- 696 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GENÇLER! İDEALLER
93.Yıldönümünü kutladığımız “19 Mayıs Atatürk’ü Anma Geçlik ve Spor Bayramı” anlayışımızı ve gençliğin içinde bulunduğu durum ve şartları doğru ortaya koymalıyız. Milli mücadele ruhunu iyi anlamalıyız. Gençlerimizin yetişmesi ve geleceğe hazırlanmasında, özgürlük meşalesinin elden ele taşınmasında milli, manevi ve tarih şuurunun geliştirilmesine, düşüncelere yerleştirilmesine ihtiyaç vardır.
Hayatımız akıp geçerken her bir anın gerçekleri içinde sonuçları büyük olacak pek çok şeyleri görmüyor, duymuyor, hissetmiyor ya da yitiriyoruz.
Öyle bir yozlaşmanın eşiğine geldik ki, ilim, irfan, ahlak, namus, vicdan ve izan kalelerini kaybetmeye başladık. Yaşadığımız yüzyılda bireysellik, cahillik ve de bencillik öyle bir had safhaya ulaştı ki, Müslüman Türk toplumu acaba değerlerini mi kaybediyor diye düşünmeye başlıyoruz.
“Milletimizi başarılı bir geleceğe taşımak; milletimizin siyasi, ahlaki, iktisadi ve askeri bütün problemlerini iyice bilmek, milletimizin ve milletlerin inanç, düşünce ve hareket temelleri hakkında açık bir fikir edinmekle mümkündür”.
Bu gün geçlerimizin iyi yetiştirilmediğinden bahsedenler bilmelidirler ki, bizi biz yapan değerlerden haberdar mıyız? “ Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene; Kabahati ne güneşte, ne ayda ara... Gözlerindeki perdeyi arala.”(Mevlana)
Düşmanın, şeytanın, nefsin ey iyi beslenme ortamı cehalettir. Öyle bir durumdayız ki kendini, anayı, babayı, tarihini, değerlerini, toplumu inkâr dönemindeyiz! Değerler kirlenmeye başlarsa artık ortalık alabora oluvermeye başlamış demektir...
Kitleler, gençler tarihinden, değerlerinden, geleneklerinden koparılarak adeta sanal bir kültür oluşturmak suretiyle yeni kimliklendirilmeye çalışılmaktadır. Yani milletin değerlerinden, ilkelerinden beslenen bir devlet yapısından çıkarılarak, amaçlanan devlete göre oluşturulmak istenen bir millet söz konusu olmuştur. Bu millete ait tüm değerler, hayat tarzları, dil ve kültürü hepsi belli merkezlerce tayin edilmek istenmektedir!
Türkiye’nin manevi zeminine, kültürel muhtevasına, milletin değerler dünyasına hitap etmeyen, dayanmayan hiçbir ideolojinin kalıcı ve etkili olması mümkün değildir.
“Gençler geleceğe göre hazırlanmalı!” Çünkü milletlerin geleceği gençlerin iyi yetişmesine bağlıdır. Gençler inanç ve ahlakla, tarihi değerleriyle büyürse, sonunda vatan, millet güler, büyükler güler. Bu durumda ülke mutlu olup gülümseyince tüm insanlık güler. Ailenin, gençlerin mutluluğunu, başarının ve geleceğin de mutluluğunu oluşturur.
Toplum; bilimsel ve örgütsel bir oluşumla desteklenmiyorsa, korunmuyorsa o toplumdan sağlıklı gelişim beklenemez.
Soran sorgulayan, yorumlayan, düşünen, düşündüren, düşündüklerini rahatlıkla ifade edebilen girişimci, üretken, vatansever geçlik yetiştirmek kendiliğinden olmaz. Sosyal, milli manevi değerlerine bağlı, özü sözüyle barışık gençlik yöneten, yönetilen arasındaki bağın sağlıklı, adaletli olmasıyla sağlanır. Gençlerimiz doktor, mühendis, sporcu, öğretmen, iş adamı, esnaf, işçi, çiftçi her ne olacaksa olsun ama her şeyden önce kendisiyle, değerleriyle barışık yaşamalıdır. İnancından, kültüründen, tarih bilgisinden haberdar olmalıdır. Vatanına, inancına, devletine, bayrağına, cumhuriyetine sahip çıkmalıdır.
Bu gün geçler, gençlik nasıl yetiştiriliyor, nereye doğru koşuyor? Hedefsiz olarak başlanmış çalışmalar daima sonuçsuz kalacaktır. Vicdan boşluk kabul etmez. Siz bunu milli, manevi değerlerinizle dolduramazsanız başkası kendisine göre başka şekilde doldurur.
Yarın karşımızda bizim olmayan, bizden uzak kimliksiz, kişiliksiz gençler çocuklar istemiyorsak başta kültürel, ahlaki, ailevi ve insani değerleri öğretmeli, çocuklarımızı çağın ihtiyaçlarına göre hazırlamalıyız.
Gençliğin kalbi, ruhu, gönlü, vicdanı, hayatı, ahlaki ve manevi değerlerle zenginleştirilip doldurulmalıdır. Paranın, maddiyatın peşinde koşarken unuttuğumuz, ihmal ve heba ettiğimiz milli, manevi değerlerimiz, ailemiz ve geleceğimize ait değerlerimiz oluyor! Cesaretle kendi değerlerimizin arkasında duramadığımız, kültürümüze sahip çıkmadığımızdan başka değerler ve kültürlerin tesiri altında kalıyoruz.
Bir çocuğun, gencin geleceğine, seçimlerine etki edecek olan şey ailesi ve aldığı eğitimdir. “Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın (kültürün) müspet fikirlerini veriniz. İstikbalin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Hür fikirler tatbik (uygulama) mevkiine konduğu vakit Türk milleti yükselecektir.” (Atatürk)
Bunca zamandır Bayramları anmamıza rağmen ne gençliği düşündük ne Atatürk’ü anladık, ne İslam’ı ne de 19 Mayıs Geçlik Bayramının muhtevasını… Milletimiz kahraman, dualı bir millettir. Anadolu’da milli mücadeledeki başarıda top, tüfek, silah işin zahiri tarafıdır, asıl iş inanç ve iradede bitmiştir. Türk Milletinin tarihi şanlı hatıralarla doludur. Bayramları sadece anmakla yetinmeyip anlatalım, geçlerimizi geleceğe hazırlayalım.
Gençliğin, 19 Mayıs 1919’da yakılan özgürlük ve bağımsızlık meşalesini gelecek kuşaklara her zaman aynı coşku ve heyecanla taşıyacağına inancımızın tam olduğunu ifade ediyor, gençliğe güveniyor, değerlerine sahip çıkarak yüceleceğine inanıyoruz.