Kuşlar gibi
Sevemedim kara gözlüm,seni doyunca
Hep kıskandım seni elden,ömür boyunca
Kuşlar gibi ikimiz bir yuva kuralım
Ayırmasın Mevlâ’m bizi,ömür boyunca
Aklımda kaldığı kadarıyla bu arabesk şarkı böyle başlıyordu. Rahmetli Şükran Ay söylerdi. O ilk gençlik günlerimizin şarkısıydı.Radyolardan dinlerdik arkadaşlarla gülüşerek. Karşıda
bulunan beş katlı apartmanın en altında bulunan büyükçe iş yerinin üst küçük penceresine
çılı çırpı taşıyarak yuva yapmıştı güvercinler. Önce bu yuva ikinci kattaki balkonun köşesin
deydi. Burada oturanlar bu yuvayı bozmuş, kalın kartonla kapatmıştı. Balkondaki çamaşır
ipine de beş tane sidi asmışlardı kuşların gelmemesi için. Zavallı kuşlar çareyi yandaki
pencere önüne taşınmakta bulmuştu.Yuvayı yapmadan önce iki gün pencere önünde durup
kaldılar. Bizim evin balkon penceresiyle karşı karşıya. Karşıya baksak onları görüyoruz. Kaç
gündür ikinci güvercini göremiyoruz ya da biz öyle sanıyoruz. Önce bir güvercin yuvada
yatarken diğeri yandaki diğer pencerede duruyordu. Şimdi sadece bir güvercin var orada.
Güvercini, pencerenin önünde olduğum sürece inceliyorum. Bir sağ tarafa dönük, bir sol tarafta görüyorum. İki tarafta da güvercinin renk tonu değişik. Bugün Kahvaltı yaparken
pırrr diye bir kuş uçtu diğer kuşun önünden,yan gözle gördüm. Sanıyorum nöbet değişimi
yaptılar. Yumurtalarının üstünde yatıyorlar.
Beni annem korkuttu Kuşun biri gelmiyor diye. Ben de geliyor mu gelmiyor mu diye gözlem
altına aldım kuşları. Çok şükür bugün düğüm çözüldü. Güvercinlerin biri açık gri tonlarda
siyah çizgi ve beneklerle karışık tabii..Diğeriyse koyu gri renginde. Bir ohh çektim artık..
Kuşlara bakıyorum çift çift uçuyor,balkonlara pencere kıyılarına konuyor. Bir kuş kadar olamadım geçiyor aklımdan.
Bana cefa ediyorlar, bilmem nedendir
Benim korkum senden değil, kaderimdendir
Aramıza kimse gelip girmesin
Ayırmasın Mevlâ’m bizi,ömür boyunca
Böyle devam ediyor şarkı.Aramıza öyle çok kimse giriyor ki, bir kaç kişiye dayanamazken..
Bütün erkekler mi böyle benim kaderimden mi böyle pek çok kişiyi birden idare ediyorlar.
Kuşlar gibi uğraşarak, Ömür ve Gökhan da bir yuva kurdular. İkisi de çalışıyordu, evleri kiraydı ama kirayı verecek paraları vardı. Çocuk yaşta başlayan aşkları sonunda evlilikle taçlanmıştı. İkisi de sevimli mi sevimli candan insanlar. Ömür vekil öğretmendi işsiz kaldı
önce sonra da Gökhan’ı çıkardılar ptt’deki işinden. Gel de üzülme!..
Ömür’ün annesi "Gel kızım bizim eve otur" demiş kabul etmemişler önce sonra kabul ettiler.Dün bizdelerdi. Çok sevindik. Bizlerin de bu zamana kadar ne sıkıntılar çektiğimizi
kardeşimle ben, göstererek anlattık. Sevimli yüzü ışıl ışıl mutluydu. Bizler yabancılar
gibi değildik,sıkıntılı anlarında her zaman çocuklarımızın ailemizin yanındaydık.
Kuşlar gibi..
24. 5. 2012 / Nazik Gülünay
YORUMLAR
evet kuşlar gibi hatta hayvanlar gibi izledin mi bilmiyorum bir belgesel sinema vardı İmparatorun Yolculuğu adında penguenleri anlatıyordu tam anne babalık dersi veriyorlardı.
Şarkıya gelince Uşşak makamında Sanat müziğidir Söz müzik Orhan Gencebay'ın dır
Güzel bir yazydı tebrikler
sevgiler
glenay
KUŞLARI ÖRNEK ALARAK SÖYLERSEK HANGİ BABA GECE AĞLAYAN
ÇOCUĞU ANNE GİBİ AVUTUP SUSTURUR.Ben çocuklarımda görüyorum şimdi, kızım eşini zorla ağlayan çocuğuna gönderiyor, anne gibi şefkatle
yaklaşamıyor. Oğlumu da gelinim kaldırıyor o da ne kadar uğraşsa anne
si kadar avutup uyutamıyor..
Çok teşekkkürler Eray,
sevgiler..
ÇOK ÇOK GÜZELDİ GÜLÜNAY HANIM, HELE ŞÜKRAN AY'A GÖTÜRÜŞÜNÜZ HARİKAYDI, HAKLISINIZ KUŞLAR KADAR BİLE OLAMIYORUZ, HİSSEL KALBE VUKU OLDU SANIRIM YA DA TAM GÜVERCİNLERİN YUMURTLAMA MEVSİMİNDEYİZ DİYELİM, BİZİM BALKONA DA GÜVERCİNLER YUMURTLAMIŞ AMA ANNEM BOZMUŞ YUVALARINI, DAHA DOĞRUSU BİRAZ YAN TARAFA TAŞIMIŞ, ZİRA BALKON KULLANILIYOR, AMA YUMURTAYA EL DEĞİNCE SANIRIM DOĞUM GERÇEKLEŞMEDİ, KÜÇÜK KIZIM ÇOK ÜZÜLDÜ " SENİ KUŞ TANRISINA SÖYLEYECEĞİM ANNEANNE " DEDİ, ÇOK GÜLMÜŞTÜM, HÜZÜNLE KARIŞIK, BENZERİ ŞEKİLDE YAZACAKTIM AMA HEMEN HEMEN SİZİN YAZDIKLARINIZLA AYNI OLACAKTI, BENZETİMLER DAHİL OLMAK ÜZERE.
SAYGILARIMLA.
glenay
iz yine de yazın şöyle bir söz var, kabı ayrı olanın tadı ayrı olur. Belki de
sizin yazınız daha lezzekli olur..
Çok teşekkürler,
selâm ve sevglerimle.