþkýn be, hayret!..dalýp kalmýþ o Allah’a;
Kendinden emin bir sûret… ama pür edeb ve daha…
Rabbinden hemen bir nusret almýþ olabilir ki, …ola!
O da, sev diye bir vehâ; sezdim durdum, hayret oldu.

Ama, bir kuþku var ki, þu: Ya gülde takýldýysa ha…?!
Hakk’ý severken, hoþ bir gül arayýp bakýndýysa, ha…?!…
Nasihatim var demektir, ma’nânýn farkýndaysa ha…?!...
Hele bir de tam üstelik, aþkýnýn çarkýndaysa ha!
Yok-deðil; firâkýndaysa ha…?!... Yordum durdum, berbât oldu.

Gülü sevmek, yaðý almak demekti; iyi bak izâha…!...
Ki, izinli baða dalmak ola ha! Gerek yok mizâha;
Yaðýna müsaade almak demekti, yok baþka daha…
Hesâbsýz dayaða banmak, dikendi ve daha daha…
Nasibsiz olmamaktý ha! Bildim durdum, gayret oldu.

Varsa Hakk’tan aþka düþme nasibi, düþürür daða;
Dað kâlbtir, baþka düþme yoktur, varsa düþürür aða;
Yani, saða-sola düþme olur ki, nâ varýr daða;
Ehh, dað baþýnda üþüþme olmaz, döndürdüm hep baða;
Çalýþtým, eriþtim yaða; bandým durdum, devâ oldu.

Asîd kalmamasý gerek kumkumunda; alsýn hava;
Mavrý olmamasý gerek bananlara, bak dur yaða…
Þems-i aþk vurmuþsa direk o kâlb daða, ban dur yaða…
Baþta, ban; sonra giderek dîl gagayý daldýr yaða;
Alýp, ben de ele ayaða sürdüm durdum, þifâ oldu.

Cehenneminde yanmadan, yanayým aþkýnda daha…
Kalmasýn ora atýlmadan yanacak, þaþkýnda daha…
Ne te’sîri olur nârdan, nâra alýþkýnda daha?
Yeterince yandým aþktan, tâ o ilk baþýnda daha;
Kaldým ataþýnda daha; girdim durdum, yaman oldu.

Duman oldu ataþýndan ALÝ, ilk baþýnda daha;
Tâ ki, küçücük yaþýndan beri, hep taþkýnda daha…
Taþýrdýðý göz yaþýndan, kirpiðinde-kaþýnda aha…!
Mevtâyken bile aþkýndan, yaþlar naaþýnda daha…
Yakmaz sakar ataþýndan bir ataþ, aþkýndan daha;
Þimdiden bu göz yaþýmdan serptim durdum; berdân oldu.
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.