- 1226 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇiĞ TANESİ.. ( Sayfa 1 ) Not: Bu Hikayade Anlatılan Kişi Ve De Kurumlar Tamamen Hayal Ürünüdür..
Yaşanmış, Ya da yaşanası Olağan Olaylar.. Not: Bu Hikayade Anlatılan Kişi Ve De Kurumlar Tamamen Hayal Ürünüdür..
Cuma Sabahı 2012.. İstanbul
O gün Şebnem için sıradan bir gündü.. Sabah çalar saatin sesi ile uyandı. Keşke biraz daha uyuyabilseydim diye geçirdi içinden, derin bir of çekti.
" Haydi kızım, haydi kalk iş güç seni bekliyor " diye söylendi ve ayağa kalktı, banyoya gitti.
Elini yüzünü yıkadı, dişlerini fırçaladı, aynada kendine baktı bir süre. Saçlarının arasında beyaz bir saç telini fark etti, saçına düşen ilk aktı bu.
" Vay be yaşlanıyor muyum yoksa ? dedi.
" Yok canım daha neler ? Uğurum olsun buda ! Sorun mu ? Nasılsa saçboyası var "
Güldü bu haline, aynada kendi ile konuşan bu kızı bir gören olsa ne düşünürdü acaba ? Diye geçirdi aklından.
" Aman ! " dedi seslice, "
Bence herkes kendi kedine konuşuyor, kimisi çaktırmadan yapıyor bunu kimisi de benim gibi aşikare, bu durumda hepimiz birer deli olmuyor muyuz, kim normal ki zaten şu devirde ? Sabah sabah bu performansı nerden buluyorsun kızım ya" diyerek, kendisi ile eylenmeye devam etti,
" Hay Allah neyse.. Hadi bakalım işe Seboş.. " Dedi ve göz kırptı aynadaki Şebnem`e.
Mutfağa geçti çay koydu bardağına, radyoyu açtı, ekmek kızartı, balkon kapısını araladı, güvercinler uçuştu birden.
" Ya siz yine mi burdasınız, tamam anladım burayı eviniz bellediniz de,hiç olmazsa pisletmeseniz şu balkonu,olmaz mı?"
Tam bu sırada telefonu çaldı, arayan çocukluk arkadışı Gülay`dı.
" Alo tontiş, günaydın !
- Hayırdır sabah sabah, dedi Şebnem.
" Günaydın canım arkadaşım, doğum günün kutlu olsun. " Dedi Gülay..
- Ay bugün benim doğum günümdü değil mi şeker, kız bunu bile unutmuşum sorma. Sağol vefalı arkadaşım benim" dedi Şebnem.
" Eeee Seboşum bugün ne yapıyoruz bakalım " dedi Gülay.
- Çalışıyoruz Gülom, ne yapalım, işe gideceğim birazdan, hatta geç kalmak üzereyim.. " dedi Şebnem.
" Hıımm, tamam o zaman sıkı dur. " Dedi Gülay. " Ben bu akşam üstü İstanbul`a geliyorum ve haftasonunu seninle kız kıza geçiriyoruz."
- Oleyyyyyyy be Gülommm sen bitanesin, diye sevinç çığlıkları attı Şebnem.
- Süper oldu bu, ne güzel akşama benimlesin demek ki. Havaalanından alayım mı seni, yoksa direk eve mi gelirsin ?
İş yerine uğra istersen, ayrıca saat kaçta geleceksin ? Ay bak heyecanlandım şimdi ben. " Diyerek heyecan ve sabırsızlıkla konuştu Şebnem..
" Saat 17:00 da oradayım, yetişebilir misin havaalanına ? Olmazsa ben gelirim işyerine Şeboşum. Panik yapma, bayan panik, bakarız duruma telefonlaşırız oldu mu? dedi Gülay.
Tamam gülom, ben o zaman bir an önce giyinip, süslenip yollara düşeyim,yoksa gidecek bir işim olmayacak bu gidişle, dedi Şebnem.
Tamam canım, o zaman akşama görüşmek üzere diyerek telefonu kapattılar.
Şebnem telaşlı, telaşlı giyindi, makyajını yaptı, saçlarını taradı, nihayet evden çıkmayı başardı…
Şebnem yalnız yaşıyordu, ailesini İstanbul’ da yaşanılan 1999 yılındaki 17.Ağustos depreminde kaybetmişti. Zor zamanlar geçirmişti. O yıllarda henüz Üniversite öğrencisi idi.. Geleceğe dair çok farklı hayalleri vardı , o hayallerin içinde ilk aşkı olan Mert`le evlenmek ve Amerika’ da yaşamakta vardı.. Mert`i de kaybetmişti o gece Saat 03:05 şi gösterdiğinde evler değil onun dünyası yıkılmıştı başına, 45 saniyelik o felaket onun yaşamında asla bir daha geri getiremeyeceği kayıplara neden olmuştu..
O yaz Şebnem Gülay`ın yanın da İzmir’ de tatil yapıyordu.. Depremde istanbul`da değildi, zaman zaman bu duruma isyan etmişti keşke bende İstanbul’da olsaydım bende onlarla birlikte yok olup gitseydim şu dünya üzerinden, diyerek yıllarca acısını yüreğinde taşımak zorunda kalmıştı..
Gülay ve Şebnem ilk okuldan beri arkadaşlardı. Onların bu güzel arkadaşlığı ailelerinide dost yapmıştı birbirine, onlar için artık arkadaşlık değil sanki kardeşlikti aralarındaki bu sevgi bağı. Gülay lise biter bitmez hemen evlenmiş, eşi ile İzmir’ e yerleşmişti.. Depremden sonra uzun bir süre Şebnem’ in tedavisi için uğraşmıştılar.. Gülay’ın eşi doktordu.. Gülay’ da doktor olmak istiyordu ve pisikoloji ile ilgileniyordu.. Gülay’ ın bu bağlamda ilk hastası en yakın arkadaşı kardeşi olarak gördüğü Şebnem olmuştu.. Şebnem 3 sene kadar ağır bir majör depresyon geçirmişti.. O kadar kayıptan sonra eskisi gibi olması elbette ki zaman almıştı.. Aslında hiçbir zaman eskisi gibi olamamıştı, Gülay da bunun farkındaydı Şebnem de, ama hayat devam ediyordu ve o yaşamalıydı her şeye rağmen..
DEVAMI İÇİN DİĞER FOTOYA GEÇİN..
Yazan: Gönül Çeşli
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.