- 792 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
YAŞANTIMDAN FIKRALAR-2
Yan Etki
Çalıştığım iş yerinde birini köpek ısırmıştı. Kuduz şüphesiyle tedavi olması gerekiyordu. Ancak tereddüt içindeydi. Neden tedavi olmak istemediğini sorduğumda;
“Kuduz aşılarının yan etkileri çokmuş.” Diye yanıtladı.
Bunun üzerine ben de;
“Sen aşıları olma da o zaman görürsün asıl yan etkiyi.” Diye uyardım.
Öğretmen Anlayabilir
Olay lisede okuduğum yıllarda geçiyor. Yan yana oturan iki arkadaş yazılı sırasında kâğıtları değişiyorlar. Durumu iyi olan arkadaş diğerinin eksik bıraktığı soruyu cevapladıktan sonra altına şu notu yazıyor;
“Mustafa, benim yazım seninkinden farklı. Öğretmen anlayabilir. Sen bir kere üzerinden geçsen iyi olur.”
Ancak Mustafa kâğıdı teslim etmek için bayağı geç kaldığından kâğıdı kontrol edecek zaman bulamaz ve farkında da olmadan kâğıdını bu haliyle teslim eder. Sonrasını ne siz sorun ne ben söyleyeyim.
Daha Önce Çekmiştiniz
Muhasebe dersinde defter tutuyoruz. Tabi ki dolma kalem kullanmak gerekiyor. Rakamları yanlış kutucuğa yazmışım. Öğretmen rakamın üzerine tek bir ince çizgi çizmemi söyledi. Yanımdaki arkadaşın yardımıyla yaptık bunu ama arkadaş çapraz iki çizgi çektirdi cetvelle. Öğretmen daha sonra bunu gördüğünde;
“Sana tek ve ince bir çizgi demiştim” diyerek kulağımı çekti.
Başka bir gün aynı sayfayı görünce tekrar kulağımı çekmeye kalktı. Ben hemen
“Hocam, bu hata için daha önce kulağımı çekmiştiniz.” diyerek itiraz ettim;
Kendisini Öldü Zannediyormuş
Yengeme bir düğün çıkışı dikkatsizlik sonucu bir araba çarpmıştı. Kimisi çarpan arabanın şoförünü yakalayıp dövmek için koşuyorken, yerde yatan yengem unutulmuştu. Konu daha sonra konuşulduğunda bir yakınımız;
“Karanlıkta yerde duran başörtüsünü kan gölü gibi görmüştüm. Yani yengemizi öldü sanıyordum;” dedi
Bunun üzerine yengeme sorduk;
“Neden senin hiç sesin çıkmıyordu?”
“Ben de kendimi öldü sanıyordum.”
Bulamıyorum
Merhum dedem baklava ve diğer tatlıları çok severdi. Böyle bir şey yapıldığını görmüşse gece herkes yattıktan sonra kesinlikle mutfağa taşınırdı. Ancak annem onun bu davranışına karşılık bir yöntem geliştirmişti. Baklava tepsisini onun gözü önünde mutfağa götürüyordu ama mutfak balkona açılıyordu. Balkona açılan bir de yatak odasının penceresi vardı. Baklavayı oradan içeri koyuyordu. Zavallı dedem bir komşumuza anlatmış;
“Gelin gözümün önünde mutfağa götürüyor ama sabaha kadar arıyorum, bulamıyorum.”
Bu arada okuyucu annemi cimri gibi düşünmesin. O yaştaki kişiler için zararlı olacak sınırı mutlaka aşardı merhum.
Yılbaşı Tombalası
Yılbaşında tombala oynamak için aylarca biriktirirdik bozuk paraları. Tombalayı eşim ve çocuklarımla o birikmiş bozuk paraların dağıtımı şeklinde oynardık. Birinci çinko bir miktar bozuk para, ikinci çinko onun 2 katı ve tombala yapan 3 katını alırdı. Kasadaki para bittiğinde herkes kazandıkları paralarla kalkardı masadan.
Ama ben her zaman onlara müthiş bir numara çekerdim. Şöyle ki; kazandığım paraları kimseye çaktırmadan kasaya koyardım. Böylece benim kazandığım paraları da farkında olmadan alırlardı. Ben de masadan parasız kalkardım (!) . Ruhları duymazdı enayilerin.
Çarşı İzni
Askerliği 4 aylık kısa dönem şeklinde yapmıştım. 5. hafta sonunda yemin törenimiz oldu ve çarşı izni kullanmaya hak kazandık. Buna içerleyen 20 aylık çavuşlardan biri;
"Böyle haksızlık olur mu? Biz 6 aydan önce çarşı iznine çıkamamıştık."
Diye sızlandığını görünce ona şu yanıtı verdim;
"Olaylara hep başından bakma çavuş. Sizler terhisinize 14 ay kala çarşı iznine çıkmışken bizler 3 ayımız kalmış, neredeyse askerliği bitireceğiz daha yeni çarşı iznine çıkabiliyoruz."
Üst Yarısı
Çayım bittiğinde yenisini isteyip istemediğimi sordular;
“Eh! Yarım bardak koyun zahmet olmazsa.”
Diye yanıtladım. Gelen çay gerçekten yarım bardaktı. Hemen itiraz ettim;
“Bu ne?”
“Öyle istedin ya!”
“Evet ama ben üst yarısını dolu istemiştim.”
“Bunu nasıl yapacağız?”
“O sizin sorununuz...”
Yerli Çay
Otobüste şehirlerarası yolculuk yapıyoruz. Tabi ki ikramları da oluyor. Çay ve nescafe’yi kaynatıp birer termosa koyuyorlar sonra yolculara tercihine göre veriyorlar.
Ancak hostes ben ve ailemin gözü önünde çay termosunun kapağını yere düşürdü. Sonra da yerden alıp yerine taktı.
Tabi ki biz çay içmedik.
“Siz niye çay içmiyorsunuz diye sorduklarında;”
“Biz yerli (yere düşmüş kapak nedeniyle) çay sevmiyoruz” diye yanıt verdik.
(devam edecek)
Kadir Tozlu
YORUMLAR
superbaba
Her zaman beklerim.
Değerli yorumunuz için teşekkürler...
çok güzel anılar tebrikler bir arkadaşım anlatmıştı.
arkadaş lisedeyken ingilizce yazılısında kopya çekmiş öndeki arkadaşının aynı cevapları yazmış arkadaşı 100 almış arkadaş 0 itiraz etmiş arkadaş hocası da 4 soruyu yapmassaydın 90 alırdın demiş 4. soru ise isminle ilgili bir soruymuş arkadaş öndeki kopya çektiğiarkadaşının ismini yazmış
saygılar
superbaba
Muhteşemmmmmmmmm!..: :)) Anı defteri mi tuttunuz efendim?...O kadar seri bir şekilde geliyor ki ardı ardına...Sizler de hep gülün inşallah okurken hiç bu kadar gülümsediğimi hatırlamıyorum.Saygılarım her daim.Takipteyim sizin güzel eserlerinizi..
superbaba
efendim çok güzel anı yazısıydı okurken hep tebessüm ettim sağolun bizi güldürdünüz allahda sizleri güldürsün emeğinize sağlık kolay gelsin saygılarımla selamlar
superbaba
Yorum için teşekkürler
Bulamıyorum
Merhum dedem baklava ve diğer tatlıları çok severdi. Böyle bir şey yapıldığını görmüşse gece herkes yattıktan sonra kesinlikle mutfağa taşınırdı. Ancak annem onun bu davranışına karşılık bir yöntem geliştirmişti. Baklava tepsisini onun gözü önünde mutfağa götürüyordu ama mutfak balkona açılıyordu. Balkona açılan bir de yatak odasının penceresi vardı. Baklavayı oradan içeri koyuyordu. Zavallı dedem bir komşumuza anlatmış;
“Gelin gözümün önünde mutfağa götürüyor ama sabaha kadar arıyorum, bulamıyorum.”
Bu arada okuyucu annemi cimri gibi düşünmesin. O yaştaki kişiler için zararlı olacak sınırı mutlaka aşardı merhum.
Öğretmen Anlayabilir
Olay lisede okuduğum yıllarda geçiyor. Yan yana oturan iki arkadaş yazılı sırasında kâğıtları değişiyorlar. Durumu iyi olan arkadaş diğerinin eksik bıraktığı soruyu cevapladıktan sonra altına şu notu yazıyor;
“Mustafa, benim yazım seninkinden farklı. Öğretmen anlayabilir. Sen bir kere üzerinden geçsen iyi olur.”
Ancak Mustafa kâğıdı teslim etmek için bayağı geç kaldığından kâğıdı kontrol edecek zaman bulamaz ve farkında da olmadan kâğıdını bu haliyle teslim eder. Sonrasını ne siz sorun ne ben söyleyeyim.
Hocam çok beğendim çok sizde ne güzel anılar varmış .Eşimle beraber şu an okuyoruz gülmekten kendimizi alamadık . saygı ve selamlarımızı gönderiyoruz.
superbaba
Güzel ve içten yorumunuz için teşekkürler...
Devamı gelecek...
Kadir Tozlu