- 3132 Okunma
- 15 Yorum
- 0 Beğeni
ERAY-BEN VE TİYATRO ‘’AMAN ALLAH’IM !’’ -6-
ÇOK MÜHİM BİR AÇIKLAMA: Kurduğumuz ve adına Tiyatro Ti dediğimiz, sonra Tiyatro TİPSİZ olarak adını değiştirdiğimiz Tiyatromuzun adı pirimiz üstadımız Şıhımız Keramettin Üfürür ( Kemal Paracıkoğlu ) Hazretlerinin önerisi üzerine TİYATRO TRİPSİZ olarak son kez ve ebedi olarak değiştirilmiştir.
Şıhımız Efendimiz Keramettin Efendi Hazretlerine sonsuz teşekkürlerimizle.
I.PERDE 4. SAHNE
OYUNCULAR:
Samo Ağa, Şadiye, Feraye,Döne,Aşık,İmam…Onları tanıyorsunuz artık
DELİ KIZ: Asıl Adı Esma…Dört beyazdan uzak kalamadığı için kafayı tırlatmış…Yani efendim Un, Tuz, Şeker ve Zekeriya Beyaz denen dört beyazdan mütevellit kafa uçmuş zavallıda.
RUKİYE NİNE: Arkeologların köyde yaptığı kazılar esnasında toprak üzerine çıkarılmış bir nine…Rahmetli Aysel Gürel’in Uçuklar Köyü versiyonu.
ŞIH KERAMETTİN: 60 yaşlarında…Cin gibi bir herif. Feleğin çemberi denen şeyin mucidi. Tecavüzcü Coşkun’un piri, üstadı işte bu şeyhtir. Zamanla daha iyi tanıyacaksınız nasılsa.
GÜLDANE: Şıh Keramettin Efendi’nin en büyük kızı. Şıhın evinde bir saksı içinde yetiştirilmiş. Bu köyde de bir nasibi çıkmazsa gül gibi solup gidecek. Bütün ümidi bu piyesin manyak yazarları…Onların bir şeyler yapmasını bekliyor.
HOROZ NURİ: Şıhın tek erkek evladı. Tam anlamıyla bir Tip bebek…Sapıklıkta babasından aşağı değil ama şıhlık için daha on fırın ekmek yemesi lazım. 35 yaşlarında ..
DÖNDÜ: Şıhın en küçük kızı…Ağlayıp durmasına bakmayın. İleride maskesini düşüreceğiz. Bu bölümde pek rolü yok.
EBE IŞIK: Tam bir Rumelili…’’İnadım inat, adım kel Murat’’ ( sözün aslı bu değil ya idare edin artık ) diyen tiplerden. Bir eve girdikten sonra oradan kundakta bir bebekle çıkarmaması mümkün değil…Kadın ya da erkek her canlıdan çocuk doğurtabiliyor…Yani çok başarılı bir ebe.
Yine Taco Ağanın evindeyiz.
Dışarıdan İmam Selim’in sesi gelmektedir.
İmam Selim bir anons yapıyor dinleyelim bakalım
İMAM SELİM’İN SESİ- Ula Uçuklar Köyi sakinleri ve de sakineleri. Köyümüzün ve dahi nice köylerin ağasi, yedi dağin aslani , Rahmetli Hüso ağadan doğma, Hazal yengeden olma…Pardon yanlış demişem..Hüso ağadan olma, Hazal Yengeden dolma,Yav yine yanliş olmiştir…Hüso Ağadan olma, Hazal Yenge’den doğma, Samo, Reşo, Sülo, Abdo, Haydo…Yav biye ne saydiriysiz otuz üç erkek, yirmibeş kız evlat babosi , köyümüzin göz bebegi, kapitalist sömürü düzeninin en sömürgenlerinden, agaların agasi Taco Ağamiz en soniyda cartayi çekmiştir. Pardon, yani kalibi dinlendirmiştir. Yani sizin anlayacağız Taco Ağa öldi. Rahmetlinin cenazesi bu gün ikindi namazini müteakip evinden alınarak köyimiz camiinde kilinacah şükür namazından…Pardon…Cenaze namazindan sonra köyümüzdeki Zincirli Kuyu aile kabristaninda kuylanacaktir. Yani gömacağıh ağamizi. Cenazeye katılim mecburi olup bu merasimden sonra yeni ağa Samo ağaya biat töreni yapılacahtır.Yeni Şıhımız, Efendimiz Keramettin Efendi’inin organize edecağı bu biat törenine katılmah da mecburidir.
BİR SES- Yahu bu kadar insanı sahneye nasıl dolduracağız…Anasını sattığımın sahnesi tiyatro sahnesi değil sanki konserve kutusu.
SAMİ’NİN SESİ- Yav arkadaş sen de amma agresif adamsın. Teker teker sokarız sahneye. Ağaya taziyeye gelmiş olurlar.
ERAY’IN SESİ- Ağaya, taze yemeye mi geliyorlar?…Ne alaka şimdi?
SAMİ’NİN SESİ- Sus Eray, Allah rızası için sus biraz.
Sahne aydınlanır artık
DELİ KIZ- İyi bayramlar Samo Ağam.
SAMO AĞA-( Babo öldi ya hemen aga oldi puşt ) Ula ne bayrami…Allah’ın zirzopu. Benim babo ölmiştir sen iyi bayramlar diysin.
DELİ KIZ- Ula sen ne andavallı ağasan böyle…Bilmiymisen biye her gün bayram?
SAMO AĞA- Biliyem …Biliyem de insan yine de bir ‘’Başın sağolsın’’ ağam der
DELİ KIZ- Kellen sağolsın agam.
SAMO AĞA- Lo kelle degil…Baş.
DELİ KIZ- O degil de ha kelle ha baş ne farhediy ki?
SAMO AĞA-Lo Ferayeeee…Şadiyeeee. Ula şu Allah’ın delisine iki tane püskevit, bir de lohum verip savın gitsin.
DELİ KIZ- Ben gahve ile çikolata istiyem ağam.
SAMO AĞA- Viiiiyyy… Başha bir arzunuz var mı sayın köyümün delisi?
DELİ KIZ- Krema da istiyem.
SAMO AĞA- Ula eben güzel mi senin diye soracağam, biliyem ki degildir.
Tam o anda Ebe Nine Rukiye de içeri girer.
RUKİYE NİNE-Sen halt etmişsen Samo Ağa. Hâla daha elimi sallasam ellisi, saçımı sallasam kellisi, fellisi.Taş gibi karıyam. Nicelerini taharam peşime.
SAMO AĞA-Viyyy Rukiye nine hoş gelmişsen? Seni ne zaman gönderiyik hayırlısıyla?
RUKİYE NİNE- Ula beni gönderip de ne geçececah eline namıssız?
SAMO AĞA- Hahlısan. Tahma dişlerinden başha neyin var ki bu dünyada geriye kalacah.
DELİ KIZ- O degil de sen niçin gelmişsen Rukiye nine? Bu ağa adama bir şeker bile vermiy.
RUKİYE NİNE-Lo şeker yiye yiye diyebet olahsan Allah’ın delisi.
DELİ KIZ- Pışşşıhhhh…Ben Şeker Gız Kendi olacaam bi kere.
RUKİYE NİNE- Ula bilmedigin poh da yoh. Nasıl deliyesen artıh.
DELİ KIZ- Agam bu gözi toprağa bahan nine de demedi ‘’Kellen sağolsun ‘’
RUKİYE NİNE- Ula ağam başın sağ olsun da bu deliyi niçin savmiysan? Bu Esma insana iki dahhada beyin travması yaşatır.
DELİ KIZ- Viiiyyy… biye deli diyene de bah…Ula doğurttugun bunca insan arasında bir tane ahıllı olan var mıdır ki ben de ahıllı olam?
SAMO AĞA- Gız nerede galdız…Şadiyeeeee…Ferayeeeeee. Oradan iki kahve yapın. Fincanın birini yarınsa kadar şeker doldurin. Öteki orta olsun.
ŞADİYE’NİN SESİ- Lo ağam Esma mı geldi yohsa? Fincanın yarısına kadar şeker diysin de.
SAMO AĞA- He Esma geldi…Bir de ebe nine. Bir kahve yapın da savah şu deliyi . Yohsa çekeceğamız vardır. Daha ahşama kadar bir sürü insan gelecah taziyeye.
DELİ KIZ- Ben gahveden vaz geçtim agam. Yaş pasta istiyem.
SAMO AĞA- Lo bela mısan sen başıma…Köy yerinde yaş pastayı nerden bulam siye
DELİ KIZ- Ortasında mum da istiyem.
SAMO AĞA- Yani ille üzerine tüy de dikacahsan ha?
RUKİYE NİNE-Yav Samo. Alasan oradan iki tane püskevit. Dikesan üzeriye bir mum. Biraz da ıslatasan..Al siye yaş pasta. Allah’ın delisi nereden bilecah yaş pastayı.
DELİ KIZ- Deliyem deliyem de üstümü başımı mı cıririrem [Yırtıyorum anlamında] O değil de o kadar da mı deliyem?
Şadiye ve Feraye de sahneye girerler. Doğruca Samo Ağa’nın yanına otururlar. Oturur oturmaz neler yaptıklarını anlatmaya lüzum yoktur sanırım.
SAMO AĞA- Lo sapıh garılar, Lo doyumsuz isterikler…Hem babo ölmiştir, hem de evde misafir vardır. Lo ayıp denen, adap denen, edep denen bir şey vardır. Hem ben siye demedim mi kahve yapın getirin diye.
FERAYE- Merak etme ağam bu deli kız bizdendir. Ebeye gelince…o çohtaaan o defterleri kapatmıştır anlamaz.
RUKİYE NİNE- Torpah başaan senin…Lo ben daha senin gibi on tane Ördek’liyi cebimden çıharıram
ŞADİYE- Hay ağzıyı öpem Rukiye nine. Ördekli?…Haaa haaa haaa….Öldüm gülmahtan. Altına işiy. Ördek yetiştiremiyik bu karıya.
FERAYE- Lan Mezar kaçkını nine, Ulan zombi… Ördekli değil o Erdek’li, ( Sonra kumasına döner ) Lan Kuma sen de öyle tavuk gib gıt gıt gıt yapma…Ne biçim gülmek o öyle.
DELİ KIZ- O değil de o içine işenen şeye niye ördek diyler?
SAMO AĞA-Ula Allah’ın delisi az biraz ahlımız var onu da senin sorularınla kaçırmayah. ( Eşlerine seslenir ) Lo avratlar kahveler nerededir?
FERAYE- Geliyor ağam. Döne yapıyordu az sonra getirir.
Döne elinde kahve tepsisi ile içeri girer
DÖNE- Kahve Yemenden gelir/ Gülü çimenden gelir/ Yari güzel olanlar/ her gün hamamdan gelir
SAMO AĞA- Lo Feraye…Bu gızın da aynen siye çekecah korhuram. Her gün hamam diy bahsana…Bu da sapıh olacah vesselam. Bir an önce bir kısmeti çıhsa da versek.
AŞIK BETHOVEN- Ağam serbest bırahasan kızı?
SAMO AĞA- Ula biye bah..Benim kıza mı göz diktin sen manyah aşıh. Serbest bıraham da ya davulcuya ya da zurnacıya kaça…Yani siye ha?
AŞIK BETHOVEN- Estafurullah ağam. Ne haddimize. Biye şu deli kızı bile alsan öpüp de başıma koyaram.
DELİ KIZ- Eseeefff gel hele anocugum. Bu aşıh azmış. Beraber kınayah.
RUKİYE NİNE- Lo Allah’ın delisi esef de kimdir. Köyimizde yohtur öyle biri.
DELİ KIZ- Başha köydendir kendileri. Ara sıra geliyler. Birlikte her şeyi kınıyıh.
RUKİYE NİNE- Lo bu iyice tımarhanelik oldi agam. Elin herifleriyle birlikte ıkınıyıh diy. Bunu kapatah tımarhaneye artıh.
SAMO AĞA- Lo aşıh ben siye boşuna mı para veriyem? Şu Esmayı çıharsana buradan.
AŞIK BETHOVEN- Emrin olur ağam. Yalnız bu sefer siz de eşlih edesiz.
Başlar çalmaya .Oturanlar el çırparken Deli kız ayağa kalkar ve oynamaya başlar.
AŞIK BETHOVEN- Deli kız sinin geliyor…Deli kız sinin geliyyyor.
DELİ KIZ- Sinide neler geliyooor..Sinide neler geliyooor.
AŞIK BETHOVEN- Başına başlık geliyooor…Başına başlık geliyooor.
DELİ KIZ- Hani ya niye gelmedi… Hani ya niye gelmeeediii.
AŞIK BETHOVEN- Geldi de geri döndüüüler…Geldi de geri döndüüüleeer.
DELi KIZ- Ne kusurumu gördüüüler…Ne kusurumu gördüüüler.
AŞIK BETHOVEN- Kafanı çatlak dedileeer...Kafanı çatlak dediiiileeer.
DELİ KIZ- ( Kafasını tutarak ve oradaki kadınlara göstererek ) Kız anam hayraniz olim…Kız anam kurbanız oliiim. Hani ya bunun çatlağııı. Hani ya bunun çatlağııı.
Artık Deli kız ve Rukiye nine kalkmışlardır. Deli kız türküsünün devamını oynayarak onlar sahneden çıkarken kapı çalınır.
İMAM SELİM- Ağam Şıh Keramettin Efendi geldi. Destur var mıdır?
SAMO AĞA- Ula Koskoca şıha destur mu olurmuş. Buyursunlar.
Veeee…Beklenen karakter nihayet sahneye arz-ı endam eyler. Yanında Güldane, Döne, Horoz Nuri ( yani oğlu ve kızları ) vardır.
ŞIH KERAMETTİN- Selamünaleyküm Ağam. Eviyize böyle bir günda uğramah , zat-ı aliyizle bu vesileyle tanışmah istemezdim amma velakin ne yapah ölenle ölinmiy. Ben köyizin yeni kadrolu Şıhı Kerametin Üfürür . Rabbim devletimize zeval vermiye beni bu köye tayin etti. ( Der Ve Feraye’ye sarılır ) Me’aşallah me’aşallah…Allah rahmetli baboyuza dünyada oldigi gibi cennet-i âlada da en güzel leb-i derya arsa ve arazileri nasip eyleye. Me’aşallah agam me’aşallah. Ne de dolgun kalçalarıyız varmış Me’aşallah.
FERAYE- Samo ağam valla bu şıh maldan anlıyor.
SAMO AĞA- Hoş gelmişseeenn. Safalar getirmişseeen de şıhım. O benim avradım Feraye’dir… Gözler pek görmiy sanıram.
ŞIH KERAMETTİN- ( Bu sefer de Şadiyeye sarılır ) Ağam…Şıh dedigin adamın gönil gözi açıh olacah. Öteki gözlerin, hatta g.t lerin de bir kıymeti yohtur. Me’aşallah, me’aşallah. ( Kızı Döndü, Güldane ve Oğlu Horoz Nuri’ye döner ) Lo evlatlar bu ağayi çoh sevdim ben…Me’aşallah ağa değil lohum.
ŞADİYE- Lo vallah ben de bayılmişam bu şıha…Malın degerini biliy.
SAMO- Lo şıhım yine yanlış hedefe yöneldin. Aga benem. O da benim ikinci avrattır.
ŞIH KERAMETTİN- ( Bu sefer Döne’ye döner. Ve sarılır ) Ah agam ah… hepimiz ölecağıh. Torpahtan geldik yine torpağa dönecağıh. Ayet nasıldı?. Biliymisen İmam Efendi?
İMAM SELİM - İnne Lillah ve İnne ileyhi raciun…Hepşimzi Allah’tan geldik ve ona döneceğiz.
ŞIH KERAMETTİN-He Ağam ben de onu diydim. Hepimiz öyle yapacağıh…( Sonra İmam Selim’e döner ) Lo hoca sen çıh istersen. Daha bir sürü işin vardır.
İmam Selim çıkar.
SAMO AĞA- Yav şıhım o da degildir ağa…Aga benem…O benim gızdır. Adı Döne…
ŞIH KERAMETTİN- ( Gözlüklerinin üzerinden hep Şadiye, Feraye ve Döne’ye bakmaktadır ) Ağam bunların hepsi senin mi? Me’aşallah…Me’aşallah..Çoh iyi bahmışsan. Şimdilih iki tane semiz montofon, bir de piliç …Hiç de fena sayılmaz başlangıç için.
SAMO AĞA- Ayahta kalmayasan şıhım oturasan.( Şıh Keramettin’in Elini Öper ) Yanındakiler kimdir?
ŞIH KERAMETTİN- Bu oglim Nuridir. Ona Horoz Nuri diyler. Bu da büyük kızım Güldane…Atsan atilmiy, satsan satilmiy. Evde kaldi, Güz gülleri gibi hiç bahar yaşamadi. Bu da Küçük kızım Döndü. Senin kız dönmah için köşe ararken benimki Döndü demah çoh isterdim amaaaa
SAMO- Siz benim gıza aldırmayın şıhım. O nev-i şahsına münhasır bir acayip şeydir öyle.
ŞIH KERAMETTİN- Benimkinin kafası da çalışmaz ağam.
SAMO AĞA- Benimkinin kafası derken?
ŞIH KERAMETTİN- Kızım Döndi’yi diyem. Marazlı Döndü diyler kendisine.
SAMO AĞA- Ben de dikkat etmişam gerçekten de marazli gibi görüniy…Hasta mıdır şıhım?
ŞIH KERAMETTİN- Lo ağam mümkün müdür hasta ola..Bir ohuram üflerem bi pohu kalmaz. Lakin bunun illeti üflemeyle, püflemeyle gidacah bir şey değildir. Her poha ağliy.
SAMO AĞA- He şıhım şimdi de ağliy.
ŞIH KERAMETİN- Dedıh ya ağam her poha ağliy… Şimdi de Babon Toco ağanın ölümüne ağliy.
SAMO AĞA- Biraz manyah herhal. Babomu tanımaz etmez.
SAMO AĞA- Lo avratlar haremliğe çehilin artıh. Na mahrem yanında bu kadar durulmaz.
ŞIH KERAMETTİN- Ayıp ediysen ağam…Şıha namahrem olur mi?
SAMO AĞA- Hahlısan, biliyem lakin ‘’zaman kötü , bol iç sütü’’ demiş atalar…Onlar içeri gide bol bol süt içe ki biz rahat rahat konuşah burada.
ŞIH KERAMETTİN- Yoh ağam kalsınlar..Özellikle de şu ( Feraye’yi gösterir ) Onda ilim ve irfani az eksik göriyem. Yanımızda kala ki ilmi arta.
SAMO AĞA- Yani diysen ki karı demedim, kız demedim….tim…Simdi de gözi senin avratlara diktim.( Kadınlara seslenir ) Lo di haydi…Hiç mi hayatızda şıh görmediz?
Odada sadece Şıh Keramettin, Samo Ağa ve Horoz Nuri kalır.
HOROZ NURİ- Sam Amca…Döne kalamaz mıydı? Si vuple?
BİR SES- Lan beni deli etmeyin… Bu Fransızca da nereden çıktı?
ERAY’IN SESİ- Vallahi bu sefer benden değil..Bu manyaklık Sami Hocanın başının altından çıktı.
SAMİ’NİN SESİ- Her şey tam, bir ona kafayı taktın yani. Çocuk Avrupa görmüş….Olamaz mı?
SAMO AĞA- Viiiyyyy konuşabiliymiş…Lo eşegin sıpası (…Pardon şıhım…) İnsan önce bir el öper, ‘’Başın sağolsun ağam’’ der . Gelir gelmez baş köşeye kondun gavat.
HOROZ NURİ- Eksküüüz mi Sam Amca.
SAMO AĞA- Ula öküz möküz ne diysin sen? Hem ben Sam Amca degilam. Samo ağayam.
HOROZ NURİ- Oh mil Pardon..Sizin peder dö la Mort tu değil mi? Unuttum.
ŞIH KERAMETTİN- Ula salah oğlum. Siye iki gündür öğretemedim bir baş sağlığı nasıl dilenir. O kadar dili örgendin de bi kendi dilini örgenamadın. Kusura kalma ağam….Haydi öp bahalım ağanın elini.
HOROZ NURİ- Eller steril mi Sam Amca?
SAMO AĞA- Şıhım bu ne diy anlamıyam ki?
ŞIH KERAMETTİN- Yani ağam…Çocuh soriy : Hadesten taharet, necasetten taharet tam mı diye.
SAMO AĞA- Lo , babonun cenazesinde de cenabet cenabet dolanacah değilıh ya. Elbette ki tamdır taharet.
HOROZ NURİ-Sori papa Vat did he sey?
ŞIH KERAMETTİN- Lo oğlım Türkiye’de sapıhtın, yurt dışına gittin sapıhlar kralı oldın döndün. Heman ögrenesan Türkçeyi ..Bah ben ölince şıhlığı sen devr alacahsan.
SAMO AĞA- Başka oğul yohtur şıhım? Bu ileride şıh olur belki ama çok da şık olmaz hani.
ŞIH KERAMETTİN- Başka yohtur ağam. Gece gündüz mesai yapiyam ama olmiy.
SAMO AĞA- Şıhım sen buraya gelmeden önce namın gelmişti. Herkes siye Abaza Şıh diydi. O kadar mesaiyi nasıl yapiysan ki?
ŞIH KERAMETTİN- Lo ağam. Bu koni benim de canımı sıhar. Benim Abazalığım avratsızlıktan degildir. Soy olarak Abhazya kökenli olduğum içindir. Yohsa hiç görülmüş müdür bir şıhın abaza olması?
SAMO AĞA- Eeee o zaman nerededir senin avratlar?
ŞIH KERAMETTİN- Lo ağam na mahremdir. Ne işi var avrat kısmının öyle kocasının kuyriginde.
SAMO AĞA- İyi vallah. Senin avratlara gelince haram, bizimkilere gelince helal...
ŞIH KERAMETTİN- Eeee işi bilecahsan ağam. Şıhlığın ayrıcalığı.
Döne elinde kahve tepsisi ile içeri girer İlk kez hiç bir şey söylemeden kahveleri uzatır.
HOROZ NURİ- Kukuri kuuuuu
SAMO AĞA- Nooliy lo?
ŞIH KERAMETTİN- Yohtur bir şey ağam. Oğlanın hormonları azmiştir.
SAMO AĞA- Yani natural değildir senin oğlan?
ŞIH KERAMETTİN- He ağam degildir. Millet tüp bebek yapiy biz ise böyle bir tip bebek yapabildih ancah. O da nice hormondan sonra.
Kahveler içilir. Şıh başlar geğirmeye
ŞIH KERAMETTİN- Gaaarrrrk...Elhamdulilillah.
HOROZ NURI- Gaaarrkk...Babamın dediğinden.
ŞIH KERAMETİN- Elleriye sağlıh gızım. Me’aşallah Me’aşallah?
HOROZ NURİ- Ellere salık. Muşmula...
ŞIH KERAMETTİN- Lo aptal oğlım...Salah oğlım..Muşmula degil...Me’aşallah.
SAMO AĞA- Doğrisi Maaşallah degil midir şıhım?
ŞIH KERAMETTİN- Şimdi me’aşallahı, maaşallahı bırakah da babanın ıskat ve devir işlerine bahah.
HOROZ NURİ- Istaka? Ooo tri band bilardo. Veri enteteresting.
SAMO AĞA- ( Önce Döne’ye ) Kız di haydi git arhadaşın Döndü’nün yanına da ondan biraz dönmah öğren. ( Sonra Şıha döner )..Şıhım ne diy senin oğlan?
ŞIH KERAMETİN- Lo ağam senin sağlam tetikçilerin vadır. Bu oğlanı vurdurah. Şıhlığı buna bırahırsam içine eder valla...Diy ki ağa üç band bilardo mu oyniy.
SAMO AĞA- ( İlk kez gülmektedir ) haa haaa haaa. Demah ağa loberde mi oyniy diye soriy.
ŞIH KERAMATTİN- Ahoooo...Tam yerine düştüh desene. Neyse ağam şu devir ve ıskat konusunu görüşacahtıh.
HOROZ NURİ- Papa
ŞIH KERAMETTİN- Lo siye kaç kere dedim biye memlekette papa deme diye...Karizmayi çizdiriysen . Burada babo diyacahsan
HOROZ NURİ- Okey babo...Mey ay go?
SAMO AĞA- Yine ne dedi?
ŞIH KERAMETTİN- Ben çıhabilir müyem diye sordi?
SAMO AĞA- Gençtir şıhım sıhıldı herhal.
ŞIH KERAMETTİN- Di sittir get.
Horoz Nuri dışarı çıkar
ŞIH KERAMETTİN- Evet ağam şu devir ve ıskat konusuni konişiydik.
Birden içeriye Güldane girer..Nefes nefesedir
GÜLDANE- Babooo.. Baboooo.. Koşasan gelesan. Döndü yine ağliy.
ŞIH KERAMETTİN- Ula benim salah kızım.Tam işi bağlamah üzereyken mi gelinir? İlk defa mi ağliy o marazlı gardaşın. Anasından doğdi ağliy, on altı yaşına geldi hala ağliy.
SAMO AĞA- Şıhım buraya getirsinler de bahah bir.
ŞIH KERAMETTİN-Ağam biz nesine bahah. Çağırasan tohtor Cavidanı o bahsın. O Gıza bahsın biz de ona bahah da gözümüz gönlümüz açıla.
GÜLDANE- Sen hep ellere bah babo. Hep ellere bah...Biye bahan olmasın.
ŞIH KERAMETTİN- Ula köpegin gızı. Siye bahan oldu da ben mi dedim bahmayın diye.
GÜLDANE- Lo babomsun mabomsun ama, çahma bir şıhsan biliy misen? O kadar millete ne kısmetler buldun nefesiyle de bir biye bulamadın.
ŞIH KERAMETTİN- Lo gızım..Siye kısmet bulmah için insanda demirci körügü gibi ciger olmalı üfürmah için.
SAMO AĞA- Lo o marazlı kıza bahah. Bırahın şimdi kısmeti, İsmeti
GÜLDANE- Ağam İsmet kimdir? Vallah kör olsun, topal olsun, isterse kötürüm olsun razıyam. Bu babodan bir poh olacağı yohtur bari sen yapasan bir ağalıh.
ŞIH KERAMETTİN- Lo ağam kusura bahmıyasan. Azdı bu gız. Eliyin altında varsa şöyle bir maraba...Vallah istemiyem ne pul ne araba. Veriyem gitsin.
SAMO AĞA- Merah etmeyesan gızım. Buluruh siye bir şeyler artıh. Olmazsa seni bizim öğretman Kekeç Hamza’ya kakalarıh. Ne zamandır o da karı diye düz duvara tırmaniy. Biz Şimdi O marazlı kıza tohtor çağırah.
Samo Ağa camı açarak dışarı seslenir.
SAMO AĞA- Lo Receeep...Koşasan gelesen hele.
Az sonra Recep Gelir. İçeri girer girmez Şıhın elini öpmek üzere davranır.
SAMO AĞA- Lo yanaşma
RECEP- Ağam Şıha da mı yanaşmayacağıh.
SAMO AĞA- Lo degil. Şıh ile yahın temas kurabilirsen. Şimdi koşasan Tohtor Cavidan Hanım’ı çağırasan.
RECEP- Ağam şıh hazretlerine ne kadar yanaşam?
SAMO AĞA- De get lo...Koş tohtor getir.
Recep çıkar.
GÜLDANE- Bu Recep evli midir ağam?
SAMO AĞA- Evli olmasına evlidir de...
GÜLDANE-Eeee?
SAMO AĞA- Karısı.
GÜLDANE- Ne olmiş karısına?
ŞIH KERAMETTİN- Bir sorunu varsa el atah ağam.
SAMO AĞA- Aslında bir el atsan iyi olacah şıhım.Kadıncagızın öncelikli sorunu adı. Erkek adı koynuşlar karıya… Zavallı kadıncağızı bir görsan anlarsan. Hiç kimselerle konuşmiy. On beş senedir ağzından tek kelime duyan olmadı.
ŞIH KERAMETTİN- Mübareh karıymış desene.
SAMO AĞA- Ayrıca şıhım. Hiç bir şey yemiy. Bir görecahsan iğne iplih. Al tıp fakultesine kadavra olarah ver; ’ olmaz ’ demezler
ŞIH KERAMETİN- Çoh mübarek karıymış. Tasarruflu avratmış.
SAMO AĞA- Kendini tamamen tasavvufa verdi son zamanlarda ney çaliy ilahiler söyliy..
ŞIH KERAMETTİN- Tasavvuf mu…Verecah başha şey bulamamış mı? Tam da biye göre avratmış.
Tam bu anda Receple Köyün ebesi içeri girerler.
SAMO AĞA- Lo aptal yanaşma
RECEP- Ağam vallah yanaşmamışam. Elimi bile sürmemişem.
SAMO AĞA- ( Şıha ) Lo şıhım kusura bahmayasan. Bu yanaşma Recebi kovacam da babasının hatırı vardır. ( Recebe ) Ula salah...Ben siye ebe mi çağır dedim?
EBE IŞIK- Te be ağam. Bendenız ebe..Kimdır gebe?
ŞIH KERAMETTİN- Me’aşallah..Süphanalallah, Estağfirullah.
SAMO AĞA- Tanıştıram şıhım. Köy ebesi Işıh hanım. Deli Ormanlıymış. Öyle diy .
ŞIH KERAMETTİN- Me’aşallah...Memnun olmişam.
EBE IŞIK- A be kimdır asta?
SAMO AĞA- Ebelik bir şey yohtur Işıh Hanım. Recebe tohtor çağır dedim. Gidip seni çağırmış.
EBE IŞIK- A be Cavidan gacısı şeere gitti. Ben bakayım..Kimdır asta. Nerededır amile?
ŞIH KERAMETTİN- Tahıntılı galiba ağam?
SAMO AĞA- Lo şıhım pohu yedıh. Dedigin gibi tahıntılıdır bu. Şimdi buraya geldi ya ille bir dogim yaptıraracah. Aksi halde öldür gitmez. Macır inadı vardır bunda.
EBE IŞIK-( Güldane’ye yaklaşır ) A be kapçık aağzlı sen misındır amile?
GÜLDANE-Neredeee? Daha elime erkek eli deymemiştir.
EBE IŞIK- Anladım bre. Zaten bakmaz gözlerın amile amile? Hah buldum . İşte amile bu dur? ( Şıh Keramettin Efendiyi gösterir)
BİR SES- Ohaaaa... Şimdi Koskoca Kemal’e bir de doğum opreasyonu mu yaptıracaksınız. Lan oğlum saçmaladınız ki o kadar olur.
SAMİ’NİN SESİ- Panik yok...Her şey kontrol altında.
ERAY’IN SESİ- Valla abi bu kısmı ben de hayret ve dehşet içinde seyrediyorum. Sami Hoca iyice içine etti piyesin.
SAMİ’NİN SESİ- Yav bi durun.
BİR SES- Neyse artık iş iyice çığırından çıktı. Devam edin madem.
ŞIH KERAMETTİN- Lo biye bah tahıntılı avrat. Hiç erkek adamdan hamile oluur?
EBE IŞIK- Te be susak sen mi bileceksın yoksa ben mı bilecem. Karnına bakasın bir kere.
ŞIH KERAMETTİN-Lo biye bah manyah garı. Siye bir üfürürem kendini Deli Orman dağlarında bulursan.
EBE IŞIK- Var mısın idaaya . Madem öyle işe şu kaba da bir tahlil yapalım.
ŞIH KERAMETTİN- Lo saçmalama...
SAMO AĞA- Şıhım vallah bırahmaz yahanı? İşe de kurtul. Nasılsa hamile çıhmayahsan.
ŞIH KERAMETTİN- Lo olur mu? Koskoca şıh hamilelih testi yaptırmış diye bir haber çıharsa. Ne şıhhlıh kalır ne de başka bir şey.
SAMO AĞA- O zaman senin hasta kıza baksın Ne de olsa sağlık personelidir. En azından onu muayene etmiş olur.
ŞIH KERAMETTİN- Yahu çattıh belaya ...( kızına döner ) Kız Güldane git getir bacını buraya.
Güldane Döndüyü getirmeye gittiğinde Horoz Nuri girer içeri
HOROZ NURİ- Papa, E men kisses Dürdane niyır dı horses.
SAMO AĞA- Şıhım ne dedi şimdi bu?
ŞIH KERAMETTİN- ’’Atların yanında Dürdane, bir adam çekiy ona merdane’’ diy
SAMO AĞA-Dürdane de kimdir?…Yohsa Döne olmasın? Lo Ferayeee uyiymisan orada?
Feraye içeri girer… Girer girmez de Ebe Işık onu kolundan yakalar
EBE IŞIK- İşte amile olan gacı bu dur be yav.
FERAYE- Eyvaaahhhh .... Lo ağam ne diye söylemiysin Ebe Işıh buradır diye.
EBE IŞIK- Emen soyunasın..Yatasın şuraya seni edem bi mayene. Sen baya baya amilesın.Neredeyse onbeş aylık omuştur be yav.
FERAYE- Ohaaa…
EBE IŞIK- Kız Feraye…Bir fille filan mı buyzlamışsındır ağayı?
FERAYE- Ne fili yahu iki senedir elime karanfil bile almadım.
SAMO AĞA- Lo bu hamilelik işini biri daha dediydi biye ama kim?
IŞIK EBE-O pırasa kafa cadaloz Rukiye demediyse Cavidan zillısı demıştır be...Başka kim diyecek?
BİR SES- Haydi bakalım…Burada ne halt edeceksiniz benim sapık yazarlarım? Bir taraftan Döndü ağlama krizinde, öte taraftan Tuzsuz Deli Bekir Döne ile mercimeği fırına vermiş…Araya bir de Feraye’nin muayensini soktunuz. Haydi çıkın işin içinden.
ERAY’IN SESİ- Yav hocam şimdiye kadar iyi idare ettin ya işte şimdi pilin bitti. Artık bu işin kıvıracak tarafı da kalmadı.
SAMİ’NİN SESİ- Yav merak etmeyin siz. Bakın şimdi ne oluyor..Koltuklarınıza yaslanın ve seyredin.
SAMO AĞA- Lo her şey arap saçi oldi…Ula aşııııhhh Neredesan?
Aşık Bethoven içeri girer.
SAMO AĞA- Lo sen şimdi öteki odaya giriysen. Orada zırlayıp duran şıhın kızı vardır. Ona neşeli bir şeyler çalıp ağlamasini kesiysen tamam mı?
AŞIK BETHOVEN-Tamamdır ağam. ‘’Ölirsem kabrime gelme istemem’’i çalaram.
SAMO AĞA- Lo sapıh aşıh…Ben siye kız depresyonda diyem. Sen biye ne diysen.
AŞIK BETHOVEN- Ne çalam ağam?
SAMO AĞA- Neşeli bir şeyler çal…Meselaaaa…Rodrigo’nun Kitar Konçertosu filan.
Aşık Bethoven çıkar
SAMO AĞA- Şıhım biz de sen ve senin oğlanla kalhah bahah bizim Döne nereye döne?
ŞIH KERAMETTİN-Ben burada kalsam? Ohur üflerem Feraye’ye… Merah etmeysan iyi üflerem.
SAMO AĞA- İlle üfleyecahsan yani? ( Feraye’ye seslenir ) Işıh Ebe siye baharken Şıhım da üflesin mi biraz?
FERAYE- Valla ağam birileri üflesin de kim üflerse üflesin fark etmez.
SAMO AĞA- Ey o zaman. ( Ebe Işık’a Seslenir) Ebe Hanım buralar siye emanet. Biz az sonra geliyik.
EBE IŞIK- Etmeyesın merak be agam…Sen daaa merdıvanlardan inmeden ben bunu doğurturum.
Samo Ağa ve Horoz Nuri tam kapıdan çıkacakken gözleri korkudan faltaşı gibi açılmış bir şekilde Şadiye içeri girer…Büyük bir telaş ve panik içerisindedir.
ŞADİYE- Ağam…Ağammm. Felaket.
ŞIH KERAMETTİN- Ne oliy ula? Yohsa benim depersif kızıma bir şey mi oldi?
ŞADİYE- Yoh şıhım daha büyük felaket.
FERAYE-Döne’ye mi bir şey oldu?
ŞADİYE- Daha da böyük felaket kumam daha da böyük.
GÜLDANE-İsmete mi bir şey oldi?
ŞADİYE- Ne İsmeti yav…İsmet de kim?
GÜLDANE- Samo Ağamın biye bulduğu kısmet, İsmet.
ŞADİYE- Yoh yoh değildir…Daha da böyüktür.
SAMO AĞA- Lo deprem oldu da biz mi duymadıh?
ŞADİYE- Ağam deprem, yangın, sel,heyelan, salgın hasalıh, hepsinden daha böyük felaket.
ŞIH KERAMETTİN- Lo darbe mi oldi yohsa?
ŞADİYE- Ondan da büyük şıhım ondan da büyük.
SAMO AĞA- Ula yohsaaaa
ŞADİYE- Evet ağam .Maalesef
ŞIH KERAMETTİN- Ula ne oliy. Nedir bu felaket?
SAMO AĞA-Daha ne olsın Şıhım…Daha ne olsın…Alamanya’daki bacım geliy…DOĞAL AFET ATIFET geliy… Lo insin artıh perde…Başım girdi derde.
Aşık başlar çalmaya. ( Az biraz değişiklikle bir İbrahim Tatlıses Türküsü )
Yetmedi mi benim senden çektiğim
Yetmedi mi Everest’e çıktığım.
Ne yapsam da atıversem içimden
Elini çek artık benim kıçımdan
Nerelere gidem senin elinden bacım.
Nerelere gidem senin elinden aman.
Nerelere gidem senin elinden bacım.
Nerelere gidem senin elinden aman.
Cümle alem saçlarını yoluyor
Cümle alem bakıp bize gülüyor
Ayvayı yedik ki hem ağacıyla.
Vallahi de benim bacım geliyor
Nerelere gidem senin elinden bacım.
Nerelere gidem senin elinden aman.
Işıklar kararır ve perde iner
YORUMLAR
Gerçekten tiyatroda hissediyorum kendimi. Her sahnesi gözümde canlanıyor. Ve bunu bize yaşatan yüreklere çok teşekkür ediyorum. Saygılarımla...
sami biberoğulları
Beğeniniz için teşekkürler.
Selam ve sevgilerimle.
ARKADAŞLAR muhteşeMsinizzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz VALLAHİ GÜLMEKTEN OKUYAMIYORUM GÖZLERİMDEN YAŞLAR AKIYOR OKURKEN HEM GECE OKUDUM AMA YAZAMADIM İNANIN BANA HER İKİNİZDE HARİKASINIZ ÇOK GÜZEL GİDİYOR HER İKİNİZİDE YÜREĞİNİZDEN ÖPÜYORUM SAMİ HOCAM ERAYIM BİTANESİNİZ :))
sami biberoğulları
Gösterdiğiniz ilgiye ve de özellikle hoşgörüye sonsuz teşekkürler ediyorum.
Daha sonraki bölümlerde de güzel sürprizlerimiz olacak sizlere.
Selam ve sevgilerimle.
siyahgecem
A be inadım inat,,doğurtacam seni bea şıh Keramettin,,tahıntılı avrat haa...:))
Gece gece gülme krizlerine girdim,, ortalık ayağa kalktı vallah,,siz çok yaşayın emi Sami bey,,Eray arkadaşım siz de,,selam ve sevgilerimi gönderiyorum size...
sami biberoğulları
Gelecek bölümlerde yeni kahkaha bombardımanlarına şimdiden hazırlıklı olun.
Selam ve sevgiler.
:)))))))))))) Allahım ya. sami öğretmenim, eray kimden çıkıyor bunca velveleler ya. Siz ikiniz tam bir Felaketsiniz.... Ama ne Felakettt ben öldüm gülmekten.. sami öğretmenim şıh ve oğluuuuuu hay siz çok çok yaşayın.. Bunları yazarken insanları mutlaka hayal ediyorsunuzdur...... siz muhteşemsinizzz.. Allaha emanet ettim sizleri....
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgiler
sami biberoğulları
Klavye başına çökünce geliyorlar sağdan sağdan. Ondan sonra da Allah ne verdiyse artık.
Beğendiğiniz için çok teşekkür ederim. İlerleyen bölümlerde de tam gaz devam edeceğiz inşallah.
Selam ve sevgiler.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgiler
sami biberoğulları
Anlayış ve hoşgörünüz için de ayrıca teşekkür ederim. Daha sonraki bölümlerde de hızımızı kesmeyeceğiz inşallah.
Selam ve saygılar.
sami biberoğulları
Diğer bölümlerde daha bol kahkahalr dileklerimle selam ve saygılarımı sunuyorum.
efendim ben masumum işin içinde mercimek filan yok hepsi iftira bu savunmayı yaptıktan sonra çok güzel hocam oyun iyi gidiyor ileriki bölümlerde inşallah dahada iyi gideceğine eminim iyi kurgular dileğimle kolay gelsin saygılarımla selamlar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
bakalım sizi de sahneye alacağız
saygılar
bekir odaci
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
saygılar
sami biberoğulları
Önümüzdeki bölümde de kalem benim elimde...Ondan Sonra Eray Hanım'a bırakacağım bir süre. Bakalım o sizi nasıl bir senaryo içine alacak.
Ben de anlayış ve hoşgörünüz için çok teşekkür ediyorum
Selam ve sevgilerimle.
Slm lar saygılar ,yüreklerinize sağlık gülerek okuyorum tiyatronuzun takipçisiyim yorum yazamasamda mutlaka okuyorum ,her iki yüreğede sevgiler tebriklerr...
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
saygı ve selamlar
oh maşallah herşey var burada konçerto,İbrahim Tatlıses,fransızca,nerde güm güm ses çıkaran mehter takımı bençe sahnenin bir köşesinden de onlar girmeli.İkinizede çok teşekkürler,yine çok güldürdünüz sevgiler selamlar....
sami biberoğulları
Oyun öylesine manyak bir hal aldı ki nasıl toparlayacağız bakalım. Yine de elimizden geleni yapıyoruz.
Beğenileriniz sayesinde yazıılıyor her bölüm. O bakımdan sizlere teşekkür borçluyuz.
Selam ve sevgilerimle.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
bakalım neler olacak
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgiler
sami biberoğulları
Selam ve saygılarımla.
Vayyy ki vayyy....tam bir curcuna...süper ama...selamlar üstadıma ve Eray ablama....
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle
çok yaşa emi hocam...gülümsettin desem iyide kahkaha bile attık sayende...teşekkürler...sagolasın
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgiler
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
yine döktürmüşsünüz hocam.....inan gönüllere taht kurdunuz sen ve eray sağolun varolun
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Perran Kutman İLE Müjdat Gezen
Adile Naşit ile Münir Özkul
Karagözle ile Hacivat
Kavuklu ile İbiş
Lorel ile Hardi
gibi olduk ayrılmaz ikili
çok teşekkürler
sevgiler
sami biberoğulları
Sen ölmedin. Her zaman kalbimizin en mutena yerinde yaşayacaksın
Tacettin Abim
Allah sağlıklı ve uz8un ömürler versin. Her zaman kalbimizin en mutena köşesindesin. Bizler de seni çok seviyoruz.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgiler
sami biberoğulları
Az zayıflayın hem ne o öyle...
Selam ve sevgilerimle.